Dolar (USD)
34.48
Euro (EUR)
36.39
Gram Altın
2952.85
BIST 100
9297.13
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
18 Temmuz 2024

​Ülkemizin turizm durumuna bakış-1

Türkiye’miz, Anadolu ve Rumeli (Trakya) bölümleriyle, Dünya coğrafyası üzerinde müstesna bir yere sahip. Vatanımızın her karış toprağı, tarihin çeşitli dönemlerinde egemenlik kuran medeniyetlerce ilmek ilmek işlenmiş ve bu önemli miras, bin yıldan beri bizim. Türk milleti, bin yılda bu topraklara kendi kültür kodlarını, motiflerini işlerken, eski medeniyetlerden aldığı mirası da koruyarak günümüze aktarmaya çalışmıştır. Şimdi bize düşen görev, devraldığımız bu önemli mirası korumak ve gelecek nesillere aktarmaktır.

Ülkemizin turizm durumunu ortaya koyabilmek için birkaç yazıdan oluşacak olan bu yazı dizisinin ilkinde çarşı pazardaki durumdan söz etmek istiyorum.

Yaklaşık iki aydır Türkiye’mizin turizm cenneti olarak bilinen Batı Akdeniz ve Batı Anadolu (Ege) bölgesindeyim. Bu bölgeler, turist çekme bakımından diğer bölgelerimize göre daha avantajlı ve yüksek kapasiteli yerler. Bunun en önemli sebebi de bu bölgelerimizin denizinin bulunması. Mezkûr yerlerde tarihi plajlar ve ören yerlerinin varlığı, turistleri doğal olarak davet ediyor; onlar da kara, hava ve deniz yoluyla buralara gelip tatillerini bu bölgelerimizde yapmayı tercih ediyorlar. Son derecede de memnun oldukları anlaşılıyor.

Biz Türkler için ülkemizde tatil yapmak ne kadar zorsa, onlar için de tam aksi olarak o kadar kolay. Çünkü Türk lirası, Dolar ve Euro karşısında adeta erimiş durumda. Hediyelik ürünlerin üzerindeki fiyatlar, Euro veya Dolar üzerinden belirlenmiş ve yabancılar, belirlenmiş bu fiyatlarla alışveriş yapmakta asla zorlanmıyorlar. Bunun bir örneğine Antalya’nın Kaş ilçesinde tanık oldum. Burnumuzun dibinde bulunan Meis Adası, maalesef bir Yunan adası. Orada yaşayan Yunan halkı, sabahları gezinti tekneleriyle Kaş’a gelip akşama kadar alışverişlerini yapıp akşam Meis’e dönüyorlar ve bu ilçemizdeki fiyatlardan son derece memnunlar. Yerli turistlerin büyük bir kısmı ise etiketlerdeki bu fiyatları görünce neye uğradıklarını şaşırıp sadece seyretmekle yetiniyorlar. Demek ki Türkiye’miz, yabancılar için bir alışveriş cenneti.

Bu cenneti kendi vatandaşlarımız için cehenneme çevirmenin nasıl bir mantığı var bunu anlamak zor. Kıt imkânlarla tatil yapabilen vatandaşlarımızın da tatil hakkından yararlanabilmesi için öncelikle esnafımızdan anlayış, belediyelerimiz ve Turizm Bakanlığı’nın ilgili kurumlarından denetim bekliyoruz. Alışveriş yapılan birçok mağaza ve hediyelik eşya satan birçok dükkân gezmemize rağmen aynı ürünlerin aynı fiyatlarla satıldığını göremedim. Birebir aynı ürün bir dükkânda şu fiyata satılırken, bir başka dükkânda ise daha farklı bir fiyata satılmakta. Herkes kendince bir fiyat belirlemiş. Neredeyse yarı yarıya yakın farklılıklar olduğunu görüyorsunuz. Bu da insanın kafasını karıştırmaya yetiyor ve önemli bir duyguyu harekete geçiriyor. Aldatılmış olmak. Oysaki Türk milletinin en önemli vasıflarından biri güven vermektir, aldatmamaktır. Alışverişte aldatılma korkusu veya güvensizliği, alışveriş yapmaya engel teşkil ediyor. Ülkemiz turizminin gelişip gelişmemesinde en önemli parametrelerden biri güven vermektir. Bunu unutmamak gerektiğini düşünüyorum.

Bir sonraki yazımda turizmin bir başka boyutuna temas etmek üzere sağlıcakla kalın.