Dolar (USD)
34.59
Euro (EUR)
35.79
Gram Altın
2996.82
BIST 100
9476.81
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
08 Ağustos 2022

Uluslararası politik ekonomi

Dünya yeni bir düzen ararken Türkiye yeni düzende denge politikasına devam ediyor. Bu denge politikası Türkiye’yi hem doğu hem de batı ekseninde vazgeçilmez bir konuma taşıyor.

Rusya ile ilişkiler

Rusya ile Ruble üzerinden yapılacak olan ödeme Türkiye’nin dolar talebini önemli ölçüde azaltacaktır. Türkiye’nin dolar ihtiyacı azaldıkça iç piyasada doların daha fazla değerlenmesinin önüne geçilmiş olacaktır. Bunun yanında ABD merkezli olan Visa ve Mastercard sisteminin haricinde Rusya’nın Mir kartı üzerinden ödeme yapılmasının kolaylaştırılması Türkiye ile Rusya arasında ticari ve turistik ilişkilerin gelişmesine önemli katkı sağlayacaktır.

Şanghay Beşlisi

Diğer taraftan Cumhurbaşkanı Erdoğan Eylül ayında Özbekistan’da gerçekleşecek olan Şanghay Beşlisi, toplantısına katılacağını açıkladı. Suudi Arabistan’ın, Katar’ın ve Çin’in katılacağı bu toplantıya Türkiye’nin de katılması Türkiye’nin bu ülkelerle olan ilişkilerinde daha ileri bir boyuta taşınmasına destek olacaktır. Bu bağlamda bu ülkelerle olan ticaret hacminin gelişmesi bakımından bu gibi diplomatik görüşmeler oldukça önem arz etmektedir.

Turizmin önemi

Türkiye’nin Ortadoğu bölgesiyle ilgili açılımları bu bölgelerden gelen ve gelecek turistlerin sayısını artırdı ve artırmaya devam edecek. Turizm yıllık cari açığın azalmasında en önemli faktörlerden biri olacaktır. Arap turistlerin Türkiye’de Rusya ve Avrupa’dan gelen turistlere göre daha fazla harcama yaptıkları bilinmektedir. Bu minvalde düşünüldüğü zaman Arap turistlerin Türkiye’ye gelmesi çok sayıda Rus ve Avrupalı turist gelmesinden daha fazla kazanç sağlamaktadır. Bugün İstanbul başta olmak üzere karşılaştığımız Arapları sadece Suriyeli olarak görmek bu anlamda yanlış olacaktır. Çünkü Özellikle Suudi Arabistan ve BAE ile yapılan görüşmeler sonrasında bu bölgelerden çok sayıda turistin de geldiği bilinmektedir.

Jeopolitik avantaj

Türkiye’nin jeopolitik avantajını kullanarak bölgenin üretim, lojistik ve turizm merkezi olma yolunda önemli adımlar attığını görebiliyoruz. Rusya’nın Ukrayna’yı işgal etmesi sebebiyle Rusya’ya uygulanan yaptırımlar kapsamında lojistik şirketlerinin Rusya’dan geçmeyi tercih etmedikleri bilinmektedir. Buna bağlı olarak da Çin’den kara yoluyla Avrupa’ya giden ticaret tırlarının Türkiye’den geçerek yollarına devam ettiklerine şahit olabiliyoruz. Olası bir Çin-Tayvan savaşı durumunda Türk mallarına talep yeniden artacaktır. Bu duruma şimdiden hazırlık yapmak gerekebilir.

Politikaların ekonomik yansımaları

Bu hususların neden önemli olduğunu şöyle ifade edebiliriz. İster ucuz olsun ister pahalı ürün olsun satan kâr eder. Turist sayısının artmasıyla Türkiye’ye gelen turistler bizim esnaflarımızdan alış veriş yaparak esnafımıza para kazandırıyor. Türkiye’nin ihracatının artması Türkiye ekonomisinde üretimin artmasına neden oluyor. Üretimin artmasıyla istihdam artıyor. Bizim işçilerimiz kazanmaya başlıyor. İşsizliğin azalması ve istihdamın artmasıyla harcamalar artıyor yine bizim esnafımız kazanıyor. Çin’den gelen tırların Türkiye’den geçmesiyle asgari ihtimalle bile bizim otoyollarımızda mola verip oralarda harcama yapıyorlar. O yollardaki iş yerleri kazanıyor. Şimdi bazıları çıkıp ithal edilen ürünlerin fiyatının artmasından bahsedecektir. Malı satan her şekilde üzerine kârını koyup o şekilde satıyor.

Üretim ve İstihdam

İşletmeler kâr ettikçe istihdam artmaya devam eder. Aksi halde işçi çıkarmalar başlar ve işsizlik artmaya başlar. Bu durum domino etkisiyle ekonomide küçülmeye götürür. Bu nedenle Türkiye’nin kendisinin üretip satması Türkiye’nin avantajına bir durumdur. Yatırımlar arttıkça zamanla Türkiye ithal ettiği ürünlerin birçoğunu üretmeye ve satmaya başlayacaktır. Özellikle döviz kurunun düşük olduğu yani TL’nin çok değerli olduğu dönemlerde birçok kişi “Biz üretsek daha pahalıya üreteceğiz. Ucuza dışarıdan almak varken neden üretelim?” diyordu. Artık Türkiye’de üretilmesi ve hem içeriye hem de dışarıya satılması pozisyonuna geçiliyor. Bu da içeride istihdam oluşturmaya devam ediyor.

Dünya’nın işçisi mi olacağız?

Katma değerli üretim hemen olmaz. “Çin gibi mi olacağız” diyenler var. Bugün Çin dünyada yapay zekâ ve yüksek teknolojili üretimde ilk sıralarda yer alıyor. İhracat arttıkça zamanla katma değer artacaktır. Birçok ülke Türk mallarını tanımaya kullanmaya başlıyor. Kullandıkça artık yeni model talepleri de gelmeye başlıyor. Bu da katma değer oluşmasına neden oluyor. Ancak hiç mal satmazsak farklılaştırılmış ürünlerimiz de talep edilmez ve katma değer oluşmaz.