\u00c2kif Sevgisi
Mehmed u00c2kif zannediyorum en çok sevilen edebiyatçımız. Safahat, sadece bir şiir kitabı değil, bir ahlak, fazilet ve ibret kitabıdır. u00c2kif, toplumun dertlerini, Müslümanların eksikliklerini bu eserinde çok güzel anlatır. Safahat'ı biraz da bu yönüyle okumak ve anlamaya çalışmak lazım. İslam dünyasına vahdeti, birliği, ittihadı ilk tavsiye edenlerden biri de u00c2kif olmuştur. Eğer şairimizin tavsiyelerine yüzyıl önce dikkat edilseydi, öğütlerine uyulsaydı inanıyorum ki bugün İslam alemi bugünkü perişan vaziyette olmayacaktı. Kültür sanat sayfamızda duyurulduğu gibi, bugün saat 14.00'ten sonra Sultanahmet'te değerli yazarlar ve kültür adamları Üstün İnanç, Gürbüz Azak ve Dursun Gürlek, dava adamı olarak Mehmed u00c2kif'i anlatacaklar. "Mehmed u00c2kif ve Aziz Dostları" başlıklı programın ardından, Süleyman Nazif'in Mehmed u00c2kif isimli eseri dinleyicilere takdim edilecek.
Mehmed u00c2kif, hakkında en çok yazı yazılan, kitap hazırlanan, görüş beyan edilen ve tartışılan müstesna edebiyatçılarımızdandır. Süleyman Nazif "İstiklal Marşı" şairimizin yakın dostu ve u00c2kif hakkında ilk kitaba imza atan iyi ve yürekli bir edip. Süleyman Nazif, u00c2kif'in kadu00eem ahbabı ve yakın dostu. Yüzyıl önce büyük felaketlerin yaşandığı ülkemizde aynı hicranı duymuş, aynı ızdırabı terennüm etmiş, aynı hüznü yaşamışlardır. Hem Mehmed u00c2kif hem de Süleyman Nazif, bu mübarek milletin değerlerine bağlanmış, vatana sevdalanmış, bayrağa aşık olmuş iki fikir, ideal ve iman adamıdır. İki gönül insan, iki ruh ikizi. Şimdi ikisi de Edirnekapı Şehitliği'nde yanyana yatıyor.
Tanzimat'tan sonraki modern Türk edebiyatında edebiyatçıların kaleme aldığı biyografiler ve monografiler, edebiyat tarihine yardımcı olduğu gibi geniş kesimlerin, tanıtılan bu şair ve yazarları daha iyi anlamalarına da ciddi katkılar sağlamıştır. Mesela İstiklal Marşı şairimiz Mehmed u00c2kif Ersoy hakkında, şairimiz hayatta iken ve vefatından sonra pek çok eser kaleme alınmıştır. Bunlar arasında Eşref Edib, Mithat Cemal Kuntay ve Süleyman Nazif'in seçkin kitapları şüphesiz dikkat çekiyor.
Süleyman Nazif, Mehmed u00c2kif'in mefkure dostlarından. Kendisi de nesirde üstat. Gönül gözüyle tanıyıp sevdiği u00c2kif'in hayatından muhtelif kesitleri ele aldığı kitabında şairimizin şiirlerini, fikirlerini, eserlerini ve dünya görüşünü ayrıntılı biçimde ele alıyor ve okuyucuya da tanıtıyor. u00c2kif'in bir sanatkar olarak portresini ortaya koyan Süleyman Nazif, onun bir insan olarak meziyetlerini de dile getiriyor. u00c2kif, bilindiği gibi nüktedan bir şair. Süleyman Nazif de mizahta ondan aşağı değil. O dönem içinde bir araya gelen edebiyatçıların özel sohbetlerinde yaptıkları şakalar ve anlattıkları nükteler kitabı süsleyen bölümler arasında. Süleyman Nazif, "İstiklal Marşı" şairimizin gözüyle bizim edebiyatımıza da bakıyor, diğer dünya edebiyatlarına yaklaşımını da ele alıyor. Safahat'ı eksen alan "Kara Gün" dostu, tanımaktan büyük saadet duyduğu u00c2kif'i anlatırken bizimle sohbet ediyormuşçasına gayet samimidir. Lafı dolaştırmadan, eğip bükmeden olduğu gibi söylüyor. u00c2kif'in yetiştiği çevreyi, o dönemin edebiyat alemini, fikir muhitlerini, şairin duygu ve düşüncelerini, zorlu mücadelelerini özlü biçimde aktarıyor. Bir bakıma önümüze, iyi düşünülmüş, üstünde çalışılmış ve hakkı verilmiş bir u00c2kif portresi çıkarıyor.
