Dolar (USD)
34.75
Euro (EUR)
36.49
Gram Altın
2950.88
BIST 100
9876.14
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
04 Ekim 2024

Vahdaniyet, vahdeti uhuvveti ister…

Ey Âlem-i İslâm! İsrail’e dur diyemediğimiz için yüzümüze okyanuslar büyüklüğünde tükürecekler…

Siyonist kafa ve dessas İngiliz aklı bu günleri düşünerek, hilafeti kendi taraftarlarına lağvettirdi. Başsız kalan İslam Âlemi şimdi kendi idarecileri tarafından misal: Hastalıklı kafa Prens Selman gibilerden Filistin için, ‘Umurumda değil’ gibi duyarsız ve ciğersiz bir söz sarf edilir oldu.

Emperyalistlerin hilafet makamına düşmanlığı anlaşılır şeydir. Fakat içerideki ve dışarıdaki emperyalist yalayıcılarının hilafetten ödünün kopmasına ne denir? Bu durum bile acilen hilafet makamının devreye girmesine ve cumhuriyetimizi daha güçlü kılmasına ihtiyacın olduğunu göstermektedir... Gövdede ki – Filistin’deki ur büyüyerek beyne – hilafet merkezine yaklaşıyor. Acilen kesilip atılmaz ise 2 milyar Müslüman yatalak olacaktır. Yatalak olduktan sonra, ha toprak altı; ha toprak üstü ne fark eder? Fakat bizleri toprak altı veya üstünden çok daha perişan edecek olan: Yüzümüze okyanuslar büyüklüğünde tükürülecek olmasıdır. Mahşerin dev mahkemesinde Mescid-i Aksa için, Filistin ve tüm zulüm gören Müslümanlar için ve onlara sessiz ve de ‘Umurumda değil’ tavrı için okyanuslar büyüklüğünde ve birbiri arkasına dev dalgalar gibi yüzümüze tükürülecek! Bütün mahlûklar, atomlar, melekler, cinler ve de başta peygamberler olmak üzere Allah dostları önünde azarlanmak, tükürülmek, mahcup olmak vallahi cehennemin şiddetinden daha şiddetlidir. Hele kâinatın sultanı Hz. Peygamberimiz (sav)’in önünde, Filistin ve tüm mazlum Müslümanlar için hesaba çekilirken, rezil olmak ne kadar ürkütücüdür! Mahşerde, Allah dostlarının füze gibi nefret dolu bakışları önünde, merhametten iflas etmiş, kardeşlikten iflas etmiş bir şekilde küçülmekten, hangi saltanat, servet, makam ve krallık ya da bilmem ne kadar varil petrol ya da altından şatafat kurtaracaktır? O nefret bakışları ve kahredici hesap yanında alçak İsrail’in bombaları ya da yıkımı nedir ki… Bizi bir olmaktan; uhuvvet ve ihlâstan hangi büyük müjde var ki men ediyor? Oysa uhuvvet – İslam kardeşliği büyük şeylerin müjdecisi değil midir? En azından hiçbir mükâfat olmasa bile, İslam kardeşliği ile yüce Allah’ın emrini yerine getirmiş olmaz mıyız? Bediüzzaman gibi İslam kahramanları boşuna mı uhuvvet dediler, ihlâs dediler birlik için her musibet ve işkencelere boyun eğdiler. O İslam kahramanlarının mücadelesine omuz verip, bütünlüğün gücünü saadetini yaşamak dururken, bölünmüşlüğün ve neticesi olarak zillet çekmenin ne anlamı vardır?

Gazzelinin, Filistinlinin hayatı lime lime oldu; dünyanın gözü önünde soykırım ringinde on binler şehit oldu... Katil İsrail yeni bir perde açtı; şimdi Lübnan üzerine ölüm yağdırıyor. Üç Perdelik oyunun son perdesi Türkiye düşünülmüş ama ecel kimin peşine düşer işte o vakit bütün dünya görecektir…

Bir ve tek olan Allah, Müslümanlardan birlik istiyor, tek vücut olunmasını istiyor. Bölünmüşlük, parçalanmışlık şeytanidir. Allah birliği isterken, Allah’ın var ettiği ve her ihtiyacını karşıladığı insan, şeytanın siparişini; bölünmüşlüğü yerine getiriyor... İnsanın gözünü yaratan Allah, değişik yönlerden baktırıp, fitne çıkarttıran ise şeytandır. Gözü verinin arzu ettiği bakış açısına sahip olmamak da ne kadar şeytanidir…

Bir elden idare edilen kâinattaki nizam, Müslümanlara bir elden idare edilme fikri, ilhamı vermeli. Evet, İslam ülkelerinin kendine has idareleri var ama zalim kâfir karşısında, birlikte ve gerekli harekette, karşılıkta bulunmak için yeniden bir baş, bir halife lazım! 57 İslam ülkesinin başındaki idarecilerden bazıları sakat kafalı olsa da halifenin öncülüğünde zulme uğramış ülke için yardım – imdat etme eli mutlaka çıkacaktır ve geçmişte de çıkmıştır. İsrail’i durduracak ve yok edecek ancak gerçek birlik ve gerçek Müslümanlıktır. YOKSA DÜNYA SADECE MÜSLÜMANLARA ZİNDAN!