Ülkenin mızıkcı çocukları...
Değerli okurlar, memlekettte iktidar yüzü görmemişlerin yeni takdiği, Mızıkcı Çocuk tavırlarına bürünmektir.
Kaybedeceğini anlayan Mızıkcı Çocuklar, oyunu bozma yolunu nasıl seçerlerse, bunlarda aynı yolu seçiyorlar...
Ha bunların Mızıkcı Çocuklardan bir farkı var. O da, kazanamayacağını ve başaramayacağını anlayınca, çamura yatmak...
Şimdi size güzel bir mızıkcılık örneği vereceğim. Aslında bu örnek, 100 bin satırlık yazınımn anlatacaklarını özetliyor.
Değerli okurlar, adam İstanbul'da başarısız bir karla mücadele sergilemedi mi? Evet sergiledi...
Dahası, İstanbullulurar yoğun kar yağışından cefa çekerkeen, beyefendi balıkçıda sefa sürmedi mi? Evet sürdü...
Allah aşkına söyleyin, bu İstanbullularla dalga geçmek değilde nedir? Hele hele, yoğun kar yağışının duyurusu çok önceden yapılmışken...
Peki hal böleyken, Beyefendi İstanbullulara kar eziyeti çektirmenin bedelini ödedi mi? Nerdeee...
Deprem olur... Yağmur yağar... Beyefendi görevinin başında olmaz... Kar, yaşamı felç edecek kadar yoğun yağar... Beyefendi yine görevinin başında olmaz...
Hani bunlarda, yapamayan, başaramayan gidecekti. Bu söz, boşa söylenmiş bir söz değilse, Ekrem İmamoğlu'nun çoktan istifa etmesi gerekirdi.
Ama o başarısızpığı kabul edip, istifa etmek yerine, mızıkcılığa yatıyor. Ayıbını örtmek içinde, basit basit bahaneler ortaya atıyor.
"Halka verir talkını, kendi yutar salkımı" sözü sanki bunlar için söylenmiştir.
Yazıyı, Ekrem İmamoğlu'na istifa çağrısı yaparak noktalıyorum. Çünkü, dünyanın göz böbeği olan bu şehire, böyle başarısız bir belediye başkanıyla yazık ediliyor.
