Ünye'de bir Cuma sabahı
Hafta sonu Ünye'de hoş bir zaman geçirme imkanı bulduk.
Hem Karadeniz seçmeninin nabzını tuttuk, hem de "Karadeniz cahili ben" in hayal dünyasındaki bir şehri vücuda getirdik.
Davet edene, organize edene, ağırlayana, yolcu edene özellikle de Belediye Başkanı Sayın Ahmet Çamyar'a çok teşekkür.
Sokakta bir hareketlilik var. Millet erken seçime iyiden iyiye ısınmış. Çarşıda pazarda kiminle karşılaşsak konu aynı.
-"Tayyip Erdoğan kazanacak mı Mustafa Bey?"
Bu soru Sayın Cumhurbaşkanımızın seçimi kazanıp kazanamayacağı ile ilgili değil altını çizelim. Başına bir şey gelip gelmeyeceği ile ilgili.
Daha doğrusu saçının teline zarar gelmemesi için bir temenniu2026
Artık vatandaş devletin, milletin, Cumhurbaşkanı'nın neyi temsil ettiğini ve karşısında kim ya da kimlerin durduğunu çok iyi ayırt edebiliyor.
Seçim ve siyaset üzerine sohbetlerden arta kalan zamanlarda hayalimdeki ile gerçek Karadeniz arasındaki farklara göz atıyorum.
Açıkçası Ünye'de beklediğimin ötesinde bir güzellik karşılıyor bizi.
İskelede şöyle sabah serinliğinde içinize çektiğiniz temiz hava İstanbul'lla karşılaştırma yapma hissi uyandırıyor.
Büyük şehre ve egzoz dumanına ilk öfke...
Diyette olduğumdan "şöyle bol tereyağlı..." diye başlayan tekliflerden uzak duruyorum.
Demli bir çay (çay ama) ve yanında Ünye simidi diyen bir arkadaşı arıyor gözlerim. Ama o simidi yiyemeden ayrılıyorum mekandan.
Karadeniz turlarında adını ön sıralara taşımaya çalışan Ünye şimdiye kadar nedense geri planda bıraktığı tarihi değerlerini sonuna kadar kullanmanın avantajını yaşıyor.
Osmanlı döneminin en önemli kadıları burada yetiştirilirmiş. Hatta Kadılar Yokuşu diye bir sokağı varken...
Geleneksel Türk mimarisin en güzel örneklerinin olduğu evler orada öylece dururkenu2026
Hele ki Fatih Sultan Mehmet Han'ın Hocası Akşemsettin ile birlikte Trabzon seferi dönüşü diktiği söylenen çınar ağacı hikayesiyle birlikte yaşarken şimdiye kadar neden bunları bilmiyorduk diye gördüğüm herkese hayıflandım.
Mavi (deniz) var, yeşil (orman) var. Güneş var (tabi yağmur da) plaj var. Ne ararsan var. Harika bir doğal fotoğraf karesiu2026
Kaleleri sevemesem de büyük bir kaya kütlesi üzerine inşa edilen kalenin görkemli duruşu etkileyici.
Yaklaştıkça her dönemin izlerini gördüğümüz kale tarihi M.Ö. 250 yıllarına kadar uzanıyor. Kaleyi bu bölge'de yaşayan her kavim kendilerine göre değiştirerek kullanmış. Kimi uzun süre kimi kısa süre kalabilmiş. Kale'de bulunan bir diğer ayrıntı ise Kral Kaya Mezarları. Bu mezarlar sütun gibi dimdik kayaların 10 metre yukarısına oyularak yapılmış.
Güneydoğu illerinde geçmişin el sanatı ve önemli mesleği bakırcılığı icra eden sanatkarlar beni çok etkilemiştir.
Ünye'de de bundan bir kaç yıl öncesine kadar bu sanat ve meslek yok olmak üzereydi. Topyeku00fbn bir çabayla çalışmalar güzel bir sonuca ulaştı ve yeniden bakırcılık hayat buldu Ünye'de de olduğu gibi.
Çarşı geziniz de ister istemez yolunuz çarşıya çıkar , seslere doğru yaklaşır ve birbirinden güzel bakırları seçmekte karar veremeyebilirsiniz. Ben daha çok ustalar normal hallerini izlemeyi tercih ederim. Yemek yerken sohbet ederken sonra da çalışırken.
Hepsi de öyle maharetli ki ister istemez "el yapımı - makine yapımı" terazisi kurdurtuyor zihinlerde.
Kendi içinde birçok değeri birlikte barındıran Ünye son yıllarda özellikle "turizm'de ne yapabiliriz?" sorusunu tartışmış ve bunun da getirilerinin çok yüksek olduğunu sonucuna varmışlar.
Osmanlı dönemi en önemli liman kentlerinden olan şehir sahil şeridiyle ,caddeleriyle, rengarenk temiz sokaklarıyla ve de tarihi yapılarıyla birden çok alternatife sahip.
Dolu dolu geçen 24 saatte bu kadarını görebildim.
Gördüğüm birşey daha var o da bu şehrin detoks etkisi.
Yerel yöneticilerin acilen bu konuya da odaklanmaları lazım. Bir haftalık turlarla bedensel bir yenileme gerçekleştirebileceğiniz bir coğrafyadan bahsediyorum.
Öyle görünüyor ki önümüzdeki süreçte Ünye'yi daha çok konuşacağız.