Ümmetin turnusol kağıdı: Mavi Marmara
Gitmek isteyen için Filistin’e yol her zaman açıktır ve bunun için yola çıkmak, yolda olmak gerekir. Filistin, içinde bulunduğumuz çağda mazlumların sembolü, zalimin karşısında direnişin adıdır.
Bugün 31 Mayıs. Bundan 11 yıl önce Siyonist İsrail tarafından ablukaya alınan Gazze’ye umut olmak için insanî yardım taşıyan 6 gemiye siyonist İsrail’in Akdeniz’de uluslararası sularda bütün hukuk kurallarını hiçe sayarak saldırması neticesinde 10 mücahidin şehadetiyle sonuçlanan Mavi Marmara olayının yıldönümü.
Sonu hazin bitse de gelecek için ve zulmün nihayet bulması adına bütün dünyanın uyanışına vesile olacak bir olay. Onlar Gazze’ye varamasalar da şehadete ve bu vesileyle Rablerine ulaştılar. Rabbim şehadetlerini kabul eylesin.
Bu olayın temelleri aslında altı
ay önce atılmıştı. İngiltere’den 06 Aralık 2009 Pazar günü yola çıkan ve uğradığı her
ülkede coşkuyla karşılanıp nihayetinde Türkiye’den de büyük bir katılımla
yoluna devam eden “Filistin’e Yol Açık”
konvoyu Mavi Marmara’nın habercisiydi. Irkı, dini, dili ve milleti farklı olan
mazlumun yanında, zalimin karşısında saf tutmuş beş yüze yakın inanmış yüreğin
Gazze’ye uygulanan ambargoyu kırmak için her türlü zorluğu aşarak yollarına
devam edişlerinin ve nihayetinde 08 Ocak 2010 Cuma günü Gazze’ye girişlerinin
hikâyesi: Filistin’e Yol Açık
Benim için bu yolculuğun farklı bir güzelliği
ise bu kervanda yer alan onurlu bir babanın gururlu bir evladı olmamdır. Babam
da bu kutlu yolculuğun bir yolcusuydu. En kutlu yol arkadaşı ise 6 ay sonra
Mavi Marmara baskınında şehadete kavuşacak olan merhum Şehit Çetin Topçuoğlu
abiydi. Babam bu yolculukta günlük tutmuş ve yolculardan kısa notlar almıştı.
Bu notların tamamını okuduğum zaman, bende o yolculukta birlikteymişiz ve
Gazze’ye birlikte girmişiz hissi uyandırdı.
Her ne olursa olsun, mazlumun yanında zalimin
karşısında olmak gerektiğinin en güzel resminin çizildiği bu yolculuk dünyanın
en büyük açık cezaevi haline getirilmiş Gazze’ye umut, geleceğe ise aydınlık olmuştu.
Bir Filistinlinin, Babamın günlüğüne düştüğü
şu not durumun ne kadar hazin olduğunu bizlere göstermek için yetiyordu:
“Yaşamdan çok ölüme yakın insanların
yaşadığı bu kutsal topraklara hoş geldiniz.”
Diğer bir Filistinlinin notu ayrı bir dram:
“Sizden
gönülden dua istiyoruz. Kalbinizle desteklemeniz bile bize çok büyük bir destektir.”
Bu kutlu yolculuğun yolcularının beni en çok
etkileyen notlarından bazılarını sizlerle paylaşmak istiyorum:
“Gazze, ezilen, ambargo altına alınmış, tehdit
altındaki bir halkın hikâyesidir.”
“Hayatım
boyunca yaptığım hiçbir yolculuk bu kadar kolay olmadı.”
“Sadece televizyondan seyredip ahu vah etmeden
fiilen amelimin salih amele dönüşmesi için Gazze yoluna çıktım.”
“Hz.
Âdem’den kıyamete kadar sürecek olan hak ile batılın savaşında tarafımı belli
etmek adına bu kafileye katıldım.”
