Dolar (USD)
35.06
Euro (EUR)
36.73
Gram Altın
2964.79
BIST 100
9724.5
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
25 Mart 2020

Üçüncü Dünya Savaşı Çıkmış Vaziyette

Bu sıradan bir salgın değil, bu tam anlamıyla bir biyolojik silah. Hem de sadece bir ülkeyi ya da bir bölgeyi değil, belli ki tüm insanlığı hedef almış bir cinayet girişimi. Eli kanlı küreselci çete yine bir kirli oyunla iş başında ve küresel bir kaos için kolları sıvamış vaziyetteler. Dünya tarihine dönüp baktığımızda geçmişte benzer kaosları tetikleyenler, yer yer savaşlar çıkararak dünyayı yangın yerine çevirenler kimlerse, bugün bu salgını yayanlar da emin olun onlar!

8-10 yıl evvel yayınlanmış think-thank raporları, romanlar ve araştırma yazılarında bugün yaşanacakların bire bir provası yapılmış. Çin’den yayılan bir virüs önce Uzakdoğu’yu sonra bütün dünyayı etkisi altına alıyor, binlerce, belki yüzbinlerce insanın ölümüne sebebiyet veriyor. Tabi bütün bunlar olurken, bütün dünyada günlük hayat duruyor, ticaret bitiyor, borsalar çöküyor, uluslararası mal ve insan trafiği neredeyse sıfıra iniyor. Bu işten her nedense bir tek dolar zarar görmeden çıkıyor, dolar değerleniyor, küresel ilaç şirketleri büyük kazançlar elde ediyor, dünyayı yöneten küresel finans baronları ceplerini doldurup zenginleşiyorlar.

Bu arada ulus devletler ve insanlık terbiye ediliyor, yaşlı nüfus yeryüzünden silinmeye çalışılıyor, kimi ülkeler pek çok sektördeki üretimi durduruyor, irili ufaklı pek çok şirket iflas ediyor, insanlar işsiz kalıyor, kıtlık ve panik yeryüzünde kaosun öncül belirtileri olarak bir bir beliriveriyor.

Şimdiden İtalya çökmüş vaziyette! İnsanlar için ceset konulacak tabut bulunamıyor, kamyon kasalarında taşınan cesetler toplu şekilde defnediliyorlar. Dünyada pek çok şirketin hisseleri ciddi değer kaybetmiş vaziyette ama bazı büyük e-ticaret grupları, bazı perakende devleri 100 bin insanı işe almak istiyor. Bir yanda yıkım, bir yanda yeniden kurulum var. Demek ki birileri kaos sonunda yeryüzündeki siyasi ve iktisadi düzeni yeniden tesis etmek istiyor.

Demek ki mesele zannedildiği gibi bölgesel değil, esas olarak küresel! Küresel baronlar insanlığa ayar vermeye çalışıyorlar! Dünya zenginliğinin yüzde 80’ini elinde bulunduran mutlu azınlık yeryüzünün kendileri dışında kalan büyük kalabalıklarını terbiye etmeye çalışıyor, bu büyük bir oyun! İşin aslına bakılırsa korona virüs bahane. Bu virüs belki de bir ön deneme. Bu ön deneme ile dünyanın hangi bölgeleri kaosa karşı dirençli, hangi bölgeleri değil, bunu ölçüyorlar. Belki peşinden daha büyük vurgunlar gelecek bilemiyoruz, ama bunun devamının geleceğini tahmin etmek hiç de zor değil.

Amaçları şu; dünya nüfusunu alabildiğince azaltmak ve yönetilebilir küçüklüğe çekmek, özellikle yaşlı nüfusu yok ederek tüketime az katkı sağlayan kalabalıklardan kurtulmak, genç nesille yaşlılar arasındaki bağı kopararak kültürel hafızayı sıfırlamak. Daha da kötüsü insanlığın tamamını bir şekilde kontrol altına alarak köleleştirmek. Direnç gösteren ülkeleri ekonomik açıdan batırarak kendilerine bağımlı hale getirecekler. IMF ve Dünya Bankası gibi paravan şirketler üzerinden yeni bir borçlanma trafiği oluşturacaklar.

Korona üzerinden ise bazı küresel şirketler büyük kazançlar elde edecekler. Daha şimdiden Roche gibi firmaların işin içinde olduğuna dair iddialar ortalığa saçılmış vaziyette. Söylenenler doğru ise bu şirket üzerinden küresel baronlar 20 trilyon dolar kadar bir parayı cebellezi etmek niyetindeler. Yani korona üzerinde kara para aklayacaklar ve dünyadaki mevcut borçlu alacaklı dengesini değiştirecekler. İnsanlık alemi bu oyun karşısında son derece dikkatli, uyanık ve hazırlıklı olmalı. Bu adı konulmamış bir üçüncü dünya savaşıdır. Savaşın tarafları da ülkelerin orduları değil, küresel finans çetesi ve tüm insanlık ailesidir. Gidişat iyi değil...