Unutulmayan Edebiyatçılar
Vefa hissi ve sorumluluğu taşıyan yayın dünyası, eski şair ve yazarların eserlerini günümüze kazandırmaya devam ediyor.
İlim, fikir
ve sanat dünyamızı etkileyen ve şekillendiren şair ve yazarlarımızı, istesek de
unutabilir miyiz? Mümkün değil. Zira onlar sayesinde bugün edebiyat dünyamız
canlılığını korumakta, gençlerimiz geçmişin birikimine yaslanarak ve ondan beslenerek
geleceğe hazırlanmaktadır. Kültür dünyamıza tesir eden, edebiyat âlemine yol gösterip
yön veren tanınmış şair ve yazarlar, sürekli olarak gündemimizde. Onların dışında,
isimleri biraz daha az duyulmuş ediplerimiz de külliyatlarıyla ve eserleriyle
irfanımıza kazandırılıyor.
Yıllar önce
Unutulmayan Edebiyatçılar adlı kitabımda
eserleri basılmayan ve nisyana terkedilen şair ve yazarlardan bahsetmiş,
onların yeniden nesillerimize kazandırılması için gayret göstermiştim. Bu
kitabın ardından Aşina Çehreler, Kalem Efendileri ve Kayıp İstasyon da gelmişti. Ziya
Osman Saba ve Safiye Erol
biyografi kitaplarım ise biri şiirde, diğeri romanda yüksek seviyeyi yakalamış
olan iki edebiyatçımızı daha geniş kitlelere tanıtmayı hedefliyordu. Şükürler
olsun amaca ulaşıldı. Her ikisi değerimiz de gündeme geldi. Kayıp İstasyon’da Abdülhak Şinasi Hisar,
Bahaeddin Özkişi, Ercüment Ekrem Talu, Hamamizâde İhsan, Nahid Sırrı Örik,
Nihad Sâmi Banarlı, Osman Cemal Kaygılı, Refi Cevat Ulunay, Safiye Erol, Sermet
Muhtar Alus, Sofi Huri ve Ziya Osman Saba’ya yer vermiştim. Kitap, TYB’nin
“Biyografi” ödülüne lâyık görülmüştü.
Taner Ay’ın
Ötüken Neşriyat’tan yeni çıkan Edebiyatımızda
Unutulanlar ve Kaybedenler kitabını gördüğümde aşina bir yüzle
karşılaşmanın tatlı heyecanını duydum. Üstelik bu birinci kitaptı ve seri
olarak devam edecekti. Merak ve heyecanla okudum. Aralarında Şinasi, Ali
Nusret, Yaşar Nezihe Bükülmez, Osman Fahri, Şükûfe Nihal, Fazlı Necip, Kemal
Altınkaya, Fikret Ürgüp, Mazlum Kenan Köstekçi’nin de bulunduğu edebiyatçılar hakkında
titiz çalışmalar yapan Ay, sözünü ettiği kişilerin hayatları üzerinde ayrıntılı
duruyor, yazılarına ve kitaplarına dikkat çekiyor, daha önce bu isimler
hakkında yapılmış çalışmaların tashihini de üstleniyor. Şüphesiz edebiyat
araştırmacılığı böyledir.
Edebî araştırmalar,
birer yapı gibidir, zamanla eskir. Ama onarılır veya restore edilir. Bu tür
zahmetli çalışmaların en hayırlı yönü, bahsedilen kalem erbabının yeniden
gündeme gelmesini ve belki de kitaplarının yeniden gün ışına çıkmasını sağlamasıdır.
Edebiyat arkeologlarının çalışmaları, bu bakımdan son derece mühimdir ve
geleceğe doğru atılmış sağlam adımlardır. Edebiyat dünyamızda hiç kimsenin
kaybolmasına gönlümüz razı olmamalıdır. Unutmayalım ki, Ahmet Hamdi Tanpınar
gibi büyük bir edebiyatçımız bile uzun süre “sükût suikasti”ne maruz kalmış ve
kitapları satmamıştır. Yeni yeni tanımaya, anlamaya ve okuyup sevmeye başladık.
