Dolar (USD)
32.48
Euro (EUR)
34.91
Gram Altın
2434.77
BIST 100
9716.77
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

18 Şubat 2019

Uhud’un düşündürdükleri

Al-i İmran Suresi, 121. ayet: Hani sen, mü'minleri savaşmak için elverişli yerlere yerleştirmek için evinden erkenden ayrılmıştın. Allah işitendir, bilendir.

Kur’an-ı Kerim’de bu ayetlerle anlatılmaya başlanılan savaşın yaşandığı Medine’deki Uhud Dağı biz Müslümanlar için sayısız öğütler vermekte.

Uhud; bir yenilgiden alınacak dersler,

Uhud; bir nefis mücadelesi,

Uhud; bir endişe,

Uhud; bir sevinç,

Uhud; bir strateji,

Uhud; bir zafer,

Uhud; ümmete sarsıcı bir derstir.

23 Mart 625’te Müslümanlar ile Mekkeli müşrikler arasında gerçekleşen savaşın günümüze uzanan dersleri insanın içini titretir.

Peygamber Efendimiz’in görevlendirdiği okçuların yerini terketmesiyle birlikte iki ateş arasında kalan Müslümanlardan Hz. Hamza ile birlikte 70 sahabi şehit oldu. Peygamber Efendimiz ciddi şekilde yaralandı.

Bu kutlu coğrafyanın her bir santimi bizler için çok anlamlıdır.

Ümmete bir olmanın, iri olmanın, diri olmanın önemini anlatıyor.

“(Ey Resûlüm!) Sen, sabah erkenden mü’minleri savaş mevzîlerine yerleştirmek için âilenden ayrılmıştın. Allâh, hakkıyla işiten ve bilendir. O zaman içinizden iki bölük bozulmaya yüz tutmuştu. Hâlbuki Allâh, onların yardımcısı idi. Mü’minler, yalnız Allâh’a dayanıp güvensinler!” (Âl-i İmrân, 121-122)

Uhud; stratejik, tarihi, ilmi, dini birçok konuda bizlere ışık tutmakta.

Günümüze dönecek olursak kimler Okçular tepesinde, kimler cephede ön safta, kimler arka safta?

Soruyu biraz zorlaştıralım mı?

İbn-i Selül gibi münafıkların yaptığı gibi savaşa giderken “ben vazgeçtim” diyerek geri dönen kim?

Çanakkale destanını anlatırken büyük şair Mehmet Akif’in “Bedrin aslanları ancak bu kadar şanlı idi” dizelerini coşkuyla okumak iyi de Uhud’un şehitleri olmaya talip olan var mı aramızda?

Bugün Türkiye, dünyaya bir ders vermekte.

Demokrasi, siyaset, uluslararası ilişkiler, hukuk…

Ve Türkiye kurulduğu günden bu yana hiç bu kadar saldırı altında olmamıştı.

Türkiye emperyalistlerin hiç bu denli hedefinde olmamıştı.

Daha önce de içerdekilerin çekişmeleri olmuştu ama batılı ağa babalarının uşakları hiç bu kadar açığa çıkmamıştı.

Işin bir de ters yönü var tabii ki.

Belki de en önemlisi Türkiye BÜYÜK SIÇRAYIŞA hiç bu kadar yakınlaşmamıştı.

Sözü dünyada hiç bu kadar geçmemişti.

Mazlumların umuduydu ama vahdet hiç bu kadar yakın durmuyordu.

Unutmayalım ki doğum sancısız olmaz.

Virajı dönerken hepimiz aynı otobüste olduğumuzu unutmamalıyız.

Tıpkı kürek sporcuları gibi…

Bu ülkede hep birlikte içinde bulunduğumuz kayığın dengesini bozmamak adına birbirimizle uyum içinde güçlüklere göğüs germeliyiz.

Üstelik bunu yaparken de kayığın sağdan soldan batırılmaya çalışıldığını da hatırlatmama gerek yok sanırım.

FETÖ’sü, PKK’sı, aydın görünümlü ajanları bitikleri oynadıkça Batılı ağa babaları da kabak gibi ortaya çıkıverdi.

İşte bu yüzdendir ki iri olmamız, diri olmamız, kardeş olmamız gerekiyor.

İşte bu yüzdendir ki safları sıklaştıralım, dişimizi sıkalım bunlar geçer geriye adımız kalır yadigar