Dolar (USD)
35.21
Euro (EUR)
36.81
Gram Altın
2976.76
BIST 100
9724.97
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
24 Aralık 2020

Uzak düşünce…

Bir masal oldu ömrümüz. Bir varmış, bir yokmuş… Sevdiklerimizden ayrılışımız sürüyor. Ölüm haberleriyle sarsılıyor, üzülüyor ve hüzne boğuluyoruz.

Salgınla ölümün soğuk yüzünü daha iyi tanıdık. Her nefsin ölümü tadacağını biliyorduk ama ölümlerle bu kadar çok karşılaşmıyorduk. Şimdi ölümle yaşıyoruz.

Ölümün öğrettikleri var. Ölümle ölenler olduğu gibi ölümden sonra yaşayanlar da var. Bir kalbe bıraktığınız sevgi ölmüyor. Sevdikleriniz varsa yarım kalmaz dünya. Sizi anacak, sizi taşıyacak, sizi konuşacak, sizi özleyecek ve sizi sevdirecek eylemlerle yaşayabilirsiniz.

Uzun yollara çıkmalı. Bulutların ardından koşar gibi. Gökkuşağının altından geçmek hayal de olsa güzeldir. Bir ağacın gölgesinde, bir derede serinlemek. Toprağın saflığına, bağrına uzanmak. Ayağımız kaç zamandır toprağa değmiyor. Uzak düştük sadık yârimizden.

Uzun yollara çıkmalı. Bozkırları, dağları aşmalı. Kuşları takip etmeli. Bir kelebeğin uçuşunu izlemeli. Bir göçmen kuşun yolunu takip etmeli. Bir çeşme başında kalbimizi dinlemeli. Bir sıcak ele tutunmalı, bir omza yaslanmalı. Biraz korku, biraz heyecan ile tuttuğumuz eli bırakmadan yalınayak yürümeli. Taşları hissetmeliyiz. Uzaklara bakmalı. Uzak dağlara, uzak yollara… Yarım kalmasın. Yarım kalacak, biliyoruz. Ölüm de bizimle geliyor. Zamanı ve mekânı belli olmasa da.

Ölüm kapımızda değil, ölüm içimizde. Kalbimizin her atışında ölüm var. Ömrümüzü eksilten ne varsa ölümün yoldaşı değil mi? Ölüm bu kadar yanı başımızda ama biz sevdiğimizden ayrıyız, kırgınız, yalnızız. Ölümün yoldaş olduğu yollardan geçiyoruz, kalbimizi elimize alıp sahibine teslim etmek için yürüdüğümüz çileli yollarda yalnızız.

Salgının kuşattığı hayatımızda, kalesine çekilen askerler gibiyiz. Savunmadayız. Belki de kaçıyoruz hakikatten. Yüzleşmekten kaçmak kurtarmıyor. İçimize çekildikçe boğuluyoruz. Ve ölümle aramızdaki perde inceliyor.

Yahya Kemal’in “Ülfet belâlı şey, fakat uzlet sıkıntılı,/Bilmem nasıl geçirmeliyim son beş on yılı?” dediği şiirinin üzerinde düşünmeye müsait günlerdeyiz. Evet, alıştığımız ne çok şey var şu dünyada. Bırakıp gideceğimizi bile bile alıştığımız. Sahibi olmadığımız, olamadığımız ama ülfet peyda ettiğimiz şeylerin ayrılığı çok acı veriyor. Ve büyük şair şöyle devam eder: "Yalnız duyan yaşar" sözü, derler ki doğrudur/"Yalnız duyan çeker" derim, en doğru söz budur.”

Uzak düşünce ölür insan. O yollara, çeşmelere, ağaçlara, derelere, ırmaklara ve bir gölün ortasına düşen hayale… Uzak düşünce ölür.

“Ölmek değildir ömrümüzün en fecî işi,

Müşkül budur ki ölmeden evvel ölür kişi.”