Dolar (USD)
34.46
Euro (EUR)
36.13
Gram Altın
2966.05
BIST 100
0
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
14 Ekim 2016

Unakıtan'a Veda\u2026

2006'nın Şubat ayıydı.

Öğrencisi olduğum üniversite "2005 Yılı Bütçe Gerçekleşmeleri, 2006 Yılı Hedefleri ve Beklentiler" konulu bir panel düzenlemişti.

Hem mali hukuk ana bilim dalında okuduğum için hem de annem-babam Maliye Bakanlığı Gelirler Başkontrolörü olduğundan evde mevzu olur diye ben de gitmiştim.

Sultanahmet'teki rektörlük binasında yapılan toplantıda ilk konuşmacı dönemin Maliye Bakanı Kemal Unakıtan'dı.

İlk kez bir bakan görecektim.

Oldukça büyük bir salon olmasına rağmen basamaklarda bile oturacak yer kalmamıştı.

Maliye teşkilatındaki bürokratlar, Ankara'dan bakanla birlikte gelenler, maliye bölümü hocaları, öğrencileru2026

İlgili herkes oradaydı.

Tabii katılım sayısı artıkça bakanın korumalarının stresi de aynı oranda artıyor, etkinliği düzenleyenler de sağ sola koşturuyordu.

Böyle gergin bir ortamda bakanımız, eşi Ahsen Hanım'la birlikte el ele salona girdi.

Ve panel başladı.

Konuşmacılar sunumlarını bitirdikten sonra soru-cevap kısmına geçildi.

Çok fazla söz almak isteyen olunca rektör araya girip "herkes sorusunu sorsun bakan bey toptan cevap verecek" dedi.

Söz alanların -yanlış hatırlamıyorsam- tamamı bakanımıza peşi sıra sert eleştiriler içeren sorular yöneltiyordu.

Şimdi ekonomik verilere bakıp düşününce, orada yapılan eleştirilerin çoğunun da yersiz ve haksız olduğunu görüyorum.

İşte bu esnada beklenmedik bir soru geldi.

En ön sıradan biri el kaldırdı.

Net hatırlamıyorum ama şu minvalde bir soru sordu;

"Kemal Bey, uyguladığınız maliye politikalarının bu kadar başarılı olmasını ne gibi sebeplere bağlıyorsunuz?"

Herkes şaşkınlık içinde bakanın cevabını merak etti.

"Hanım ben bunu sana evde akşam anlatayım en iyisi" dedi ve bütün salonu kahkahaya boğdu.

Hala aklıma geldikçe gülümseten güzel bir anı olarak kaldı ben de.

2009'da bu işe başladığım için aynı yıl görev süresi biten bakanımızı ne yazık ki bir daha göremedim.

Bu yazımda rakamlara yer vermek istemiyorum.

Ancak hepimiz 2001 yılında Türkiye'nin çok ağır bir kriz yaşadığını biliyoruz.

Ekonomik anlamda resmen batmıştık.

2002-2008 yılları arasında ise AK Parti büyük bir başarıyla en yüksek büyüme hızını yakaladı.

Ve o rakamlara dünyada yaşanan durgunluğun da etkisiyle hala ulaşılamadı.

Bu nedenle bahsi geçen yıllar arasında özellikle ekonomi, maliye ve ilgili diğer bankalıklarda görev yapanları takdir etmeliyiz.

Yazımı bitirirken; Kemal Unakıtan'a Allah'tan rahmet, ailesine ve yakınlarına baş sağlığı dilerim.

[email protected]