Ukrayna Oyunları ve Kudüs
Hâla“Ukrayna direniyor, Ruslar neye uğradıklarını şaşırdı, böyle giderse Rusya çöker…” lakırdıları ile savaştan, dünyanın paylaşımından bihaber yorumcularımız var.
Hiçbir şey bilmeseler bile İkinci Dünya Savaşı sonunda toplanan bir Yalta Konferansı vardı. Katılanlar sonradan dünyaya “düşman(!) 2 ülke” olarak yutturulan ABD-Rusya/SSCB idi. Tabi ki İngilizler de olayın içindeydi. Bu konferans sonrası soğuk savaş dönemi başladı lakin üzerinden geçen 78 yıl boyunca bu devletlerin hiçbiri diğerine bir kuru sıkı tabanca dahi sıkmadı.
Onların karakolları konumunda olan ülkeler buiki süper güç adına birbirleri ile savaşsa da ne ABD Rusya’ya ne de Rusya ABD’ye bir tek kere ateş açmadı. Devletler, tehdit ve işgal korkusundan dolayı dünya kadar bütçesini neden silaha yatırdıklarını hala anlamış değil.
Şimdi deUkrayna’ya, “Aslansın sen! Ruslar bin pişman…” diyerek tezekten elde ettikleri gazı verenler var.
Yahu Kiev dört bir yandan sarılmış,
Adliyesi çalışmıyor Ukrayna’nın,
Emniyeti kalmamış,
Pazarları kurulamıyor,
Maliyesi prim işlerine bakmıyor,
Okullara giden bir tek öğrenci yok…
Ama Ruslar fena çuvalladı, öyle mi?
Rusya’da okullar açık, vergiler toplanıyor, iş yerlerine ruhsat veriliyor, bir tek kere alarm çalmıyor ve hiçbir Rus başka bir ülkeye sığınmacı olarak gitmiyor. Ama bizim güvenlik uzmanı, stratejist, jeopolitikçi analistlerimiz “Yakında Rusya geri adım atacak, Zelensky’nin Moskova’ya heykeli dikilecek” diye yorumlar yapıyorlar.
Bu yorumcular Türkiye aydınının yüzkarası olarak tarihe geçecek!
Neyse.
…
Bu yazımızda Rus işgalini değil, Zelensky’nin neyin peşinde olduğunu tartışmak istedik. Çünkü Zelensky bugünlerde işgal edilen ülkesini ve dörtbir yandan kuşatılan başkenti Kiev’i unutup, İsrail’in işgal ettiği Filistinlilerin başkenti Kudüs’ü konuşuyor.
Aralık ayında, Zelensky’nin kurmayları, “Ukrayna Kudüs’ü başkent olarak tanımaya hazır” diye beyanat veriyorlardı. Ayrıca Rusya’nın Ukrayna’ya girmesinden birkaç gün sonra farklı kaynaklar Zelensky’nin, “İsrail Başbakanı Bennett'e Kudüs'te Rusya ile görüşmelerin yapılmasını teklif ettiğini, İsrail Başbakanının Ukrayna'daki krizin çözümünde önemli bir rol oynayabileceğini ve İsrail’in güvenliğe yönelik garantör ülke olabileceğini” söylediğini yazıyorlardı.
Rus işgalinden sonra Zelensky’nin yardım için çağırdığıBM’in 60 yıldır aldığı kararların bir tek tanesine uymayan korsan devlet İsrail’i“barış, güvenlik, garantör devlet” olarak görmesi Zelensky’nin sade bir Yahudi olması ile değil, Siyonist bir Yahudi olması ile direkt alakalı olabilir.
Yoksa Zelensky, Filistin topraklarını adım adım işgal eden, Filistinlilere hayatta kalmayı çok gören, ancak dünya savaşlarında kullanılan mühimmatlarla Gazzelilere saldıran Siyonist İsrail’i nasıl “barış ve güvenlikle” aynı cümlede kullanabilirdi?
İsrail’in uluslararası hukuka aykırı bir şekilde başkent ilan ettiği Kudüs’ün statüsü konusunda BM kararları varken Zelensky, "Bennett ile konuştum ve Rusya'da, Belarus'ta görüşmenin doğru olmadığını söyledim… İsrail, Kudüs'ün bunun için uygun bir yer olabileceğini düşünüyorum, ona da bunu söyledim" dedi.
Hayır, Zelensky görüşme yeri için İsrail dese hadi neyse, ama görüşme yeri için Kudüs’ü işaret etmesini masum bir istek olarak görmeyiz.
Zelensky geçtiğimiz Pazar günü de video konferans ile İsrail parlamentosuna konuştu:
İsrail Başbakanı Naftali Bennett bize Rusya ile diyalog çağrısında bulunuyor ve onun için minnettarım. Bu, er ya da geç Putin'le gerçekleşecek bir diyalogla ilgilidir ve Kudüs'te bir toplantının yapılması bile mümkün…
Evet, bu sözler işgale uğramış Ukrayna Cumhurbaşkanı Zelensky’e ait.
İşin garip tarafı Zelensky Ukrayna işgalini bırakmış, Filistinlilerin geride bir avuç kadar kalan yurdunu İsrail’e işgal ettirme derdine düşmüş.
İslam dünyası tatlı uykusunu bırakmalı artık!
Türkiye’nin sesine ses verecek takati bulmalıdırlar, aksi halde Araplara ve İslam ülkelerine böyle bir dünyayı da çok görenlerin tuzaklarına düşmekten kurtulamazlar.
Ukraynalılar için elbette üzülüyoruz ve Rusya’nın işgalini kınıyoruz lakin Ukrayna’nın başındaki komedyenin kendi ülkesinin işgalini bırakıp Kudüs’ü İsrail’in başkenti olarak görmesinin altında yatan gerçekleri göz ardı edemeyiz.
Bu nasıl bir oyun?
Yazımıza başında Yalta’yı hatırlatırken bu oyun sebebiyle güçlü diye kimseye “yaltalanmayalım” istedim.
