Dolar (USD)
34.55
Euro (EUR)
35.99
Gram Altın
3003.29
BIST 100
9549.89
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
09 Şubat 2022

Ukrayna test sahası mı?

Ukrayna üzerinde Batı ile Rusya’nın güç mücadelesinin nasıl sonuçlanacağı bütün dünyanın ilgiyle merak ettiği bir konudur. Çünkü küresel siyasetin geleceği bu mücadelenin nasıl sonuçlanacağına bağlı görünmektedir.

Avrupa Birliği’nin çekirdeğini oluşturan Fransa ve Almanya ikilisi, Ukrayna konusunda ABD’yle görüş birliği içinde olmadıkları anlaşılmaktadır. ABD, Rusya’yla gerilimi tırmandırmaya çalışırken, Avrupa ise, tansiyonu düşürmeyi amaçlamaktadır.

İletişim araçlarıyla kuşatıldığımız günümüz dünyasında, ABD ile Rusya’nın karşılıklı restleşmeleri dünya tarafından dikkatle takip edilmektedir. Böylece amaçlanan etkiyle varılan sonuç arasında nasıl bir ilişki olduğu not edilerek değerlendirilecektir.

Batı Bloğu, Rusya karşısında Ukrayna’da istediğini alamazsa, ABD ile Avrupa ilişkileri daha da gerilebilir. Gerilimin tırmanarak devam etmesi durumunda küresel siyaset, yeni bir dönüm noktası olabilir.

Soğuk Savaş’ın sona ermesinden itibaren değişik boyutlarıyla hissedilen Avrupa Birliği ile ABD arasındaki gerilim zaman zaman gün yüzüne çıkıyordu. Fransa ve Almanya’nın öncülüğünde AB çatısı altında askeri kapasitelerini birleştirme düşüncesi ABD’de rahatsızlığa neden olmuştu.

İkinci Dünya Savaşından sonra, ABD, Avrupa üzerinde ekonomik, siyasi ve askeri bir hegemonya kurmuştu. Hegemonyanın kurulması kadar bugüne kadar devam ettirebilmesi önemliydi. Ancak Avrupa, ABD’nin kurduğu bu hegemonyadan oldukça rahatsız olmaktadır. ABD’nin Avrupa üzerindeki hegemonyasının devam edip etmemesi, Ukrayna krizinin nasıl sonuçlanacağına bağlı olduğunu düşünüyorum.

Avrupalı yetkililer her fırsatta ABD’ye ‘’Avrupa 2 Eylül 1945’in Avrupası değildir’’ mesajını verirler. Savaş sonrası harap olmuş, ayakta zor duran bir Avrupa’ya kollarını açan ABD bugün karşısında bambaşka bir Avrupa görmektedir. Ukrayna krizi bunu net bir şekilde bir kez daha göstermiş oldu.

Rusya Federasyonu, Sovyetler Birliği’nin dağılmasının ardından eski Sovyet nüfuz sahası üzerinde etkinliğini sürdürmeye yönelik politikalarını uygulamaya koymuştur. Bunun somut örneklerini Karabağ’da, Kazakistan’da, Belarus’ta ve Ukrayna’da göstermektedir.

Ancak bilindiği gibi Rusya, merkezi planlamaya dayalı bir ekonomik sistemden serbest piyasa ekonomisine geçmiştir. Dolaysıyla ticari ilişkiler açısından Avrupa’yla stratejik ilişkileri bulunmaktadır. Putin bütün bu süreçleri kendi açısından doğru ve dengeli yönetmektedir. Ancak Biden için aynı şeyi söyleyemeyiz.

Sonuç

Propaganda açık ve örtük olmak üzere ikiye ayrılır. Uluslararası ilişkilerde propagandada amaçlı iletiler açıkça hedef ülkeye veya ülkelere iletilir. Etkilemek istedikleri ülkelerin tavırları, iletinin olumlu veya olumsuz sonuçlandığını gösterir.

Örtük propaganda ise, belli bir siyasal durum hakkında, açık tavır ortaya koymak yerine, bunu gizli olarak, yani örtük biçimde yapar. Ukrayna üzerinden ABD ile Rusya arasında açık propaganda sürdürülmektedir. Fakat aynı blokta olmalarına rağmen, Avrupa ile ABD arasında gizli bir rekabet ve örtük bir propaganda yaşanmaktadır.

ABD, Ukrayna üzerinden gücünü korumaya çalışırken, Rusya, tarihteki gücüne erişmek istemektedir. Ukrayna, iki ihtiraslı gücün arasında talihsiz bir test alanı gibi durmaktadır.

İletişim: [email protected] – twitter: @MehmetB78849685