Dolar (USD)
35.24
Euro (EUR)
36.77
Gram Altın
2962.56
BIST 100
9626.56
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
16 Haziran 2022

Ukrayna ve Yunanistan ellerinde patlayacak

Amerika ve NATO’nun yeri geldiğinde terör örgütleri marifetiyle, yeri geldiğinde içeriden satın aldığı hainlere darbe yaptırmak suretiyle, daha da olmazsa tasmasını elinde tuttuğu devlet başkanlarıyla coğrafyamızda kendi hâkimiyetini tesis etmek gibi bir hedefi vardır.

Zelenski’yi kullanarak nasıl Rusya’yı çevrelemek niyetindeyse Miçotakis’i de kullanarak Türkiye’yi hizaya sokmak niyetindedir.

1978’de Jimmy Carter’in Ulusal Güvenlik Danışmanı Zbigniew Brzezinski’nin, Rusları, Afgan tuzağına nasıl çektiği ortadadır. Sonra Amerika, güya Afganistan’a yardım etti ve silahlandırdı.

Sonra ne oldu? Tarihin görülmemiş işgaline maruz kaldı Afganistan.

2010’da Esad’ı devirme hamlesi ve ardından Libya’da Denizkızı Şafağı Operasyonu ile Kaddafi’nin ortadan kaldırılması. Ve daha birçok ülke aynı yöntemlerle büyük yaralar aldı.

Bugün Ukrayna ve Yunanistan’ı kullanarak aynı kirli emellerini devam ettirmek istiyor. Ancak bu sefer durum biraz farklı.

Yunanistan, Lozan’ı hiçe sayarak adaları silahlandırıyor, Kıbrıs adasının kendisine bağlanmasını istiyor, Suriye’nin Kuzey’inde ikinci İsrail denilebilecek bir PKK devletinin kurulmasına müsaade ediyor.

Dahası Türkiye’nin Doğu Akdeniz’den elini ayağını çekmesini istiyorlar.

Kısacası Amerika, küresel hegemonyasını genişletmek için ülkemizi içeriden ve dışarından emperyalist emelleri doğrultusunda köşeye sıkıştırmak niyetindedir.

Öyle ama bu sefer de kendisi uçurumun kenarında. Bakınız, tüm yaptırımlarına rağmen Rusya’yı kuşatamadı. Tam aksine Rus ekonomisi canlanmaya devam ediyor. Öyle ki Ocak ayından bu yana ruble dolar karşısında %40 değer kazandı.

Rusya her ay yaklaşık 20 milyar dolarlık enerji ihracat ediyor. Mart ayının sonundan bu yana, birçok yabancı alıcı, enerji için ruble cinsinden ödeme taleplerine uydu.

AB deseniz çöküşe doğru ilerliyor. Tedarik yolları ciddi şekilde bozuluyor, gıda kıtlaşıyor, gaz ve petrol fiyatları da her geçen gün hızla yükseliyor.

ABD’nin ise hâlihazırda 30 trilyon dolarlık ulusal borcu var. Ve durmadan trilyonlarca dolar para basıyor.

Bretton Woods Anlaşması’yla ABD doları resmi olarak dünya rezerv para birimi olarak belirlenmişti. Şimdi bu süreç her geçen gün tersine işliyor.

Ukrayna, bizim NATO’cu medyanın da tüm gayretlerine rağmen ellerinde patladı. Elbette Yunanistan da ellerinde patlayacaktır. Zira Amerika’da dolar alanı küçüldükçe yaşam standartları düşecek, işsizlik artacak ve büyük bir ekonomik çöküş yaşanacak.

O yüzdendir ki yine en iyi bildiği işi yapıyor. Savaş ve kaos ortamı oluşturmak suretiyle hegemonyasını genişletmek istiyor.

Küresel çapta çıkarılan yapay ekonomik krizden çıkmak için içeride bir çıkış yolu arayan Türkiye’yi de sözüm ona en zayıf dönemleri diyerek “adalaştırma”, “daraltma” ve “elini, kolunu bağlama” yoluna gidiyorlar.

Aslında başından beri iki ayrı sistemin, iki ayrı dünyanın, Atlantik İttifakı ile Avrasya İttifakı’nın kavgasına şahitlik etmekteyiz.

Atlantikçiler hala ısmarlama aktörlerle ülkeleri ele geçirebileceklerini düşünüyor. Atlantik sisteminin kurduğu pazar sistemine karşı ekonomik bağımsızlık mücadelesi veren ülkeler de kuşatılmak isteniyor.

Türkiye, Ukrayna savaşında tarafsız kalmasaydı ve Putin’e yaptırım uygulasaydı inanın Miçotakis kuklasını devreye sokmayacaklardı.

Asıl mesele 1982 yılından beri Suriye’de “Bir Alevi devleti, bir Sünni devleti, bir de PKK devletinin” kurulacak olmasıdır.

Türkiye, bir taraftan Suriye’nin toprak bütünlüğüne sahip çıkarken diğer taraftan Kuzey’de kurulacak PKK devletine karşı çıkmaktadır.

O yüzden Yunanistan ile tehdit ediliyoruz. Şimdi anladınız mı ABD’nin, Yunanistan’a neden üsler kurduğunu?