Dolar (USD)
34.35
Euro (EUR)
36.05
Gram Altın
2999.49
BIST 100
9549.89
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
25 Aralık 2023

​Tuzla Piyade Okulunda horoz dövüşüne devam

Türk ordusunun tarihi milletinin varlığı kadar eskidir. Türk Milleti var olduğu günden beri milli ve manevi değerlerine bağlı, disiplini rehber almış emir komuta zincirinde mutlak itaati öne çıkarmış son derece cesur bir birlik olmuştur.

Ancak Büyük Hun İmparatoru Mete Han’ın 209 yılında kurduğu düzenli ordu Türk Ordusunun kuruluş tarihi olarak kabul edilmiştir.

O dönemde 10.000 atlıdan oluşan en büyük birlik, Tümen” olarak adlandırılmış, tümenler binlere, binler yüzlere, yüzler onlara ayrılmış, her birinin başına Tümenbaşı, Binbaşı, Yüzbaşı ve Onbaşı rütbelerine sahip birer komutan atanmıştır.

Türk Ordusunun en büyük özelliği gelenek, görenek, örf ve adetlerine bağlılıkla beraber manevi gücün kaynağı olan inancı bu anlayışının çimentosu olmuştur.

İslamiyet’ten önce “Gök Tengri” inancına bağlı olarak tek Tanrı din anlayışı Türklerde ki yüksek seciyeyi ortaya koymuştur.

Ordular zaman içerisinde değişim gösterse de Milli Ruh ve Manevi güç anlayışı değişmemiş, bu orduların çelikleşmiş yüreklerinin ve ölüme koşarcasına gidişlerinin temelini oluşturmuştur.

Nihayetinde İslam ile müşerref olmalarından sonra Türk Milleti kendisini İslam’ın kılıcı olarak tanımlamış ve gittiği, fetih gerçekleştirdiği her bölgede İslam inancının yayılmasına nirengi noktası olmuştur.

Özellikle Selçuklular döneminde Ordu “İlay-ı Kelimetullah” anlayışını benimsemiş ve cepheye koşarken “ölürsem şehit”, “kalırsam gazi” anlayışını düstur edinmiştir.

1071’de Anadolu’nun kapısını açan Sultan Alparslan’ın beyaz kefenle ordunun başına geçmesi bağımsızlığımızın simgesi olan Türk Ordusunun milli ve manevi gücünün nereden geldiğinin kesin bir kanıtıdır.

Anadolu Selçukluların Konya’da Mevlana’yı devletin manevi kumandanı görmesi, Osmanlı Devleti’nin kurucusu Osman Bey’in Şeyh Edebali’nin kızıyla evlenmesi İslami değerlerin devlet geleneğimizde ki önemini anlatan birer örnektir.

Hele hele Fatih Sultan Mehmet Han’ın İstanbul’un fethi için Hacı Bayram Velinin halifelerinden Akşemsettin’i cephede otağının yanı başına alması ve duasını talep etmesi cephede şehadete koşan ve zaferi getiren askeri motivasyonun ana unsuru olmuştur.

Nitekim İstiklal Mücadelemizde Türk Ordusunun şahlanışı İslam’ın sancağını yeniden ayağa kaldırmak heyecanıyla olmuştur.

Tarih boyunca Türk Ordusu fethedilen yerlere akın yapmadan önce tarikat mensubu manevi eğitim ordularını gönderir, fethin kapılarını açardı.

Böylece tarikatlar yeni fethedilen bölgelerde Türk Devletinin hâkimiyetine kapı aralarken fethin kalıcılığını sağlarlardı.

Türklerin İslam ile müşerref olmaları ile “Alp”lerin yerini “Alp-Erenler” almıştır.

Osmanlı döneminde “Yeniçeri Ocağı’nda” manevi ruhun ruhlara işlenmesi için “Ocak İmamı” kadroları tesis edilmiştir.

Ocak İmamlarının vazifesi askerin, cephede dinî ihtiyaçlarının yerine getirilmesi, taarruz öncesi ve esnasında gayretini artıracak telkinlerde bulunmak olarak belirlenmiştir.

Ancak bu müessese maalesef Cumhuriyet döneminde kaldırılmış ve bu surette oluşan boşluk değişik ideolojik amaçları olan kişi ya da gruplar tarafından doldurulmuştur.

1981’de Genelkurmay’ın en önemli stratejik kurumlarından biri olan Askeri Tarih ve Stratejik Etüdler (ATASE) başkanı olan Tümgeneral Mahmut Boğuşlu, Belgelerle Türk Tarihi Dergisi’nin 1985 yılındaki ilk sayısında, “Türkiye’de Laiklik ve İrtica Üzerine Psikolojik Harekât” başlıklı yazısında şöyle diyordu:

“Kur’an’ı Kerim’i ezbere bilen hafızların yanında Türkler bu mukaddes kitabı 10-15 dakikada ve 3-5 sahifede özetleyebilecek derecede bilgi sahibi olmalıdır. Din adamı tipinde değişikliğe gidilmeli, her türlü meslekten; hâkimden, savcıdan, avukattan, lise öğretmeninden, doktordan, gemi kaptanından yeni bir din anlayışı yetiştirilmelidir.

İşte bugün Piyade Okulunda meydana gelen bu hadise Türk Ordusunun tarihten gelen milli ve manevi duygularını içselleştirecek bir anlayışla harp okullarında ders olarak verilmelidir.

Nitekim 22-23 Aralık’ta Kuzey Irak’ta verilen 12 şehidimiz cepheye silah arkadaşıyla koşarken arkamdan beni vuracak var mı? Diye endişeye kapılmayacak şahsiyetli bir manevi anlayış genç teğmenlere aşılanmalıdır.

25.12.2023