Dolar (USD)
34.49
Euro (EUR)
36.24
Gram Altın
2960.06
BIST 100
9367.77
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
19 Nisan 2023

Ülke yönetimini kime teslim edelim

Meseleyi itikadi boyuta taşımadan okuyun yazımı lütfen. Anlatacağım konu bağlamında doğru bulmadığım böylesi bir tercihin benim şahsım için itikadi sorun taşıdığına inanmakla birlikte, başkası söz konusu olduğunda benim bildiğimi bilmediği, inandığım gibi inanmadığından hareketle kimseyi itikadi olarak yargılama hakkına sahip değilim. Dolayısıyla yazımızın konusu kelami-itikadi değildir.

Önümüzdeki Mayıs ayında Türkiye bir karar verecek:

Türkiye’de Abdulhamid Han’ı tahttan indiren kimi dindar, Rum, Ermeni koalisyonu gibi bir koalisyon mu ülkeyi yönetsin? Yoksa hatasıyla, eksiğiyle ama 20 yıllık tecrübesiyle Recep Tayyip Erdoğan liderliği mi ülkemizi yönetsin?

Ülkeyi, 1940’ların zalim anlayışı mı yönetsin? Yoksa kimi konularda yanlışları olsa da kahir ekseriyetiyle iyi sınav vermiş Erdoğan mı?

Ülkemizi, Batıperestliği önde tutan zalim, yasakçı, imhacı CHP mi yönetsin? Yoksa en büyük kusuru “patates fiyatlarının yükselişini tırmandırmak isteyen CHP’li millet düşmanı üreticinin” ürününü çöpe atmasına mani olamayan AK Parti ve Sayın Erdoğan mı yönetsin?

Mayıs ayında yapılacak seçimlerde çok önemli bir karar vereceğiz;

Ülkemizi CHP’nin başrolde olduğu bir ekiple karanlık bir sürece mi mahkûm edeceğiz? Yoksa Sayın Erdoğan ile aydınlık yarınlara mı yürüyeceğiz?

Konuyu soğana, patatese indirgeyen zavallılara da bir şeyler söylemek gerek.

Mesele patates-soğan ise hiçbir güvenirliği olmayan Kemal Kılıçdaroğlu mu ekonomik vaatlerini gerçekleştirip ülkeyi düzlüğe çıkaracak?

Hangi sözünü tuttu bu Kılıçdaroğlu?

En basit sözünü bile vatandaşın gözünün içine baka baka inkâr eden Kılıçdaroğlu’nun, dünyanın geçmekte olduğu ekonomik krizde vaat ettiklerini gerçekleştireceğine inanıyor musunuz?

“Belediyeleri aldığımız illerde bedava traktör vereceğiz” diyen,

Sonra bu sözleri hatırlatılınca, “aslında onu propaganda için kullanılmak üzere hazırlamışlardı, ben söylemişim” diyecek kadar alçalan bir CHP ve Kılıçdaroğlu mu sözünde duracak?

Kaldı ki bu vaatlerin en önemlilerini zaten Sayın Erdoğan liderliğindeki hükûmetler gerçekleştirmiş bulunuyor.

Sabiha Gökçen Havaalanına karşı çıkan,

Yapılan bütün köprülere karşı çıkan,

Marmaray ve Avrasya Tünellerini sabote eden,

Avrupa’nın en büyük havalimanını İstanbul’a yapan Erdoğan’ı dünya çapındaki bu çalışmasından caydırmak için her türlü ahlaksızlığa başvuran bu Kemal Kılıçdaroğlu değil miydi?

Bu ülkede hak-hukuk, adalet, özgürlük söz konusu olduğunda vesayetçi damarları kabaran ve AYM’yi karargâhı haline getiren bu Kemal Kılıçdaroğlu değil miydi?

Şimdi kalkmış dün karşı çıktığı her şeye karşı çıkmadığını söyleyen siyasi münafık Kemal Kılıçdaroğlu’nu umut haline getiren dünün dindarları olan kindarlara kanacağız öyle mi?

Savcılarımızı adliyelerde “Adliyede hukuk böyle olur!” diyerek katleden teröristleri kollayan,

Daha geçen yıl “Sınırımızda dincilerle komşu olacağımıza, PKK’lılarla komşu olalım” diyen CHP’liler adalet ve özgürlük vaatlerini gerçekleştirecek öyle mi Ali Babacan?

Türkiye'nin komşularıyla, denizleriyle ilgili ülke yararına attığı bütün adımları uluslararası mahkemelerde yargılanmamızı sağlayacak şekilde sabote eden CHP’li Kemal Kılıçdaroğlu ülkesini, milletini seven olarak takdim edilecek ama bu uğurda suikastlara hedef olan Recep Tayyip Erdoğan ülke menfaatlerini düşünmeyecek öyle mi Ahmet Davutoğlu?

Meral Akşener için bir şey söylemeyeceğim çünkü Sayın Akşener iki ay önceki Akşener değil artık. O iradesi “dosya” ile teslim alınmış bir siyasi ve ailevi mevtadır. Dolayısıyla Akşener artık siyasi muhatabiyetini yitirmiştir.

Sana bir sözüm yok Temel Karamollaoğlu, sana sözüm yok!

Değmezsin…