Dolar (USD)
32.42
Euro (EUR)
34.29
Gram Altın
2492.64
BIST 100
9693.46
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

11 Temmuz 2022

Üçüncü yol: Türkiye ittifakı

Ülkemizde son 150-200 yıldır yerli ve milli olan ile emperyalistlerin, globalcilerin ve onların içerideki taşeronlarının dayattıkları arasındaki alan oluşturma ve alan kapma yarışı toplumsal ayrışmaya neden olmaktadır. Siyaset de bunun yaşam biçimi ve tercihleri üzerine dizayn edilince, ortaya tam bir toplumsal uzlaşıdan uzak sosyo-kültürel yapı çıkmıştır. Oysa bayramlarda milletimizin gerçek yüzü ortaya çıkmaktadır. Halkımız bütün düşünceleri dışlayarak kucaklaşmakta hatta küsler barışmakta, düşmanlıklar sonlanmakta, fakirler doyurulmakta ve giydirilmekte, çocuklar ve yaşlılar mutlu edilmekte, farklılıklar bayram içinde eritilip birlik oluşturulmaktadır. Milletimizin gerçek yüzü de budur aslında… Bunun dışında ne varsa, öğretilmiş çaresizlik veya alışkanlıklara dönüşmüş sunî zihnî izolasyon unsurlardır. Aynı bunun gibi, bayramlardaki sosyal işleyiş siyasete de hakim olsa, yani, Bayram Siyaseti ülkemize hakim olsa hiç bir sorun kalmayacaktır. Bayram siyaseti, siyaset bayramına dönüşecektir.

Ortalama her 20 yılda bir siyasal veya ekonomik kriz veya darbeler ile çalkalanan ve yeniden yapılanan ülkemizde önümüzdeki yüzyıla hazırlık yapılacak ve önümüzdeki yüzyılda ülkemizin hedeflerini gerçekleştirmesini sağlayacak bir sisteme ihtiyaç vardır. Mevcut sistemsizliğin sistem haline getirildiği modelin ülkemize verdiği zararlar ortadadır.

İhtilaftan beslenen mevcut siyaset yapma tarzı, yani, muhalifi olduğu siyasi yapının yaptığı istisnasız herşeyi yanlış gösterme çabası toplumsal gelişmeyi engellemektedir. Doğruya “doğru”, yanlışa “yanlış” denilmesinin önü kesilmektedir. Bununla birlikte, farklı siyasi eğilimleri, yaşam biçimlerini akl-ı selim zemininde buluşturmaya muktedir olacak bir yapılanmaya ihtiyaç bulunmaktadır. Devletimizin öncelikleri ve milletimizin ihtiyaçları odaklı, koltuk kavgasından uzak, atama ve ihale takipçiliği odaklı olmayan mefkuresi olan yeni bir modele ihtiyaç vardır.

Mevcut siyasi yapılanmada seçim sandığına atılan zarfın içindeki oy pusulalarında listelenmiş siyasi partilerden hangisine oy verirseniz verin aynı amaca hizmet etmektedir. Bu sistem içindeki partilerin tamamı da aynı amaca hizmet ettikleri için her biri sistemin devamı için A Planı, B Planı, C Planı … vs şeklinde görülebilir. O nedenle seçmen, gözünü kapatıp oy pusulasındaki herhangi bir partiye oy verirse versin, elindeki seçim mührünü oy pusulasında sıralanmış mevcut “düzen partileri” içindeki parti logolarından hangisinin altındaki yuvarlağa vurursa vursun, oyu aynı yere gitmektedir. Oyların gitti yer: Bu partilerin hepsi de “Menfaat”, “Aldatma”, “Kuvvet”, “İhtilaf” üzerine kurulu siyaset yapmakta, bu yolla global, emperyalist sisteme hizmet etmektedir. Mevcut “Düzen Partileri”nin bir misyonun hizmetini sürdürdüklerini daha önceki yazılarımızda belirtmiştik (özellikle: Yıkıcı siyaset ve "yeni siyaset yapma tarzı" arayışı ve Bozguncu sistemden kurtuluşun yol haritası ). Bu nedenle bize yeni bir siyaset yapma tarzı ortaya koyan yeni bir siyaset yapma modeli lazımdır.

“Düzen Partileri” iki farklı ittifak oluşturmuştur. Yeni siyaset yapma tarzını ortaya koyacak “Sistem Kurma Partileri” olma misyonu ile yapılandırılacak, insan odaklı, hukuka mutlak olarak bağlı, kaynakların adil paylaşıldığı, eğitimin herkese ve nitelikli verildiği, sosyal ve kültürel politikaların önceliklendirildiği, ihtilaftan beslenmeyip milletimizin menfaatlerinin olduğu her konuda uzlaşan, insan haklarının bireylerin iki dudağının arasında olmadığı herkesin hakkının sistem tarafından korunduğu, siyasetin rant devşirme aracı olmaktan çıkartıldığı, kavganın ve gerginliğin değil barış kardeşlik ve huzurun topluma hâkim olduğu bir “kalıcı sistem kurmak” için bir araya gelecek 15-20 farklı gruptan oluşan “Türkiye İttifakı olacak Üçüncü İttifak” gereklidir artık. Bundan daha önemlisi de bu yeni modeli besleyecek nitelikli insanların katma değeri yüksek çalışmalar yapacağı stratejik düşünce kuruluşlarının etkin çalıştırılmasıdır. Bu yolla, siyasetin de doğru bir çizgide yürümesi sağlanacaktır.

Yeni modelin oluşturulması için yola çıkan yapının; önceliklerini toplumdaki farklılıkların zenginliğimiz olarak görüldüğü ve eski düşmanlıkları ayakları altına alan, barış ve huzuru topluma hâkim kılacak, nitelikli insanlara dayalı “İnsan Odaklı” bir yaklaşımı ortaya koyması gereklidir. Bu noktada güncel siyasetteki geçmişte yapılan hatalardan nedamet etme, “helalleşme” gibi adımların da önemli olduğunu görmek lazımdır. Fakat, halkımız çok uzun yıllardır siyasetin “aldatma” unsurundan çok zarar gördüğü için “Düzen Partileri” halkımıza yeterli güveni telkin edememektedir. Globalde “Great Reset / Büyük Yeniden Yapılanma” hareketi devam ederken ülkemizde de “Great Reset” yapılarak sistemin yeniden kurulması ve kurgulanması, halkın siyasete de devlete de olan inancını, “ortak bir mefkure” etrafında buluşturarak daha da artıracak, kuzey, güney, doğu, batı demeden, alevi, sünni, müslim, gayrı müslim, dindar, seküler, fakir, zengin, işçi, sermayedar demeden Avrupa, Anadolu, Mezopotamya, Orta Asya halklarının ve medeniyetlerinin buluşma noktası olan ülkemizde, halkımızın “ortak mefkure” etrafında kucaklaşacağı bir “yeni sistem” kurulmasına ihtiyaç vardır ve zamanı da gelmiştir. Devletimizin kadim geleneğindeki Anadolu irfanının derin aklı milletimizin en zor zamanlarında milletimizin derdine derman olduğu gibi tarihin bu döneminde de derman olacaktır…