Uluslararası ŞERİAT Mahkemesi
Hz. Ömer (R.A.), “ADALET mülkün temelidir”
buyurmuştur.
Dünya artık tek devlet haline gelmiştir.
“Adalet artık sadece mülkün temeli değil, küresel
dünyanın da temelidir.”
Adalet olmadan, bir devletin ayakta kalması mümkün
değildir.
Artık adalet olmadan, küresel dünyanın da küresel
düzenin de küresel kurumların da ayakta kalması mümkün değildir.
*
Tarih bize şunu göstermiştir, adil olmayan devletler,
ayakta kalamaz.
Günümüzde adalet küreselleşmiştir.
Dünya küreselleştikçe adalet de küreselleşiyor.
Adalet ve adil olmak, lokal bir olgu olmaktan, sadece
bir devleti ilgilendiren bir olgu olmaktan çıkmıştır artık.
Adaleti yalnızca bir devlet ya da bir devletin halkı
değil, bütün dünya halkları istiyor.
*
İsrail’in özellikle Gazze’de Filistinlilere uyguladığı
soykırım, bütün dünya tarafından naklen izleniyor.
Dünya insanlığı vicdana geliyor.
Batılı devletlerin yöneticileri İsrail zulmünün
yanında dururken, bütün halklar (bir kısım Yahudi dahil) Filistinlilerin
yanında yer alıyor.
Batılı ülkelerin adaleti sadece kendilerine, kendi
halklarına, kendi devletlerine istedikleri de ortaya kabak gibi çıkmıştır.
*
Siyonist İsrail zulmü bütün halkları harekete geçirdi.
Milyarlarca insan aslında ŞERİAT (İSLAM-ADALET-SELAM) diye
haykırıyor.
Milyarlarca insan aslında İSLAM (SELAM) diye
haykırıyor.
Çünkü İslam ADALET demek, SELAM (Barış) demek.
*
Dünya insanlığı yakıp yıkan soykırımcı Moğolları da
gördü.
Ama, İsrail Moğolları bile geçti.
İsrail’in Siyonist amaçları dünyayı nükleer savaşa
bile götürebilir.
Siyonistler ve Evanjelik Hristiyanlar kıyamete
hazırlanıyor.
Güya Hz. İsa (A.S.)’nın dönüşüne hazırlanıyorlar.
*
Başta ABD olmak üzere Batılı devletlerin desteklediği İsrail
zulmü; dünyanın adalete olan ihtiyacını, adil bir dünya lideri ülkenin
gerekliliğini, adil bir dünya düzeninin (Selam Anadolu Barışı Düzeni) kurulması
gerektiğini bütün dünyaya gösterdi.
*
İnsan hakları, kadın hakları, çocuk hakları, … güya
ulvi değerleri savunan kurumlar, savundukları felsefeleriyle birlikte çöktüler.
Batı medeniyeti bir bütün olarak çöktü.
Batı felsefesi çöktü.
Övülen AB ülkeleri, ABD, Kanada, İskandinav ülkeleri,
… demokrasileri, bütün kurumları, … bütün BATI medeniyeti, bütün değerleriyle
Gazze enkazı altında kalarak çöktü.
*
Yeni bir dünya düzeni inşa etmek artık bir
mecburiyettir.
Batı değerleriyle hareket eden Pax-Amerikana düzeni
tamamen çöktü.
İSLAM ADALETİ üzerine, yeni bir dünya düzeni bütün
dünya için zorunlu hale gelmiştir.
Dünya ŞERİAT (Adalet) istiyor.
Dünya adalet istiyor.
Dünya SELAM (barış) istiyor.
Bu ihtiyaca cevap verebilecek tek devlet ise,
Türkiye’dir.
*
İSLAM adalet dinidir
Adalet, “davranış ve hükümde doğru olmak, hakka göre
hüküm vermek, eşit olmak, …” gibi mânalara gelen bir masdar-isimdir.
Yine aynı kökten bir masdar-isim olan “orta yol,
istikamet, bir şeyin karşılığı, benzer” gibi mânalara gelen adl kelimesi de
sıfat olarak kullanıldığında, âdil kavramı ile aynı anlama gelip aynı zamanda
Allah’ın isim/sıfatlarından (esmâ-i hüsnâ) biridir.
Kısaca İslam adalettir, ALLAH (C.C.)’ın yüce sıfatlarından
biri de ADİL olmaktır.
İslam bize adil olmayı emrediyor.
*
Allah, adâleti ayakta tutarak, kendisinden başka
hiçbir ilâhın olmadığına bizzat şâhittir. Ayrıca bütün melekler ve kendilerine
ilim verilmiş olanlar da tam bir doğruluk, adâlet ve hakkâniyet içinde aynı
gerçeğe şâhittirler. Evet, O’ndan başka bir ilâh yoktur. O, kudreti dâimâ üstün
gelen, her hükmü ve işi hikmetli ve sağlam olandır. (Al-i İmran suresi, 18.