Safiye Erol da, Abdülhak Şinasi Hisar da, Abbas Sayar da sonradan keşfedilmiş
kıymetli romancılarımızdır.
Klasiklerimiz
Revaçta
İşin güzel
tarafı sadece yakın tarihte ebedî âleme göçmüş olan edebiyatçılarımız değil
geçmiş asırlarda eser vermiş olan müellifler ve şuara da eserleriyle günümüze
kazandırılıyor. Divan ve Halk edebiyatlarımızın müstesna şair ve ozanları,
artık Divan’ları ve şiirleriyle hatırlanıyor, okunuyor. Kapı Yayınları’ndan
çıkan üç eser geçmiş mirasa sahip çıktığımızın bir işareti. Asaf Hâlet
Çelebi’nin Naîmâ adlı eseri titiz
baskısıyla göz dolduruyor. Kitapta Naîmâ’nın hayatı, sanatı ve eseri yer
alıyor. Fatih Yücel’in yayına hazırladığı kitap, minyatürleriyle gönlü okşuyor.
‘Ölümsüz Eserler’ serisinden çıkan ikinci kitap Zâtî’nin Şem u Pervâne’si. Prof.
Dr. Ozan Yılmaz’ın emek verdiği kitabın sayfalarını, çiçek resimleri süslüyor. Aşkın Son Ozanı Neşet Ertaş kitabına ise
Sinan Yağmur imza atmış. ‘Belgesel-hikâye’ olarak kaleme alınan kitap,
‘Bozkırın Tezenesi’ Neşet Ertaş’ın destansı hayatı ve söylediği türkülerle
bezenmiş. ‘Sufi Bir Gelenek: Abdallar’ bölümünde, Neşet Ertaş ve babası
Muharrem Ertaş ile Kırşehir çevresi etraflıca anlatılıyor.
Ozanlarımızla
Yolculuk
Halk edebiyatımızın unutulmaz isimlerine de büyük
ilgi var. Türk Halk Şiiri’nin ölümsüz şairleri, ozanları ve âşıkları yeni
kitaplarla tekrar kendilerini bize hatırlatıyorlar. Deli Gönül Uçtu Yine Karacaoğlan, Prof. Dr. Abdülselam Arvas’ın
incelemesi. Muhit Kitap’tan çıkan kitabın birinci kısmında, tarih boyunca
ortaya çıkmış olan ‘Karacaoğlan’lar tasnif ediliyor ve ‘Karacaoğlanlar
Hakkında’ ayrıntılı bilgi veriliyor. İkinci bölümde ise ‘Meşhur (Çukurovalı)
Karacaoğlan’ hakkında detaylı bilgilerle karşılaşıyoruz. Ve son kısımda şairden
bir güldeste var. En çok bilinen ve sevilen şiirlerinden seçilmiş bir demet. Âşık Sümmâni kitabını Doç. Dr.
Abdulkadir Erkal hazırlamış. Edebiyat Ortamı Yayınları’ndan meraklılara ulaşan
kitapta, Anadolu’nun sevilen sesi ve nefesi Sümmâni’nin hayatı anlatılıyor ve edebî
kişiliğinden bahsediliyor. Kitap, şiirlerinden yapılmış seçme, kaynakça ve
fotoğraflarla tamamlanıyor. Bayburtlu
Celâlî, Osman Okutmuş’un eseri. Akıl Fikir Yayınları’ndan halk
edebiyatımızı sevenlere armağan edilen eserin başında Fırat Kızıltuğ’un Celâlî
Baba hakkında yaptığı özlü bir değerlendirme ve takdim yazısı var. Bayburtlu
Celâlî’nin destanlarından sonra âşığımız hakkında gerçekleştirilmiş araştırmalar
ve yazılmış yazıları tetkik edince, ne kadar değerli bir ozanımızla karşı
karşıya olduğumuzu görüyoruz. Ziyaeddin Fahri Fındıkoğlu, Fuad Köprülü, Mehmet
Halit Bayrı, Pertev Naili Boratav, Eflâtun Cem Güney ve Abdülbaki Gölpınarlı,
halk bilgesi Celâlî Baba hakkında hatırı sayılır makaleler yazmışlar. Eser,
Türk Halk Edebiyatı’mız adına büyük bir kazanç.
