Üç dakikanızı ayırın ve düşünün
Düşünün bir,
Kasım 2002 seçimlerinde, başında Recep Tayyip Erdoğan olan bir parti olmamış olsaydı ne olurdu?
2003-2004 MGK toplantılarında Başbakan Recep Tayyip Erdoğan değil de, mesela Mesut Yılmaz olsaydı ne olurdu?
27 Nisan e-muhtırası karşısında Recep Tayyip Erdoğan'ın liderliği durmamış olsaydı ne olurdu?
Düşünün,
2008'de IMF borçlarını bitirdiğimizde "ille de borç alacaksınız" diye dayatan küresel baronların baskılarına Recep Tayyip Erdoğan direnmeseydi şimdi yeniden faiz lobisine teslim olmaz mıydık?
Hiç düşündünüz mü?
2009 Davos'ta Recep Tayyip Erdoğan değil de Ecevit olsaydı ne olurdu?
Düşünün,
PKK tarihinin en kanlı saldırılarını gerçekleştirdiği bir dönemde 28 Temmuz 2011'de Genelkurmay Başkanı ve Kuvvet Komutanları istifa ederken Recep Tayyip Erdoğan yerine Tansu Çiller başbakan olsaydı ne olurdu?
7 Şubat 2012 MİT Müsteşarının ifadeye çağrılmasına Recep Tayyip Erdoğan hayır demeseydi bu ülkede neler olurdu bilir misiniz?
Düşünün,
2013 Gezi olaylarında karşılaştığımız uluslararası saldırıyı Recep Tayyip Erdoğan'ın kararlılığı durdurmasaydı,
Ya da;
17-25 Aralık FETÖ'ye bağlı yargı ve emniyet mensuplarının küresel güçlerin emriyle ülkeyi sürüklemeye çalıştıkları krizi Recep Tayyip Erdoğan'ın cesareti aşmasaydı bu ülke 100 yıl geri gitmez miydi?
Unutmayın,
Küreselcilerle piyonları FETÖ saldırıları altında yapılan 2014'teki iki seçimi kazasız belasız atlatmamızı bu milletin güvenine mazhar olan Sayın Recep Tayyip Erdoğan'a borçluyuz.
2015 seçimlerini düşünmeyin isterseniz,
Lakin,
15 Temmuz 2016 FETÖ Darbe teşebbüsünü Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan liderliği olmasaydı kim nasıl püskürtebilirdi?
Haçlı ruhlu Hristiyan dünyanın ekonomik saldırısını Recep Tayyip Erdoğan olmasa kim savuşturabilirdi?
Bu anlattıklarım anlatmadıklarımın yanında çerez gibi, artık gerisini varın siz düşünün.
Ne istiyorlar bizden?
Ya da şöyle soralım:
Kim bizden ne istiyor?
Cevabı belli değil mi?
Haçlılar köprümüzden tutun barajlarımıza kadar,
Havaalanlarımızdan tutun demiryollarımıza kadar,
Savunma için harcadığımız paramızdan tutun, yaptığımız projelerimize kadar her şeyimize karışıyorlar. Biz referanduma gidiyoruz, Almanya ne diye zıplıyor? Belçika'ya ne oluyor? Avusturya neden rahatsız?
Neden?
Çünkü biliyorlar ki bu millet düştüğü yeri gördü, tanıdı, kavradı ve çarenin de düştüğü yerden kalkmak olduğuna inandı. Bu yüzden düştüğümüz yerde yeniden diz üstü çökmemizi istiyorlar.
Çünkü biliyorlar ki bu milletin devraldığı miras medeniyetler inşa eden bir geleneği, inancı temsil ediyor. Yeryüzünün en muhtaç olduğu merhametin bu medeniyetin asıl ve asil kodlarında mevcut olduğun biliyor haçlılar.
Çünkü biliyorlar ki kendi medeniyetleri insanlık için çare olmadığı gibi bizzat kendileri sorun olmuşlar. Bu sorun da sadece merhamete dayalı medeniyetin aşabileceğini biliyorlar.
Bakınız,
Haçlıların kutsalları ne hale geldi.
Bizi 80 yıl boyunca demokrasi diye, insan hakları diye, laiklik diye avutanlar oturup demokrasiyi kustular, insan haklarını ayaklar altına aldılar, laikliğin "i"sinin üzerindeki noktaya dahi uymadılar, İslam düşmanlığını dayattılar.
Şimdi kalkıp bize o kustukları demokrasi üzerinden vuruyorlar, bombalarla yok ettikleri insan hakları üzerinden bizi hizaya getirmeye çalışıyorlar.
Anlayacağınız Haçlı zihniyeti, üzerine bevlettiği ne kadar üretimi varsa bize değer olarak dayatıyor, biz pisliklerine pislik deyip yüzlerine vurunca da kuduruyorlar.
Direneceğiz, kardeşçe, birlikte direneceğiz. Direnmek yetmez ve yetinmeyeceğiz, yeniden bir dünya inşa edeceğiz, yetmiyor, mazlum ve mağdurlara kol kanat gereceğiz, yetmiyor, zalimden mazlumun hakkını alacağız.
Unutmayınız savaştayız ve zafer bizimdir.
İnşaallahuteala.
