"Uzun adam" başarıyor
ERDOĞAN iktidarının hizmet ve icatları o kadar çok o kadar değerli ve stratejik ki, dostta güven, düşmana korku veriyor. Olmaz denilen ne varsa hepsi çok kısa sürede yapıldı, yapılıyor.
Bu şu anlama geliyor…
Başarı, bir derdin bir idealin ve bir davan varsa tek kişi
de olsan yapıyorsun. Hedefine zor da olsa, çok uzak da olsa varıyorsun.
Engellenme çabalarına rağmen başarıyorsun.
Her alanda çivisi çıkmış, ekonomisi iflas etmiş, rayından
çıkmış bir ülkede başarılı olmak Ağrı Dağı’nı yerinden oynatmakla eşdeğerdir.
Hele yapamayacağına inandırılmış bir insan unsuruna özgüven
kazandırmak, birlikte yola revan olmak, başarmak her babayiğidin harcı
değildir. Erdoğan sadece bu toprakların değil Müslüman coğrafyanın da
babayiğididir.
Evet, Sayın Erdoğan tüm güç ve birikimini ülkesi için
kullanıyor. Olmaz denilen şeyleri başarıp yeni bir gelecek inşa ediyor ve bunun
adına da “Türkiye Yüzyılı” diyor.
Bana göre Erdoğan’ın en büyük başarısı özgüveni kaybetmiş
insanımıza bunu yeniden yüklemek oldu. İşte bu insan unsuru ile başarıyor. Onun
kitabında başarısızlık ve umutsuzluk diye bir şey yoktur.
Zamanı geldi bu ülkenin yoksul insanıyla yokluğu, gün geldi
varlığı bölüştü. Birlikte ağlayıp birlikte güldü. Her kesimle kucaklaştı.
Geçmişte kaybedilen dayanışma duygusu ve barış onunla yeniden inşa edildi.
Bu dediğim şeyler sadece bu topraklarla sınırlı kalmadı.
Filistin başta olmak üzere tüm Müslüman halklara sahip çıkıyor ve mazlumların
temsilcisi oluyor. Allah vergisi yiğitliği ile insanlık sınırını aşan
haksızlıklara karşı koyarak haklıların ve ezilenlerin gür sesidir Erdoğan.
“Dünya beşten büyüktür” haykırışı ile zulme meydan okuyor.
Onunla ilklerle
buluşuyor
Uydular, ilk Otomobil, ilk helikopter ve uçaklar, ilk
insansız uçağımız Kızılelma, İHA ve SİHA’lar Başkan Erdoğan liderliğinde bizim
insanımızla başarıldı. Kısa ve uzun menzilli füzeler, tank ve toplar, dünyanın
ilk İHA ve SİHA deniz uçak gemisi, ilk deniz insansız ve radara yakalanmayan
silah sistemleri Türk mühendislerinin eseridir. Say say bitmiyor…
Yerin altından ve üstünden geçen yollarla, metrolar,
tüneller, hızlı trenler, köprü ve barajlarla Türkiye dünya üst lige taşındı.
“Yiğit meydanda belli olur.” atasözü sanki Erdoğan için
söylenmiştir. Yıllarca gaz yok, petrol yok diye açılıp kapatılan kuyulardan
şimdi petrol ve gaz fışkırıyor. Yerli ve milli doğalgazımızı iş bilenler
sayesinde kullanmaya başladık.
Ya muhalefet, iktidarda yüzyıl da kalsa değil Erdoğan’ın
yaptıklarının yanına yaklaşmayı bir arpa boyu yol almaları mümkün değildir.
Soğan ve patatesle Türkiye savunulmaz. Eğer bugün düşman
füzelerine sopa ile karşı koyabilirseniz bu dediğiniz olur. Bu gerekçeyle mi
S-400’e, savunma sanayii hamlelerine karşı çıkıyorsunuz?
Dilin kemiği yoktur. Atıp tutmak, gerçeğe dönüşmeyecek
sözler vermek kolaydır. Asıl marifet başarmaktır.
Yiğit iş başında belli olur. Soğan patatese sarsılarak
iktidar hayali kurmak hayalden öteye gitmez. Çap bu, kalite işte bu kadar.
Tarihi günlerin eşiğindeyiz. DSP Genel Başkanı Önder Aksakal
buna dikkat çekiyor:
“Türkiye 14 Mayıs’ta bir yol ayırımında gidiyor. Bu seçim
solcularla sağcıların yarışacağı bir seçim değil. Bu seçim küresel emperyalist
güçlere bağlı olanlarla vatanına ve milletine bağlı olanların seçimidir. Millet
İttifikı’nın başında Amerika, arkasında PKK, yanında FETÖ var. Bu seçim vatan
ve millet seçimidir. Ülkemizi bölmeye çalışıyorlar. Bu toprakların üzerine
küffarın ayaklarını bastırmayacağız.”
Dağdaki PKK elebaşlarının sabah akşam Erdoğan’ın
karşısındaki ittifak için destek açıklaması yapması, ABD ve Batı’nın Erdoğan aleyhine müdahil olması Aksakal’ı
haklı çıkarıyor.
Bu millet en zor zamanlarında bile ülkesinin yanında
olmuştur. Hiç kuşkunuz olmasın,
14 Mayısta da böyle olacaktır.