Dolar (USD)
35.18
Euro (EUR)
36.83
Gram Altın
2968.73
BIST 100
0
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
02 Nisan 2020

Uzaktan Eğitim değil, Home School!

Öncelikle Uzaktan Eğitim süreci ile ilgili toplumda var olan yanlış bir yanılgıya değineyim. Kamuoyunda uzaktan eğitimin hedef kitlesinin öğrenciler olduğu düşünülür. Bu yaklaşım yanlıştır. En az öğrenciler kadar hedef kitle ebeveynlerdir de.

Öğrencilere düşen sorumluluğun birkaç katından daha fazla sorumluluk anne ve babalara düşüyor. Çünkü anne ve babalar; Ekran başına geçip öğrenmek istemeyen öğrencileri ikna etmek için bir “Rehber Öğretmen”, onları ekran başında tutmak için çocuklarıyla “öğrenme arkadaşı”, onlara öğrenme ortamını düzenlemek, dizayn etmek üzere “Okul idaresi”, çocuklarına anlayamadıkları noktaları anlatmak ve öğretmekle yükümlü “Öğretmenler”, teneffüslerde veya zamanın geri kalanında çocuklarıyla kurmaları gereken “sosyal arkadaşlık” gibi farklı kimlikleri, farklı şapkaları var. Hiç dışarı çıkmayan ve evde oldukça canı sıkılan çocuğuna ev ortamında sosyal çevresi tamamen aile bireyleri olup çocuklarıyla sosyal arkadaşlık kurmak üzere en önemli sorumluluk ise anne ve babalardadır. Ve şu ana kadar iki haftalık süreçte gözlemledik ki birçok anne ve babalar başarısız oldular. Okul dili ile konuşursak sınıfta kaldılar. Bir kısmı, çocuklarına EBA TV’den izlemeleri için ortam hazırlayamadılar. Bir kısmı, çocuklarına yeterli materyali sunamadılar. Bir kısmı, öğrenme yolculuğunda sosyal arkadaşlık kuramadılar. Bir kısmı, canı sıkılan öğrencilerine “kaliteli zaman” harcamaları için keyifli etkinlikler hazırlayamadılar. Bir kısmı onu şunu bunu yapamadılar ama çoğunluğunun yaptıkları bir şey var ki; okulun açılmasını dört gözle beklediler, öğretmenlerine Allah sabırlar versin dediler, öğretmenlik mesleğinin ne kadar meşakkatli olduğunu fark ettiler. Bu yazdıklarım hepsi Uzaktan Eğitimin sosyolojik sonuçları olarak tezahür etmiştir.

Uzaktan eğitim yerine esasında “home school” kavramı da kullanılabilirdi belki. Günümüzde ABD, İngiltere, Kanada, Avusturalya gibi gelişmiş ve başarılı ülkelerde kullanılan bir eğitim metodu. Özellikle Amerika son yıllarda home school eğitim faaliyetleri içerisinde milyonlarca öğrenciyi dahil ettiği söyleniyor. Almanya’da ise zorunlu eğitimin yanı sıra zorunlu olarak home school var. İkisini bir arada yönetiyor. Home school, yani evde eğitim, ev okulu uygulamasını yapan ülkelerde bu eğitime tabii tutulmuş çocukların akademik başarısına baktıklarında okulda eğitim gören çocukların akademik başarısından çok daha iyi düzeyde oldukları gözlemlenmiştir. Bunun en önemli sebebi ise öğrencinin okulda var olan sosyal çevresinden çok olumsuz etkilendiği, evde ise kendisini etkileyecek olumsuz koşulların çok fazla olmadığı sonucuna varılmıştır. Ayrıca okulda var olan zorunlu eğitime alternatif olarak görülmesinin temel sebebi evde esnek eğitim faaliyetleri uygulanabilmesi. Gözlemlediğim kadarıyla bizim şu an uyguladığımız her ne kadar adına uzaktan eğitim dense de esasında Home School yöntemi. Süreç içerisinde sona yaklaşıldığında sosyolojik sonuçlarını daha iyi gözlemleyebileceğiz. Başka ülkelerde uygulanıp oldukça başarı elde edildiği söylenen bu yöntem, ülkemizde akademik, sosyolojik, pskolojik vb alanlarda ne gibi sonuçlar elde edeceğiz, ilerleyen süreçte çok daha iyi gözlemle imkanımız olacak.

Hatta genellikle şu söylenir; Mozart küçük yaşta iken babası ondaki dehayı keşfeder, eve alır ve kendisi eğitir. Büyük İskender’i 16 yaşına kadar Aristotales’in eğittiğini biliyoruz. Fatih Sultan Mehmet’i de Akşemsettinin eğittiği bilinen bir gerçeklik. Yani okulda eğitim yerine home school esasında tarihsel hafızada da başarılı örnekleriyle bilinen bir uygulama.

MEB farklı eğitim modelleri üzerine yoğunlaşırken ve hazır uzaktan eğitim dedikleri ama benim home school sürecine daha çok benzettiğim bu uygulamayı daha da geliştirebilir, farklı yönleriyle güçlendirmek veya değerlendirmek için konu üzerinde çalışmalar yapabilir.

Mesela aklıma gelmiyor değil; demin de değindiğim gibi Almanya’da hem zorunlu eğitim, hem de zorunlu home school süreci söz konusu. Acaba bizde de Almanya’dakinden farklı bir yöntemle 9 aylık süreç içerisinde yorulan, yıpranan öğretmenlerimizin biraz dinlenmeleri ve nefes almaları için 1 aylık zorunlu home school, 8 aylık eğitim süreci uygulaması yapılamaz mı? Bir hafta 10 günde 3 TV kanalı kurup 20 bin öğrenciyi konsolide eden bir MEB, bahsini ettiğim uygulamayı hayata geçirmesi ve üstesinden gelmesi neden söz konusu olamasın ki?

Bu çağrımı bu satırlardan MEB Bakanı Sayın Ziya Selçuk’a sunuyorum. Gündemlerine almaları ve üzerinde çalışmalarını rica ediyorum. Tabii şu an uygulanmakta olan Home School sürecinin veriye dayalı sonuçlarını elde ettikten sonra belki de…