“Bu
yol Kudüs’e çıkar. Gazze’ye Özgürlük
konvoyunun nihai, hedefi Gazze değil Kudüs’tür.”
“Filistin
bizim evimizdir. Biz gurbete değil evimize gidiyoruz.”
“Gazze’dekiler öyle insanlar ki sanki Allah tarafından seçilmiş insanlar.”
“Yeryüzünün
en şerefli ve şehit kanlarıyla yıkanan küçük bir kara parçası olan ama şerefli
bir topluluğun yaşadığı Gazze’ye selam olsun.”
“Bu
konvoy henüz yolun yarısındayken dahi hedefinin çoğuna ulaşmıştır.” Bülent
Yıldırım (İHH Başkanı)
…
Filistin’e
Yol Açık konvoyu hedefine ulaştıktan yaklaşık beş ay sonra bu sefer deniz yoluyla
Gazze’ye insanî yardım malzemesi götürmek için başlayan Mavi Marmara yolculuğu
31 Mayıs 2010 günü siyonist İsrail askerleri tarafından haince bir baskınla
sona erdirildi. Dünyanın sadece seyirci kaldığı olayda İbrahim Bilgen, Ali Haydar Bengi, Cevdet Kılıçlar, Necdet Yıldırım,
Fahri Yaldız, Cengiz Songür, Cengiz Akyüz, Furkan Doğan, Uğur Süleyman Söylemez
ve Çetin Topçuoğlu şehadet şerbetini
içerek çok sevdikleri Rablerine kavuştular. Rabbim şehadetlerini kabul eylesin.
…
Allah’tan başka otorite tanımayanların kutlu yolculuğunun adıdır Mavi Marmara.
Hak ile batılın savaşında hakkın safıdır Mavi Marmara.
Ümmetin turnusol kâğıdıdır Mavi Marmara.
Zalimin karşısında, mazlumun yanında oluşun sembolüdür Mavi Marmara.
Gazze’nin umudu, özgür Filistin ve Kudüs’ün müjdesidir Mavi Marmara.
Dilinin, dininin, ırkının, milletinin ne olduğuna bakılmaksızın insanlığın ortak kaygısıdır Mavi Marmara.
…
Yazıma Mavi Marmara Şehidi kıymetli abim
Çetin Topçuoğlu’nun Filistin’e Yol Açık Konvoyunda iken Babamın günlüğüne
düştüğü şu satırlarla son vermek istiyorum:
“Bismillah. Ben Adana’da Adyar’da Eğitim, Kültür ve
Gençlik kolları komisyonunda görev yapmaktayım. Bir gün Gazze’ye saldırının
birinci yıldönümü olarak ve ambargoyu kırmak için İngiltere’den start verilen
ve bir ayağı da Türkiye’den geçecek olan uluslararası yardım konvoyunun
Adana’dan geçecek olması bizleri çok memnun etti. Şükürler olsun işte yolumuz
açıldı. Bu yol Allah’ın bize göstermiş olduğu yoldur. Artık bu yolda ölmek var
dönmek yoktu. Bir görseniz Gazze’ye gidenleri her mezhepten her ulustan her
ırktan her milletten insanlar vardı. Amacımız mazlumlara yapılan zulmü
durdurmak, insanlığın ölmediğini göstermekti. Biz bu yola çıktığımızda
ülkemizde ve diğer ülkelerde çok iyi karşılandık. Herkes bizleri memnun
edebilmek için yarışıyordu. Çünkü onlar da biliyordu ezilen bir halk vardı ve
şimdi Gazze’ye gidiyoruz. İnşallah Allah yolumuzu açık eylesin. Ben umreye
gittiğimde çok dua etmiştim. Allah’ım bana buraları nasip eyledin, inşallah
Gazze’ye de gitmemi nasip eylersin diye. Allah’a şükürler olsun işte
Gazze’deyiz. Allah’ın selamı üstünüze olsun.” Şehit Çetin
TOPÇUOĞLU
Rabbim şehadetlerini kabul eylesin.