Tanzimat Sonrası
Tanzimat sonrası eser vermiş ilim ve fikir
adamları ile şair ve yazarların eserleri de yayın dünyamızı bereketlendiriyor.
Bu sahada önemli kitapları kültürümüze kazandıran Dergâh Yayınları, Cevdet Paşa’nın Lâyihaları’nı neşretti.
Ahmet Zeki İzgöer ve İsmail Kara’nın ortak kitabı olarak günışığına çıkan
eserde, âlim, devlet adamı, hukukçu ve tarihçi Ahmet Cevdet Paşa’nın 96 metni önümüze konuluyor. İyi bir medrese tahsili
gören, kendisini geliştiren ve tasavvuftan da nasibini alan Ahmet Cevdet Paşa’nın
bu metinlerinde, düşünce hayatımızın iki asır öncesindeki durumunu ve ufkunu gözlemleyebiliyoruz.
Tarih-i Cevdet, Tezâkir, Maruzât, Kısas-ı Enbiya gibi mühim eserlere imza
atan Cevdet’in bu kitabında, muhtelif konular hakkındaki fikirlerini toplu
olarak görebiliyoruz. İslami mevzulardan maarife, Türk ve İslam âlemindeki
problemlerden ‘İslam ve Terakki’ meselesine kadar birçok konuya dair devrin
makbul bir münevverinin bakış açısını yakalayabiliyoruz. Dönemin bir başka
velut ve öncü ismini, bu sefer oğlunun kaleminden okuyoruz. Ahmet Midhat Efendi ve Dönemi’nin yazarı
Kâmil Yazgıç. Bu kitabı hazırlayan Erol Gökşen. Kitapta hem “Hace-i Evvel”in
renkli, zengin ve derin dünyası, hem de dönemin sosyal/kültürel hayatı, çarpıcı
hatıralar eşliğinde önümüze açılıyor. Kitap, bilhassa hatırat okumayı sevenler
için cazip ve kaçırılmayacak bir imkân.
Emine Semiye Kitaplığı’ndan Sefalet, Ahmet Rasim Kitaplığı’ndan İlk Sevgi kitaplarını görünce mutlu
oldum. Bahanur Garan Gökşen’in Geç
Osmanlı Dönemi Romanlarında Şair ve Şiir seviyeli bir araştırma. Bu
kitaplar, Vb. Edebiyat Serisi’nden edebiyatseverlere kavuşuyor. Ahmet Rasim’in İki Hatırat Üç Şahsiyet kitabı elimizde.
Sultan Abdülhamid, Said Paşa ve Kâmil Paşa’nın anlatıldığı kitabın kapağında
“Sadrazamlarının Kaleminden II. Abdülhamid Dönemi” başlığı önem arz ediyor.
Kitabı açıklama ve notlarla zenginleştirerek yayına hazırlayan Evren Levent
Demir. Şiirleri ve nesirleri çok sevilen Ahmet Haşim’in Gurebâhâne-i Laklakan’ı Turgay Anar’ın hazırladı. Melal şairimizin
üslubu ve metninin orijinal hâli korunurken sayfa altlarında gerekli izahlar yapılıyor,
kelimelerin karşılığı veriliyor. Her iki kitap Kapı Yayınları’ndan okura
ulaştı.
Tanpınar’ın
İstanbul’u
Prof. Dr. Mehmet Samsakçı’nın Tanpınar’ın İstanbul’u kitabı Fatih
Belediyesi Kültür Yayınları’ndan. Son yıllarda hakkında birçok neşriyat yapılan
Tanpınar’ın İstanbul sevgisi ve şehre bakışı, burada teferruatlı biçimde aktarılıyor.
