Dolar (USD)
34.57
Euro (EUR)
36.00
Gram Altın
3017.21
BIST 100
9549.89
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
28 Ocak 2024

​Urfa'daki Yahudilerin zorunlu göçü

Daha önceki yazımızda Yahudilerin 19.asırda Filistin’e ilk toplu göçlerinin 1882 yılında 1.Siyonist kongresinde alınan kararla gerçekleştiğini söylemiştik. Yahudiler, bu göçlere “ ‘Aliya” adını vermişlerdi. 'Aliya, Yahudilerin kalıcı olarak yerleşmek amacıyla bir bölge ya da ülkeden Filistin'e yaptıkları göç anlamına gelmektedir. 1948 yılında kurulan İsrail Devleti, XIX. yüzyıldan itibaren siyasî Siyonizm hareketiyle teşvik edilen bu göçler sonucu ortaya çıkmıştır.

Dünyadaki Yahudiler arasında ‘Aliya yayılmıştı. Yıllarca, yüzyıllarca hatta bin yıldır yaşadığı topraklarını bırakan Yahudiler, Siyonistlerin yaydığı kutsal göç masalıyla Filistin’e Kudüs’e gitmişlerdi.

1.Siyonist kongresinden tam dört yıl sonra 1896’da Urfa’dan da Filistin’e giden ilk Yahudi göçü başlamıştı. Urfalılar Kudüs'te kurdukları mahalleye Rehaviye (Urfa’nın eski adı) Mahallesi adını vermişlerdi. 1896’da Urfa’dan göç eden Urfalı Yahudiler tarafından inşa edilmiş olmalıdır. Yine aynı tarihlerde çok popüler olan Rehaviye (Urfa) Kıraathanesi varmış. Bu kıraathanede üç dört dilde dergi ve gazeteler okunurmuş. Rehaviye kıraathanesinde bütün dünya medyası takip edilirmiş. Bu, tıpkı altmışlı yılların İstanbul’unda Sivaslıların, Urfalıların, Rizelilerin kurduğu kıraathanelere benziyordu.

Urfalı Yahudiler, Filistin’e ilk gittiklerinde İsrail kurulmamıştı. Bölge, İngiliz mandası altındaydı. Orada en ağır işlerde çalışmaktaydılar. Urfa’da iken bağ bahçe işleri ve çerçilik işleri Yahudilerin mesleği idi. Sadece birkaç aile zengin sayılırdı.

Yıl 1947’ye gelindiğinde Urfa’dan Kudüs’e gitmeyen Yahudiler vardı. Bunlar kendi topraklarından ayrılmak istemiyorlardı. Ve sonra ne oldu?

78 yıl önce Urfa’da Müslümanlığa geçen Yahudi bir ailenin yedi ferdi bir gece vahşice öldürülmüştü. Aileden sadece bir kişi sağ kaldı. Bunları katledenler, bir yıl sonra Filistin’de devlet kuracak İsrailli teröristlerdi. Ama o zamanlar, Siyonistler katliamlarını saklayıp cinayeti Müslümanların üzerine atmışlardı. Aileden kurtulan tek kişi, o zaman Müslüman olan Ahmet Kemal Esmeray olmuştu. Katliam olduğu vakit Ahmet Kemal, Harrankapı semtinde Arap Hoca tekkesinde Arap Hocanın dersine katılmıştı.

O günleri, acı tarafıyla babasından dinleyen İsmail Esmeray şöyle anlatmıştı.

“Ailemiz o sıralar Urfa’nın en zenginlerinden biri olmasına rağmen evden hiçbir şey çalınmamış. İddialara göre, ailemizin Müslüman olmasından rahatsız olan Urfa’daki Yahudi cemaati durumu Filistin’e bildirip rahatsızlıklarını söylemiş. Yine iddialara göre kulaklarının ve parmaklarının kesilmesi, gözlerinin oyulması ‘Biz bu işi yaptık, işte delilleri’ demek içinmiş. Yahudi cemaatinin liderlerinden Azzur Bozo, Yusuf Hamuz, Hıdır Yeşil, Azzur Bilgin ve Nesim Binler cinayetleri planladıkları iddiasıyla yargılanmış ama hepsi beraat etmiş. Bu olaylar sürerken, 1948’de İsrail Devleti kurulmuş ve o sırada Urfa’da ne kadar Yahudi varsa İsrail ya da Amerika’ya göç etmiş. Sadece babam kalmış.”

Urfa’daki Yahudi cinayeti, Son Gavur romanında yazar Mehmet Faraç tarafından da işlenmişti.

“Ailenin ihtidâ ederek Ahmed Kemal ismini almış olan oğulları kanalıyla Müslüman olduğu söyleniyor... ve durumları İsrail devleti kurmaya çalışan Siyonistlere Urfalı iki ileri gelen Yahudi tarafından bildiriliyor. Bunun üzerine Filistin'den dört Yahudi gelerek aileyi katlediyor. Kurtulan sadece askerde olan Ahmet Kemal'dir.”

Romancı Mehmet Faraç, Ahmet Kemal’in askerde olduğunu söylese de bu yanlış bir bilgidir. Ahmet Kemal’in oğlu İsmail Esmeray’ın verdiği bilgi daha sağlıklıdır. Ahmet Kemal cinayet zamanında Arap Hoca’nın tekkesinde imiş. Hatta oğlu İsmail Esmaray’ın aktardığı başka bir bilgiye göre babası eve geldiğinde yabancı bazı kişilerin evin bahçesinde dolaştığını görmüş ve kendisi mutfağa saklanmıştı.