Üstün İnanç
Günümüzde fikirlerinden, hassasiyetlerinden, hatıralarından istifade ettiğimiz büyüklerimizden biri de Üstün İnanç'tır. Gerek toplantı salonlarındaki sohbetleriyle, gerekse yazıları ve eserleriyle geçmiş ile günümüz arasında bir köprü olan, geçmişin olaylarından günümüze ders ve ibret almamızı sağlayan ustamıza ne kadar teşekkür etsek azdır.
Dopdolu bir hayatu2026 Büyük bir birikimu2026 İşte ana hatlarıyla Üstün İnanç portresiu2026 1937 yılı İstanbul doğumlu. İlk tahsilini İstanbul dışında yaptı. Basın Yayın ve Gazetecilik Yüksek Okulu'ndan mezun oldu. İlk yazılarının yer aldığı dergiler Yelken, Durum, Sanatkar ve Büyük Doğuu2026 1956 yılında Tercüman gazetesinde stajyer muhabir olarak çalışmaya başladı. Çalıştığı gazeteler Babıali'de Sabah, Bugün, Son Havadis, Tercüman, Zaman ve Yeni İstanbulu2026 Halen İstanbul gazetesinde fıkra muharririu2026
Eskilerin tabiriyle "hezarfen" bir şahsiyettir. Çok yönlü, çok cephelidir. Tiyatro eserleri Kurt Kapanı, İlk Kurşunu2026 Mesut Uçakan'ın Yalnız Değilsiniz romanından uyarladığı film büyük ilgi uyandırdı. Bir dönem TGRT'de dramaturg olarak çalıştı. "Kanayan Yara Bosna" filminin senaryo yazarıdır. İstanbul Büyükşehir Belediyesi Gösteri Sanatları Merkezi Kurucu Müdürlüğü yaptı. Diğer eserleri arasında Yalnız Değilsiniz, İnsanlar Böyledir, Ayıp Uşakları, Bir Kimlik Lüften, Makedonya Gamzesiu2026 Gösterime girmiş senaryoları: Yalnız Değilsiniz, Sonsuza Yürümek, Kanayan Yara Bosna (dizi), İnsanlar Böyledir (dizi). Tiyatro eserleri: Kurt Kapanı, İlk Kurşun, İbrahim Müteferrika, Ömer Seyfeddin (Cağcağazım),İhtisap Ağası, Bir Gül Koşusu (Fetih).
Günümüzün sevilen ve sayılan bir münevveri olan Üstün İnanç için ESKADER 29 Şubat 2009 tarihinde bir saygı toplantısı düzenlemişti. 2011 ESKADER Üstün Hizmet Ödülü kendisine verildi. 2012 Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Burhan Felek Basın Hizmet Ödülü, 2013 Türkiye Yazarlar Birliği Necip Fazıl Kısakürek Ödülü'ne de sahiptir.
Yıllar önce kendisiyle yaptığım ve Romancılar Konuşuyor kitabıma da aldığım bir röportajda romanın gayet kıskanç olduğunu belirterek, "Kendisiyle devamlı meşgul olunmasını ister. Başka bir iş tutmaya kalkıştınız mı, sizi asla affetmez." demişti. "Türk romanını eskisi ve yenisiyle değerlendirir misiniz?" soruma da şu cevabı vermişti: "Cumhuriyet döneminde romanımız kıvamına kavuşmak üzereyken dil tasfiyeciliği her şeyi mahvetti. İfade dağarcımız köy romanları hastalığıyla boşaltıldı. Romanımızın kilometre taşları olarak ben Yakup Kadri Karaosmanoğlu, Türkçe zenginliği olarak Refik Halit Karay, Peyami Safa, Kemal Tahir'i sayabilirim. Yaşadığımız günleri ise çırpınış dönemi diye vasıflandırıyorum. Bu dönemde aklıma gelen en büyük isim de Mehmed Niyazi üstadımızdır."
Bugünlerde yazarımızın "Osmanlının Çıkamadığı Jön Türk Tüneli"nin ikinci kitabı olarak Yağmur Kanla Başladı isimli yeni romanını okuyorum.
Kitabın arka kapak yazısı şöyle: "Birinci Cihan Harbi'ne giden yolda, dönemin siyasi ve sosyal şartlarını bir arada anlatan usta bir kalemin eseri. Talan edilen yüce Devlet!.. 31 Mart olaylarını tertipleyen ve Sultan Abdülhamid'i tahttan indiren politikacıların pişmanlıkları!.. Trablusgarp hezimeti!.. İkinci Balkan Bozgunu'nun acı yüzü!.. Ordusuna siyaset bulaşmış Osmanlı'nın çaresizliği.. Osmanlı aydınlarının güçleri ve zaafları!.." Eserden birkaç başlık: "Feylesof Rıza Tevfik'in suratına bir donukluk oturmuştu. "31Mart'ı tertiplemekle hatanın daniskasını yaptık, daniskasını!..." Gözleri dolu dolu olmuştu. Ha ağladı, ha ağlayacaktıu2026"
Üstün İnanç okunması gereken bir yazar, dinlenmesi gereken bir hatip, istifade edilmesi gereken gerçek bir sanatkardır. Onu saygıyla selamlıyorum.