Ayet)
Şüphesiz Allah size emânetleri ehline vermenizi
ve insanlar arasında hükmettiğinizde adâletle hükmetmenizi emrediyor. Böylece
Allah size ne güzel öğüt veriyor! Doğrusu Allah her şeyi hakkiyle işiten,
kemâliyle görendir. (Nisa suresi, 58. Ayet)
Ey iman edenler! Allah için hakkı ayakta tutan
ve adâletle şâhitlik eden kimseler olun. Bir topluluğa duyduğunuz öfke, sakın
sizi adâletsiz davranmaya sevketmesin! Adâletli olun; takvâya en uygunu, en
yakışanı budur. Allah’a karşı gelmekten sakının. Şüphesiz Allah, bütün
yaptıklarınızdan haberdârdır. (Maide suresi, 8. Ayet)
De ki: “Rabbim her işte doğru ve
adâletli olmayı emretti. Her secde ettiğinizde kalp ve beden ahengi içinde
bütün varlığınızla O’na yönelin. İtaat ve ibâdetinizde yalnız O’nun rızâsını
gözeterek tüm samimiyetinizle Allah’a yalvarın. Nasıl sizi ilk defa O
yaratmışsa, yine O’na döneceksiniz.” (Araf suresi, 29. Ayet)
Kıyâmet günü biz adâlet terâzilerini kuracağız
da hiç kimseye en küçük bir haksızlık yapılmayacak. Yapılan iş hardal tanesi
kadar bile olsa, biz onu getirip mizana koyacağız. Hesap görücü olarak biz
yeteriz! (Enbiya suresi, 47. Ayet)
Bunun için Rasûlüm, sen insanları tevhide dâvet
et. Emrolunduğun gibi dosdoğru ol. Onların arzularına uyma. De ki: “Ben
Allah’ın indirdiği bütün kitaplara inandım. Bana, sizin aranızda adâletle
davranmam emredildi. Allah, bizim de Rabbimiz, sizin de Rabbinizdir. Bizim
yaptıklarımız bize sizin yaptıklarınız sizedir. Aramızda tartışılacak hiçbir
şey yoktur. Nasıl olsa Allah hepimizi bir araya toplayacak ve aramızda hükmünü
verecektir. Çünkü herkesin nihâî dönüşü O’nadır.” (Şura suresi,
15. Ayet)
Şüphesiz Allah’ın âyetlerini inkâr eden, peygamberleri
haksız yere öldüren ve kendilerine adâletli davranmayı öğütleyenleri de
öldürenler yok mu, onları pek elem verici bir azap ile müjdele. (Al-i İmran
suresi, 21. Eyet)
*
Ayetlerle de sabit olduğu üzere, İslam dini bize
adaleti ve adil olmayı emrediyor.
İslam (Şeriat) demek, Adalet, barış/selam, nizam,
intizam, … ve İNSANLIK demektir.
*
Uluslararası ŞERİAT Mahkemesi (UŞM) kurulmalı
Merkezi Türkiye (VAN) olan, Anadolu Uluslararası ŞERİAT Mahkemesi
kurmalıyız.
Anadolu Şeriat (Adalet) Mahkemesi (AŞM), dünyada adaleti sağlayacaktır.
Türkiye, LAHEY’deki Uluslararası Ceza Mahkemesi’ne alternatif, Anadolu
Uluslararası Ceza Mahkemesi kurmalı; İSRAİL ve İsrail gibi devletleri,
yöneticileri, savaş suçlularını, teröristleri, … bu mahkemede yargılamalıdır.
Batı dünyası İsrail’i yargılayamaz.
Batı medeniyeti İsrail’i yargılayacak kadar ADİL bir medeniyet değildir.
İsrail’i ancak ADİL bir şekilde, ŞERİAT (İslam) ADALETİ yargılayabilir.
*
Siyonizm bütün dünyanın sorunudur
İsrail sorunu önce Müslümanların, sonra bütün dünyanın sorunudur
Türkiye, Filistin-İsrail savaşında devre dışı bırakılmaya çalışılıyor.
ABD ve AB ülkeleri Türkiye’nin Filistin-İsrail savaşında aktif bir aktör
olmasını istemiyor.
İsrail meselesini bütün Müslümanların meselesi olmaktan çıkarıp, sadece bir
Arap meselesi haline getirmeye çalışıyorlar.
Sadece Arapları ilgilendiren bir mesele haline getirmeye çalışıyorlar.
Türkiye liderliğinin büyümesini istemiyorlar.
*
Siyonist Yahudi İsrail-PKK İmparatorluğunun temelleri atılıyor
Sonuçta ne olacak?
