Dolar (USD)
35.21
Euro (EUR)
36.72
Gram Altın
2964.44
BIST 100
10025.47
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
24 Ağustos 2020

Uzaktan eğitimin avantajları

Bugün bir milyondan fazla öğretmen yüz yüze seminer için bir araya geliyor. Kronik rahatsızlığı olan öğretmenler seminerler de dahil olmak üzere 21 Eylül’e kadar idari izinli sayılacaklar.

MEB uzun zamandır okullarda gerekli tedbirleri alıyor. Buna rağmen seminerlerin bir önceki dönemde olduğu gibi online yapılması daha yerinde olurdu. Ben böyle kritik dönemlerde risk alınmaması taraftarıyım.

Bilindiği gibi pandemi sürecinde ülkedeki tüm öğrenciler EBA üzerinden uzaktan eğitim gördü.

Uzaktan eğitim yüz yüze eğitime kıyasla her ne kadar eksik bulunsa da ben bu konuda biraz farklı düşünüyorum. Uzaktan eğitimin tarihi 1700’lü yıllara kadar uzanır. 1728 tarihinde Boston Gazetesi’nde ‘Steno Dersleri’nin verileceği bu derslerin de uzaktan eğitim aracılığıyla(mektup) gerçekleştirileceği açıklanmıştır.

Türkiye’de ise yine mektup aracılığıyla ilk defa 1927 yılında yapıldığı biliniyor.

1960’lı yıllarda kurulan YAYKUR’u bilirsiniz. Temelinde uzaktan eğitim vardır. Yüksek Öğretmen Okulu, Açık Öğretim Fakültesi, Açık Öğretim Lisesi, Açık İlköğretim ve Yayın Yükseköğretim Kurumu olarak faaliyet göstermiştir.

Türkiye özellikle son yıllarda bu alanda büyük bir aşama kaydetti. Pandemi süreciyle birlikte bu konuda ne kadar hazır olduğunu dünyada iki ülkeden biri olarak göstermiştir.

Türkiye, 184 ülkede 1,5 milyarın üzerinde öğrencinin yüz yüze eğitimden mahrum kalmasına yol açan salgın nedeniyle milyonlarca öğrenciye ulusal çapta uzaktan eğitim başlatan Çin'den sonraki ikinci ülke oldu.

Üç ayrı televizyon kanalından başaralı yayınlar yapıldı öyle ki EBA üzerinden evde yapılacak 40 deney videosu hazırlandı. 1600’den fazla ders ve 20 binin üzerinde etkileşimli içerik sunuldu. GSM operatörleri 8 GB ücretsiz internet hizmeti sundu.

Üniversiteye hazırlık sürecindeki 11 ve 12 sınıfların kullanımı için bir süre önce hizmete alınan EBA Akademik Destek Modülü uzaktan eğitimde öğrenciler tarafından yoğun kullanılıyor.

MEB hakikaten bu alanda büyük işler başardı. Ve bu alanda kendini geliştirmeye devam ediyor. Esasında uzaktan eğitim, alternatif eğitim modeli olarak karşımızda bir fırsat olarak durmaktadır. Bilindiği gibi klasik, geleneksel eğitim anlayışı bireylere kendi yetenek ve ilgilerini keşfetme imkânı tanımak yerine belirli kurallar silsilesiyle onları otoriteye itaat etme eğilimi kazandırmaya çalışır. Dolayısıyla öğrenme yaklaşımları, modelleri, sınıf ortamları ve programlar vs. bireyin merakını tetiklemek yerine onları belirli bir kalıba sokmak uğruna tasarlanır.

Marmara İletişim Dergisi’nde Ali Murat Kınık tarafından kaleme alınan bir çalışmada uzaktan eğitimin aslında geleneksel eğitime göre avantajları işlenmiştir.

Buna göre; Uzaktan eğitim uygulamaları aracılığıyla öğretim elemanları ve öğrenciler farklı zaman mekânlarda bir araya gelebilmektedirler.

Uzaktan eğitim kaynak ya da kaynaklar arasında bağlantı sağlanmasını gerçekleştirmektedir.

Böylelikle daha kolay bir şekilde bütçe, tasarım, iletim planlaması meydana getirilebilmektedir. Uzaktan eğitimde zaman ve mekân sınırlaması olmadan her ortamda ve zamanda eğitim hizmeti sunulabiliyor.

En önemlisi de uygun zaman diliminde eğitimin alınabilmesi sağlanmaktadır. Uzaktan eğitimde öğrencinin durum değerlendirilmesi ve kıyaslanması daha kolay bir şekilde gerçekleşmektedir.

Uzaktan eğitimde psikolojik faktörler devreden çıkmakta ve öğrenci eğitmenin baskısı altında

kalmaksızın kendi özgür iradesi ile öğrenme faaliyetini gerçekleştirmektedir. Uzaktan eğitim sistemi, kişilik özelliklerinden dolayı toplu halde ders almayı sevmeyen öğrencilerin verimini yükseltmektedir.

Uzaktan eğitim aracılığıyla eğitimde yaş sorunu ortadan kalkmakta; yetişkinler de bu hizmetten faydalanabilmektedir. Zamanla geleneksel eğitim modelinin ortadan kalkıp çok farklı alternatif esnek eğitim modellerinin devreye gireceğini düşünüyorum.