Uyanın! Ve gerçeği görün artık…
EGEMEN ALATLI
Bu ülkede “zilli” bir kesim var. Zilli kelimesi Anadolu’da dönek, kaypak, hovarda, asıl niyet ve kimliğini gizleyen, kolay adam satan anlamlarında kullanılıyor.
Dünya var olduğundan beri zilli tayfası var. Peygamberlere ve vahye ilk karşı çıkanlar da bunlar. Güçleri yetmeyince gerçeği sulandırmaya, kafaları karıştırmaya, hakikati asli yerinden oynatmaya yeltenenler yine bunlar olmuştur. Bunların ahlaki ölçüleri ve ilkeleri yoktur. Faydalarına olan her renge ve her kalıba girerler. Afili laflar etmek, iftira atıp çok kolay yalan söylemek özellikleridir.
Üstelik bu tiplerden namaz kılan, oruç tutan, Kur’an okuyan çokça tipler var. Yıllarca FETÖ gibi grup ve sahte dini yapıların bu rollerle topluma kolayca sızdıklarını gördük. Bilinen süreçlerde deşifre oldular. Oysa vaftiz çıkarıyorlarmış yani asıl kıblelerinin neresi olduğu açığa çıkmış oldu.
Afilli laflar ederler!
Bugün bunların artıkları ve kullandıkları adamlar için; bunlardan kimseye zarar gelmez, dini bütün oldukları ve toleranslı, kire, pasa ve alengirli işlere hiç bulaşmadıkları algısını oluşturuyorlar. “Birleştireceğiz, Barıştıracağız ve Bütünleştireceğiz” afili laflar asıl niyetlerini gizlemeye yetmeyecek. Sinirlendiklerinde nasıl basitlik gösterdikleri ve nasıl tehditler savurduklarını görüyorsunuz. Bu figürlerden tarih çöplüğünde çokça var.
Evet, zaman zaman asıl niyetlerini gösteren, soy ağaçlarını ele veren refleks gösterdiklerine şahit oluyoruz. FETÖ, PYD/PKK, ABD ve BATI karşıtıymış gibi görünüp kapalı kapılar ardından bunlarla iş tutan kuzu postu giymişlerin maskeleri düşmelidir. Hatırlayın: “Kim teröre, PKK’ya destek veriyorsa Allah onların belasını versin” diyenlerin terörün değirmenine su, silahlarına nasıl mermi oldukları açığa çıkmış oldu. Bunlara sözde PKK ve FETÖ liderlerinden ardı ardına destek açıklamaları geliyor. Bence asıl problem, bazı muhafazakâr ve Müslüman kılıklıların bunlarla aynı siyasi yelpazede ve aynı amaçlarda buluşmalarıdır.
Kin ve öfke kusanlar
Ülkemize ve Müminlere karşı kin ve öfke bileyenlerin; Hakkı ne açıkça reddetme ne de gerçekte içinde olma tavırları artık görülmelidir. Tek Parti diktatörlüğü ve onun devamı olan demokrasi bulamalı bir partinin genetik kodlarında bu hep vardı ve hala devam ediyor. Bugünkü ikiyüzlü tavırlarına bakınca sanki bunlar ezanları susturmamışlar, Menderes’i asmamış ve devletin çivisini çıkarmamışlar, devleti ve milleti üç kuruşa muhtaç etmemişler gibi yüzsüzlük içindeler.
“Allah ve ahiret gününe inandık” deyip Allah’la aldatmaya kalkanların, terörle iş tutan hilebaz kesimlerin maskeleri bir bir düşüyor:
- Beş yaşındaki sabi kız çocuğa cinsel istismar sonrasında gelecekte Ak Partili olma ihtimalini düşünerek sapığı övücü Tweetler atanlar insan olabilir mi?
- Türkiye batarsa batsın ama yeter ki Erdoğan gitsin mesajları paylaşanlar vatansever olabilirler mi?
- Sayın Erdoğan’ı alaşağı etmek için düşmanla iş tutan ve dış müdahale çağrıları yapanların bu ülke ve değerlerine ait olmaları mümkün müdür?
Bunların tek derdi ülkemizi düşürmek ve milletimizi köle etmektir. Bu yüzden köprülere, Havalimanlarına, otoyollara, milli silahlara karşı çıkıyorlar. Arlanmadan hala vatansever, demokrat, özgürlükçü, yapıcı ve düzeltici olduklarını söylüyorlar. Firavun da Hz. Musa’ya karşı çıkışında aynı manaya gelen ifadeler kullanmıştı:
"Ben O’nun (Musa’nın) sizin dininizi değiştireceğinden, yeryüzünde bozgunculuk çıkarmasından korkuyorum. Ben sizi doğru bir yola götürüyorum ve size doğru gördüğümü gösteriyorum" (Mümin Suresi /26, 29)
Üstat Necip Fazıl Kısakürek’le noktalayalım: “Biz; ayakları şişene kadar namaz kılan peygamberin, gözleri şişene kadar uyuyan ümmetiyiz.”
Uyanın! Ve gerçeği görün artık.