Böyle giderse, İsrail-Filistin savaşının sonucunda; Gazze’nin yerle bir
edileceği ve Filistin’in Akdeniz ile bağlantısının tamamen kesileceği
görülmektedir.
Sonra sıra Kudüs’e gelecek.
Filistinliler kendi topraklarından tamamen çıkarılacak.
1967 sınırlarıyla iki devletli çözüm de mümkün değil.
Türkiye eğer Ürdün (Lübnan, Suriye, Mısır, …) üzerinden olaya müdahale
edemezse, Arz-ı Mevud’un ilk aşması, 1. aşaması tamamlanmış olacak.
Arz-ı Mevud’un 2. aşaması da Kürtleri PKK üzerinden Siyonist Yahudi
devletine katmaktır.
Türkiye; önce Filistin’deki bütün tarafları tek çatı
altında birleştirerek, Ürdün-Filistin 2. Eyyubi Devletini (Ürdün-Filistin
Birleşik İslam Cumhuriyeti/Devletleri), yani Kudüs İslam Cumhuriyetini kurarak
İsrail’e karşı güçlendirmelidir.
Aksi halde Filistinliler yurtlarından çıkarılacak,
İsrail-PKK Siyonist Yahudi İmparatorluğu kurulacaktır.
ABD (CIA), ortalıkta hiç görünmeyen (Chatham
House-MI6) İngiltere, İsrail (MOSSAD), PKK, … İsrail-PKK Siyonist Yahudi
İmparatorluğuna hazırlanıyor. PKK, Kürtleri isyana hazırlıyor. Erdoğan ve
Bahçeli siyaseten bittikten sonra, Büyük Kürt isyanının düğmesine basacaklar.
Kürtler henüz Türkiye’ye karşı isyana hazır olmadığı için, Erdoğan-Bahçeli
liderliği güçlü olduğu için, PKK da henüz bir devleti yönetmeye hazır olmadığı
için, … gibi nedenlerle isyanın zamanı bekleniyor.
İran, Suriye, Irak PKK terör örgütü ile mücadele
etmiyor. Kürtler PKK’ya mahkum olmak zorunda bırakılıyor. Kürtlere tek düşman
olarak Türkiye’yi hedef gösteriyorlar. Kürtlerin tek düşmanı Türkiye şeklinde
bir strateji üzerinden hareket ediyorlar.
**
Küçük Osmanlı’dan büyük Osmanlı’ya büyük Türkiye
Türkiye imparatorluk nüfusunu yakaladı
Türkiye artık küçük Osmanlı’dır.
Suriyelilerin de Türkiye’ye entegre olmasıyla, klasik
Osmanlı sacayağı nüfusu tamamlanmış oldu.
Türkler, Kürtler, Araplar tek çatı altında, Türkiye
çatısı altında küçük Osmanlı İmparatorluğu oldu.
Bir birine sadık üç millet (TKA) yeniden Türkiye
çatısı altında, Türk vatandaşlığı (Osmanlı) üst kimliğinde birleşti.
Türkiye’nin demografik yapısı; Türkler, Kürtler,
Araplar TKA-Tek Millet olarak entegre
oldu.
TKA entegrasyonu: Arz-ı Mevud’un yolunu kapatacak,
Genişletilmiş Misak-ı Milli yolunu açacaktır.
***
Kürtler mi daha az eşit yoksa PKK mı daha az eşit?
CHP’nin yeni acemi genel başkanı Özgür Özel, oy alma
uğruna hiç yapmaması gerekenleri yaptı.
Diyarbakır analarının elini öpmesi gerekirken, HEDEP
(PKK)’li Pervin Chakar’ın elini öptü.
‘PKK, FETÖ, DHKP-C, DEAŞ terör örgütleri ile mücadele
edeceğimi ilan ediyorum’ demesi gerekirken, Kürtler daha az eşittir diyerek,
PKK’nın ekmeğine yine yağ sürdü.
Aslında Özgür özel Kürtler daha az eşittir demiyor.
PKK daha az eşittir diyor.
Kürtlere değil, PKK’yı destekleyenlere sesleniyor.
CHP ve Özgür Özel; PKK’ya karşı mücadele eden
Kürtlerin yanında değil, PKK’yı destekleyenlerin yanında yer alıyor.
Bunun cevabını da 2024 yerel seçimlerinde 81 ilde
kaybederek alacak.
CHP yerel seçimlerde 81 ilin 5 ilini ancak kazanacak
gibi görüyor.
Yine söylüyorum: Türkiye’nin geleceğinde; CHP’ye,
HEDEP (PKK)’e, FETÖ’ye, içimizdeki Sabetayistlere, içimizdeki Siyonistlere,
DEAŞ’a, mafyaya, organize suç örgütlerine, … yer yoktur.