Dolar (USD)
34.57
Euro (EUR)
36.00
Gram Altın
3017.21
BIST 100
9549.89
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
25 Temmuz 2023

Üniversiteli Haşmet, elektrikçi Selamet!

NE güzel, artık herkes üniversite mezunu!

Hali hazırda sekiz milyonu aşkın üniversitelimiz var.

Sayı hızla artıyor, 10 milyona gidiyoruz emin adımlarla!..

Çoğu “diplomalı mesleksiz” olacak.

Piyasaya çıktıklarında diplomayı nereden aldıklarından çok daha fazla, neler yapabilecekleri sorulacak kendilerine!

Herkes tecrübe isteyecek ve tecrübe kazanmaları için gerekli ortamı bulabilenlerin oranı çok düşük olacak!

Bu durumda…

Yaşasın memuriyet, yaşasın iş garantisi!

Öğrencilere sorduğunuzda, yüzde 90’ı “Memur” olmak istediğini söylüyor.

Olabilirlerse “yırtmış” olacaklarmış, aksi takdirde perişan!..

Herkes üniversiteli olunca, yığılma oluyor haliyle…

Özellikle de Devlet Kapısı’nda!

Geçenlerde, bir akrabam oğlunu karşısına almış, nasihat ediyordu.

“Bak tam üstüne geldi, Serdar Amcan bu işleri bilir!” dedi...

Ve şöyle devam etti:

“Serdar Abi, ben oğluma diyorum ki, öyle özel sektör özel sektör hiç heveslenme, patronun iki dudağı arasında olursun. Ne iznin belli olur, ne de tatilin... Memur olursan, seni kimse işten atamaz kolay kolay. Hakkın, hukukun olur. Her zam döneminde toplu sözleşmeden faydalanırsın. Pandemi olur, özel sektördeki maaş alamaz, sen tıkır tıkır alırsın. Esnaflık boş, özel sektör boş, çalış KPSS’ye, kap memuriyeti, oh!”

Genç babasını dinlerken, bana baktı…

Adamcağız, söze girmeme fırsat vermeden devam etti:

“Yükselmenin yolu da devlet memuriyetinde. İmam oluyorsun, müftülüğe giriyorsun, müftü oluyorsun icabında. Diyanet İşleri Başkanı da memur. Mühendissen, memurluğu kap, icabında genel müdür olursun. Bir daire başkanı olsan yeter, ömür boyu sefa!”

Gence “Baban, her baba gibi elbette senin iyiliğini istiyor. Ancak, bana sorarsan, ideallerin varsa peşlerinden koş. Kafesteki muhabbet kuşu olmaya çok da heveslenme!” dedim.

Ben böyle konuşunca…

Baba ters ters baktı!

Haklı mı, haksız mı değerlendirmek siz okuyucularıma kaldı!

HER TÜRK MEMUR DOĞAR!

Gençlerin en az yüzde 90’ı memur olmak istiyor, bu net.

Askerde “Her Türk Asker Doğar!” diye inletirdik dağı taşı.

Şimdiki slogan:

“Her Türk Memur Doğar!”

Milyonlar, milyonlar…

Sayı her geçen yıl artıyor…

Bir de, geçmişten gelen milyonlar var, memur olma hayaliyle yanıp tutuşan…

Devlet’e kapak atma sınavına hazırlanıp duran!

Kamu bu kadar büyük talebi emebilir mi?

Asla!..

Her dönemde atananlar, atanamayanlar…

Bu kadar şunlardan atanacak, bu kadar bunlardan atanacak!

Yönetimler bunu ya yapacak ya yapacak!..

Yapmasınlar hele, seçmen oylarıyla cezalandıracak!

DİPLOMALI MESLEKSİZLER!

Evet, dostlar…

Öğrenci de çok, mezun da…

Zoraki öğrenci, zoraki mezun!

Bir de…

“Yol yakınken” kendilerini kurtaranlar var.

Bizim kasabadaki “meşhur” su tesisatçısı, övünmek gibi olmasın, akrabamızdır.

Köye gittiğimizde ihtiyaç oluyor, arayıp davet ediyorum.

Çoğu vakit, iş yoğunluğundan dolayı günler sonra gelebiliyor.

Öyle, gözlerimiz yollarda bekliyoruz kendilerini!

İşte bu!..

Belgesi var, marifeti var.

İşi de MaşaAllah, canavar.

Ona buna niçin yalakalık yapsın?

Vekil mekil karşısında niçin el pençe divan dursun, düğme iliklesin?

Yaşadığı yerde ilgi ve beğeni odağı haline gelen tesisatçının yolundan gidenler çok az tabii..

Bizde herkes üniversite, özellikle de dört yıllık bir üniversite mezunu olmak zorunda!..

Aileler aşağısına (!) razı değil.

Ele güne karşı ayıp olmasın diye, üniversiteye zorluyorlar gençleri.

Sakın yanlış anlaşılmasın; zehir gibi ders çalışan, ders çalışırken kendini unutan gence lâf ettiğim yok.

O okusun, en yüksek okulları bitirsin.

Ama hevesi yoksa, zoraki çalışıyorsa, niye ittirmeli?

Size misal:

Köyden bir genç gelmişti.

“Sana itimat ederim. Lütfen oğluma sahip çık, İstanbullarda kaybolmasın!” dedi köyde yaşayan babası.

Genci, elektrikçi arkadaşımın yanına verdim.

Bir yılda kalfa, iki yılda usta oldu.

Şimdi ordinaryus!..

Belgesi var, bilgisi var…

Herkesin de ona ihtiyacı var.

Bir gün patronu köye gelmiş, babasına dil döküyor:

“Selamet’i lütfen bana gönder abi, oğlunuz çok iyi maaş alacak!”

Babası, “Olmaz, önümüzde ırgatlık var” diyor.

Patron, Selamet’i alabilmek için, harmanda çalışacak kişinin de yevmiyesini üstleniyor.

Usta o kadar kıymetli.

Yok bu tercih edilmiyor pek.

Okumak istemeye istemeye üniversite bitir…

Orta yaşta, ona buna dil dök!

Üniversiteli Haşmet, şimdilerde memur olabilmenin hayalini kuruyor.

Elektrikçi Selamet ise, uzun yıllar önce atıldı hayata.

Yuvasını kurdu.

Evini, otomobilini, arsasını aldı.

Üniversiteli Haşmet ise…

Malûm!