Mehmed u00c2kif'in dindarlığını, gerçekçiliğini ve aydınlarımızın durumunu yetkin bir 'dost kalem' olarak okura yansıtan Süleyman Nazif, şairimizin bilhassa İslam dünyasının içinde bulunduğu sıkıntılara, çektiği acılara ve yaşadığı problemlere de dikkat çekiyor. Safahat şairinin çalışmayı, gayreti, mücadeleyi, birlik ve beraberlik ruhunu tavsiye eden mısralarına özellikle işaret ediyor. Süleyman Nazif, gerek fikirleri gerekse ruh dünyası bakımından büyük benzerlikler taşıdığı Mehmed u00c2kif'in hem bir sanatkar hem de bir aydın olarak biyografisini çerçeveleyen bu eserinde bir bakıma dönemine de tanıklık etmektedir. Bu anlamda Süleyman Nazif'in Mehmed u00c2kif kitabı, bizi yakın tarihimizde geniş, ilginç ve tarafsız bir yolculuğa da çıkarıyor.
İlk baskısı 1924 yılında yapılan Mehmed u00c2kif kitabının beşinci baskısı Mihrabad Yayınları tarafından kültür hayatımıza kazandırıldı. Bilindiği gibi bu yıl Mehmed u00c2kif Ersoy'un vefatının 80. yıldönümü. Şairimiz, vefat günü olan 27 Aralık'ta gerek mezarı başında gerekse resmi ve sivil kuruluşlar tarafından yurt genelinde hatırlanıyor ve anılıyor. Edebiyatımızın iki mümtaz şahsiyetinin, iki aziz dostun buluştuğu bu eser, u00c2kif'in vefat yıldönümünde Sultanahmet'te okuyucu önüne çıktı. Bu tevafukun da çok değerli olduğunu düşünüyoruz. Mehmed u00c2kif gibi gerçekten yürekli, samimi ve cesur bir aydın hakkında Süleyman Nazif gibi yakınındaki bir edebiyat adamının yazdığı bu eser, bizi dönem hakkında bilgilendirirken o devir edebiyatçılarının yaşadıkları acı tatlı olayları, millu00ee konulardaki duruşlarını ve ülke hakkında neler düşündüklerini de bize göstermektedir.
İkisi de iyi birer kalem olan Mehmed u00c2kif ve Süleyman Nazif, edebiyat anlayışlarında benzer görüşlere sahip oldukları gibi aynı zamanda vatan ve millet sözkonusu olduğunda uyanan, dirilen ve etrafındakileri de uyandırmayı bir görev sayan iki değerli idealist aydınımızdı. Bu eseri okuyanlar, Mehmed u00c2kif'in Safahat'ına çok daha farklı ve gerçekçi bir şekilde yaklaşacaklardır. O dev şiir kitabının günümüze taşıdığı mesajlardan da haberdar olacaklardır.
Süleyman Nazif'in eserin başına da alınan bir sözü vardır ki, u00c2kif'i bu duygu ve düşünce daha iyi anlatıyor. Şöyle ki: "İnanışını taklitten tahkike ulaştırdıktan sonra, Mehmed u00c2kif daha kavi bir Müslüman olmuştur. Hazret-i Muhammed'in bereketli nefesi, şairin her mısraında açıkça görülür."
Bugün İslam dünyasının karşı karşıya bulunduğu problemleri, yaşadıkları sıkıntıları yaklaşık bir asır önce firaset sahibi münevverler tarafından nasıl da aşikar bir şekilde görüldüğünü ve Müslümanlara gerekli ikazların daha o zamandan yapıldığını bu kitap sayesinde görmüş oluyoruz. Belki de o hayatu00ee mesajlara kulak verilmiş olsaydı Ortadoğu'da, Mısır'da, Filistin'de bugün yaşanan acılar olmayacaktı. Edirnekapı Şehitliği'nde yan yana yatan iki üstat edebiyatçımızı, birer ahlak, fazilet, dava ve iman adamı olan Mehmed u00c2kif ile Süleyman Nazif'i rahmetle, şükranla ve saygıyla yad ediyoruz. Ruhları şad, mekanları cennet olsun.