Dolar (USD)
35.18
Euro (EUR)
36.53
Gram Altın
2966.40
BIST 100
9724.5
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
22 Nisan 2016

Uyarayım bürokrasi kilitlenirse\u2026.

Bir süredir eş-dost ziyaretleri için kamu kurum ve kuruluşlarına gidiyorum. İster istemez ülke meseleleri, güncel olaylar gündeme geliyor. Farklı görüş düşünce ve fikirler. Hem devletin işleyişi hem bürokrasinin işleyişini gözlemliyorum.

Sonuçta dönüp dolaşılıyor sohbet 'Ne olacak bu memleketin hali?' sorusuna bağlanıyor. Genelde de bu sorunun cevabının verilmesi bize kalıyor. Düşüncem bu konuda nettir; Gelecek güzel olacak. Tabii çoğu arkadaşı bu söz tatmin etmiyor. Zaten bu düşüncemi de birilerini ikna etmek içinde söylemiyorum. Bugüne kadar yaşadığım tecrübeler, gördüğüm olaylar, olaylar karşısında gelişen durumlar yani yılların birimi ile ifade ediyorum.

Yaşanmasa iyi olacak. Ama bazı durumları yaşamadan aşama kaydetmemiz imkanı yok. Önemli olan bu yaşanan durumları en az hasarla atlatmaktır. Türkiye değişik bir ülke. İlkokul öğretileri ile doğru orantılı değil. Hele yönetilmesi hiç kolay değil. Her ne kadar demokrasi ile yönetilsek de halen aşiret ittifaklarının, koalisyon dengelerinin sağlanamaması halinde hızla sıkıntıların yaşandığı bir yapı. Seçimlerle iş bitmiyor yani. Aldığınız oy sadece sizi oyalayabilir.

Devlet yönetme dengesi çok farklı. Türkiye'de 1 Kasım'da bir seçim oldu. Bir parti %50 oy alması ile iş bitmedi. Asıl iş ondan sonra başlıyor. Hem % 50'nin kendi içindeki dengesi, hem de oy vermeyen % 50'nin dengesi yönetme kabiliyetinizi ortaya koyuyor.

Tüm bunları neden yazıyorum? Çünkü 1 Kasım'dan bu yana yönetim dengesi kurulamadı. Aslında Türkiye'nin en önemli sıkıntısı bu. Şu an yaşadığımız terörün de, ekonomi de oluşturulmaya çalışılan olumsuz algı operasyonlarının da nedenleri bu. Dünyada Türkiye'nin karşı karşıya kaldığı durumdau2026

Açıkça yazayım. Yazdıklarım tamamen gözlemlerimdir. Birilerinin görüş ve düşüncesi değildir. Zaten görünen köy kılavuz istemez. 1 Kasım sonrası kurulan Hükümet 5 ayı doldurdu. Fakat taşların yerine oturduğu söylenemez. Bakanlar Kurulu oluşurken bir takım sıkıntılar yaşanmıştı. Şimdi bu sıkıntıların tersi yeni sıkıntılar oluşturularak bir nevi 'öç' alınıyormuş havası var.

Şu an için bir iki bakanlık dışında bütün bürokrasi kilitlenmiş durumda. 5 aydır atanamayan genel müdürler, müsteşarlar, müsteşar yardımcıları, daire başkanlıkları var. Gezdiğim dolaştığım kamu kurumlarının bir kısmında işler durmuş. Rutin işlerin dışında bir hareketlilik yok. Kadro savaşları yaşanıyor adeta.

Eğer bu durum uzarsa topluma da yansır. Zaten Güneydoğu'da hendeklerle uğraşırken bir taraftan da kadro ve güç savaşı verilmek istenirken siyasette de farkına varmadan önünüze hendekler kazmış olursunuz. Milletin umudu halen AK Parti kadrolarında. Bu kadrolar arası güç savaşı milletin umudunu kırarsa bir daha toparlayamazsınız. Aksi takdir de siyasette bürokraside hiçbir varlığı olmayan mevsimlik umutlar ön plana çıkacaktır.

Buradan çağrımız tıkanmakta olan bürokrasi konusunda birileri güç savaşını bırakmalıdır.

Cuma'nın bereketi üzerinize olsun