Uyum yasaları ve toplumla bütünleşmek
Cumhurbaşkanlığı Sistemine geçiş için 16 Nisan'da yapılan referandumun üzerinden 3,5 ay geçti. Referandum ile iş bitmedi. Aslında referandum ile iş yeni başladı. Referandum sistem değişikliği konusunda milletin kararını ortaya koydu. Yoksa referandum da 'Evet' çıkması ile her şey hallolmadı. Çünkü 1982 Anayasa'sı delik deşik olsa da daha ortadadır. Askeri vesayetin izleri devam etmektedir. Türkiye Cumhuriyetinin 100. yılına sivil, demokrat, yerli, tamamen millet iradesinin ürünü bir anayasa ile girmek zorundadır. Eğer bu Anayasa yapılmazsa 16 Nisan'da yapılan referandum havada kalır. Yarım kalır.
16 Nisan Referandum sonucu ile millet yeni bir sistem, yeni bir Anayasa ihtiyacını ortaya koymuştur. Yeni bir sistem kurmamıştır. Yeni bir sistemin kuruluş iradesini koymuştur. Referandumda çıkan sonuçla iş bitmemektedir. Referandum sonucu milletin yeni anayasa yapmak isteyenlere 'Yapacağınız Anayasa'nın sistemi Başkanlık Sistemi'dir. Bu sisteme göre Anayasa'yı yapın.' talimatıdır. Referandum sistem tartışmalarını bitirmiştir. Her şey bitmiş değildir. Toplumda sanki böyle bir algı vardır.
Türkiye sistem tercihini yapmadan önce 10 yıldır Yeni Anayasa çalışmaları yapmıştır. Bu anayasa çalışmalarının temel yanlışı Türkiye'nin sistem tercihine karar vermeden yapılmasıydı. Şimdi bu karar verilmiştir. O nedenle milletin karar verdiği sistem tercihine göre hızlı ve toplumun bütün kesimlerini harekete geçirip katılımcı bir yöntemle Cumhurbaşkanlığı Sisteminin hem Anayasasını, hem yasalarını, hem kurumlarını, hem mekanizmasını belirlemelidir.
Aksi takdirde cami avlusuna bırakılmış bir çocuk gibi ortada kalır. CHP uyum yasaları ve iç tüzük dahil Cumhurbaşkanlığı Sisteminin hayata geçmesini istememektedir. Bu nedenle Meclis'te elinden geldiğince engelleyecek ve güdük, çözüm üretmeyen bir yapı oluşmasını isteyecektir. CHP'nin temel amacı 2019'da yapılacak seçimlerde bütün propaganda ve stratejisini 'Parlamenter Sistemi geri getireceğiz' üzerine kurmaktır. Çünkü bunun için yüzde 48,6'lık bir kitlenin hazır olduğu hesabını yapıyor. Sistemin başarısız algısının oluşması halinde bu kitleye 'evet' çilerden de önemli bir destek geleceği hesabı yapılıyor. Kağıt üzerindeki bu hesaba göre CHP doğru yolda. Fakat bu hesabı bozacak tek yol Referandum'da kabul edilen 18 maddenin ötesinde STK'ların ve bütün siyasi yapıların katılımının sağlanacağı uyum yasaları ve Cumhurbaşkanlığı Sistemini merkez edinen yeni bir Anayasa çalışmasının başlatılmasıdır.
Şunu bir kez daha tekrarlamakta yarar vardır. Referandum'da 'Evet' çıkması hayır veren önemli bir kesimin rahat nefes almasını sağladı. Çünkü farklı nedenler ve çok yoğun propaganda nedeniyle insanlar 'hayır' verdi. 'Hayır' verirken de 'Evet' çıksın diye de beklenti içinde idi. İşte bu nedenle sonucun 'Evet' çıkması ile çok büyük bir 'Hayır'cı rahat nefes aldı. Fakat Cumhurbaşkanlığı Sisteminin ayakları hızlı bir şekilde oturtulmaz ve bu sistemin ayakları toplumla bütünleşerek inşa edilmezse kısa vadede olmasa bile orta ve uzun vadede problemlere neden olur. Tıpkı bir dönem Latin Amerika ülkelerinde yaşanan kargaşalara benzer bir problemler gibi.
Siz bu satırları okuduğunuz sırada bizlerde yeni sistemle ilgili Prof Dr. Orhan Kavuncu'nun Başkanlığını yaptığı Muhsin Yazıcıoğlu Akademisi'nin organize ettiği bir çalıştayda olacağız. Çalıştayın amacı Meclis'te görüşmeleri İç Tüzük değişikliği ile başlayan uyum yasalarına ışık tutmak. Katkı sağlamak. Yeni oluşacak yapıya katkı sağlamak. Daha güçlü daha istikrarlı bir Türkiye için Cumhurbaşkanlığı Sistemi'ne yönelik tavsiyeler ve önerilerde bulunmak.
Çalıştayda ; 'Siyasi Partiler için Alternatif Siyaset Anlayışı ve Yönetim Sistemi Açarları', 'Yeni Anayasal Düzende Siyasi Partiler mi Yoksa Partisiz Bir Dönem mi?', 'İdeolojik Partilerin Az Oy Almalarının Sebepleri ve Çözüm Önerileri', ' Yeni Sistemde Risk Alanları', 'Olması Gereken Açısından Uyum Yasaları', 'Yeni Dönem Demokrasi ve Totalitarizm', 'Yeni Dönemde Güçlü Meclis', 'Yeni Hükümet Sistemine Dair Sosyo-Politik Bir Değerlendirme', 'Geçmişten Geleceğe Türk Demokrasisi Üzerine Bir Değerlendir', 'Yeni Anayasal Düzende Güvenlik Kurumlarının Koordinasyonu' tebliğleri sunulup değerlendirilecek. Öneriler belirlenecek.
Muhsin Yazıcıoğlu Akademisi'nin yapacağı bu çalıştayın örnek teşkil ederek toplumun bütün kesimlerinin içinde yar alacağı aynı zamanda toplumsal bütünlüğe katkı sağlayacak bir şekilde Cumhurbaşkanlığı Sisteminin bütün unsurları ile oturmasına yönelik katılımcı bir çalışmanın başlamasına ihtiyaç bulunmaktadır.
Yoksa akbabalar gibi karşıda bekleyen şer cephelerin saldırılarına maruz kalınacaktır. Zaten bir kısım şer cephenin Cumhurbaşkanlığı Sistemine karşı sessiz kalmalarının nedeni zamanla bu sistemi kendi menfaatleri doğrultusunda kullanmak düşüncesiydi. Sistemin toplumsal bütünlüğünü sağlayacak şekilde yapılandırılmadığı takdirde şer cephelerin ekmeklerine yağ sürülmüş olacaktır.
Kalın sağlıcaklau2026