İstanbul’u ‘hakiki ruh mimarımız’ olarak gören ve kahramanına “İstanbul’u
tanımadıkça kendimizi bulamayız.” dedirten Tanpınar’ın bir medeniyet mihveri olarak
gördüğü şehre karşı hissettiklerini, bu kitabın sayfaları arasında rahatlıkla
bulabiliyoruz. Kitapta Tanpınar’ın mihmandarlığında ve Samsakçı’nın işaret
levhalarıyla güzel bir İstanbul seyahati yapıyoruz. Camileri, çarşıları,
köprüleri, mezarlıkları, medreseleri, ahşap evleri, velhasıl tarihî emanetleri
ve Boğaz’ıyla nefis bir İstanbul gezisi. Rüya şehir İstanbul’u Tanpınar’ın gözüyle
ve hassasiyetiyle tanımak isteyenler için iyi bir kılavuz kitap olduğunu teslim
etmek gerek.
İhsan S.
Vasfi
Prof. Dr. Suphi Saatçi iyi bir akademisyen,
yüksek mimar, Kerkük kültürüyle edebiyatını
bize tanıtan ve sevdiren bir gönül insanıdır. Suphi Hoca, Kerkük Vakfı
Yayınlarından çıkan yeni eseri İhsan S.
Vasfi ile okuyucularını selamlıyor. Irak Türkmen kültür ve edebiyatına
büyük hizmetlerde bulunan gazeteci, yazar, dilci ve folklor araştırmacısı İhsan
S. Vasfi’yi bu kitap vesilesiyle yakından tanıma imkânı buluyoruz. Eserde
Vasfi’nin hayatı, şahsiyeti, yazarlığı, gazeteciliği, fikirleri şümullü biçimde
anlatılıyor, bibliyografyası veriliyor. Hatıraları, makaleleri ve gazete
yazılarıyla. Kitapta aile albümü ile birlikte İhsan S. Vasfi hakkında kaleme
alınmış yazılardan da bir demet bulunuyor. Yanı başımızda duran muazzam bir
kültüre ve edebî birikime dikkat çeken Prof. Saatçi, bu eseriyle ‘kardeş’
edebiyata daha yakından ve sağlıklı şekilde bakmamızı sağlıyor.
Yedi Güzel
Adam’ın Maraş’ı
Kahramanmaraş bir kültür ve sanat şehri. 7 Güzel Adam’ın Maraş’ı kitabının editörlüğünü Duran Boz yapmış. Kapakta Sezai Karakoç, Nuri Pakdil, Mehmet Akif İnan, Erdem Bayazıt, Rasim Özdenören ve Alaedin Özdenören’in fotoğrafları var. Kitap Üstad Necip Fazıl Kısakürek hakkında Arif Ay’ın yaptığı portre yazısı ve şiiriyle başlıyor. Ardından isimleri anılan şahsiyetleri sırayla ziyaret ediyoruz. Kitabın arka kapağında Alaeddin Özdenören’in şu satırları, bir bakıma Kahramanmaraş’a niçin şiir şehir denilmeye lâyık olduğunu gösteriyor. “Maraş’ın bu eşsiz şiir ülkesinin poyraz uğultulu gecelerinde, arkadaşlarla bir aşağı, bir yukarı dolaşarak şiirler, şiirler, şiirler okuyorduk.” Bu seçkin eser, Kahramanmaraş Belediyesi Kültür Yayınları tarafından hazırlanıp edebiyat dünyamıza armağan edildi. Son yıllarda şiirleri ve nesirleriyle gönüllerde taht kuran edebiyatçılarımızın isimlerinin muhtelif okullara verilmesi çok isabetli ve hayırlıdır. Başakşehir’de Akif İnan Fen ve Sosyal Bilimler Anadolu İmam Hatip Lisesi tarafından hazırlanan Bir İnanmış Adam Akif İnan kitabı öğrencilerin şiirlerinden meydana geliyor. Sevinçliyiz. Zira bu okullarda geleceğin sanatkâr ruhlu gençleri, şair ve yazarları yetişiyor.