Ülkemizde antidepresan kullanımı hızla artıyor
Son yıllarda ülkemizde yaşanan depremler, seller maden kazaları, pandemi ve ekonomik koşullar nedeniyle ülkemizde antidepresan kullanımı hızla artmaktadır. Rakamlar ortada... Antidepresanlar en fazla kullanılan ilaçların başında geliyor. Yalnız Türkiye'de değil, bütün dünyada da 'yapay mutluluk sağlayan ilaçlar' olarak tanımlanan antidepresanlar depresyona giren, panik atak yaşayan ya da stresle başa çıkmaya çalışanların ilk tercihi... Sağlık Bakanlığı’nın 2021 yılında yayımladığı ‘Sağlık İstatistikleri Yıllığı’na göre, Türkiye’de antidepresan kullanımı 2010’da yüzde 33 iken, 2021’de yüzde 53’e ulaştı. Bu sayı 2024 ocak ayı itibariyle yüzde 60’lara yaklaştı”
Bütün dünyada kullanılan antidepresan ilaç merakının
nereye evrileceği merak konusu. Antidepresan ilaçlar şeker, çikolata gibi kullanıcıların
çantalarının vazgeçilmezi oldu adeta. Psikiyatristlere göre doktor kontrolünde
ve belirli sürelerde alındıkları takdirde antidepresanlar hayat bile
kurtarıyor. Ama arkadaş tavsiyesi ya da psikiyatristin kontrolü olmadan
yıllarca kullananların çok dikkatli olmasında fayda var.
Sağlık Bakanlığı'nın kayıtlı verilerine göre ruh sağlığını düzeltmek için
kullanılan ilaç tüketiminde 10 yılda %63 artış oldu.
Mersin Üniversitesi Tıp Fakültesi Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim
Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Kemal Yazıcı’ya göre ‘’ antidepresan ilaç tüketimindeki
artışın yalnızca psikiyatrik hastalıklar olmadığına değinerek, “Bu veri ilk
başta toplumun ruh sağlığında giderek artan bir bozulma olduğuna işaret ediyor
gibi yorumlanabilir. Ancak bu yorum biraz eksik değerlendirme olur. Bu ilaçlar
sadece depresyonda değil, başta anksiyete bozuklukları olmak üzere başka birçok
psikiyatrik hastalıkta da kullanılıyor. Üstelik sadece psikiyatri de değil;
nöroloji, cildiye, fizik tedavi, dahiliye, aile hekimliği gibi diğer branşlarda
da kullanım alanları mevcut” diyor.
Bireyin yalnızlaştığı günümüzde
insanların depresyona yönelmeleri hızla artıyor. Geçim sıkıntısının yaşandığı
her dönemde olduğu gibi bugünlerde de depresyonun en önemli nedeninin yoksulluk
olduğu aşikâr. Ayrıca kadının bir sömürü aracı olarak görüldüğü toplumlarda,
kadınların depresyona girme oranı yüksek. Evli çiftler arasında da yaşanan aile
içi sıkıntılar kadınların depresyona girmesini tetiklemektedir. Boşanmalarda
ekonomik sebepler ön plana çıkmakla birlikte boşanmaların arasında tahammülsüzlük,
sorumsuzluk, aldatma, şiddet vb. nedenlerden dolayı özellikle kadınlarda
depresyona girme riskini artırmaktadır. Erkeklerde
bu oran biraz daha düşük seyrediyor.
Kendi başınıza ilaç kullanmak, altta yatan sağlık sorunlarının doğru
teşhis edilmesini ve tedavi edilmesini engelleyebilir. Lütfen bilinçsiz bir
şekilde ilaç kullanmayalım. Antidepresanları yalnızca bir doktorun gözetiminde
kullanmak çok önemlidir. Depresyon veya diğer zihinsel sağlık sorunları
yaşıyorsanız, bir sağlık profesyoneli ile görüşmeniz en güvenli ve etkili
yoldur. Sağlıklı günler diliyorum.