Dolar (USD)
34.30
Euro (EUR)
37.03
Gram Altın
3030.20
BIST 100
8908.47
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
25 Ekim 2024

​TUSAŞ Saldırısındaki Dost(!) İzi.

Bugün sizlere Sayın Bahçeli’nin açıklamalarına dair düşüncelerimi anlatmaya devam edecektim lakin yaşanan gelişmelerden dolayı bugün konumuzla bağlantılı olsa da başka bir hususu yazmam gerekti.

Çarşamba günü Türkiye Uzay ve Havacılık Sanayii (TUSAŞ) bir terör saldırısına maruz kaldı. Saldırıda 5 kişi hayatını kaybetti, 1 ağır 22 kişi de yaralandı. Allah vefat edenlere rahmet eylesin, yaralılarımıza da hayırlı şifalar versin.

Öncelikle kimler tarafından yapıldığına bakmaksızın diyebiliriz ki bu saldırı NATO’daki müttefiklerimizden(!) bazılarının onayı, bilgisi, desteği hatta teşviki olmadan gerçekleştirilemez. Bu dost(!) ve müttefikler(!) Türkiye’nin hiçbir alanda bağımsız olmasını arzu etmeyen devletlerdir. 80 yıl boyunca kendilerinin ileri karakolu, askeri üssü haline getirdikleri ülkemizi idari anlamda da kendilerine tamamen bağımlı bir ülke yaptılar. Son yıllarda her alanda tam bağımsızlığını ilan eden ülkemizi yine eski haline getirmek isteyen bu devletler Türkiye’ye karşı vekâlet savaşları başlattılar. FETÖ’sü, PKK’sı, DEAŞ’ı, DHKP’leri bu devletlerin içimizdeki elemanları idi. Bu dost(!) ülkeler terör örgütleri üzerinden Türkiye’ye kanlı mesajlar vererek “Ya boyun eğeceksin ya da elemanlarımızla sana saldırmaya devam ederiz” dediler.

Uzatmayayım,

Türkiye ne zaman barış, demokrasi, kardeşlik ve insan hakları alanında hayırlara vesile olan bir adım attıysa karşımıza terör örgütleri çıktı. Bu terör örgütleri silahlarını, lojistik desteklerini, mühimmatlarını NATO’dan aldı. Yani bizim üyesi olduğumuz, herbir karış toprağımızın savunmasını üstlenmiş olan NATO terör örgütlerini üzerimize salıyor. NATO’nun mevzuatı, kuruluş amacı üyelerinin birbirine saldırmasına mani olduğu için bu devletler vekil güçlerle bize saldırıyorlar.

TUSAŞ saldırısı da tam olarak böyle bir saldırıdır.

Şu ana kadar kesinleşmese de saldırının PKK tarafından gerçekleştirildiği muhtemeldir. Hem de PKK’nın silah bırakmasından öte lağvedilmesi gündemdeyken...

Şayet saldırıyı PKK’nın gerçekleştirdiği kesinleşirse durum değişir. Saldırıyı gerçekleştirenin PKK olduğu kesinleşirse bu, örgütün Öcalan ve DEM Parti’ye isyan bayrağı açtığı anlamına gelir. Bu menfur saldırı Öcalan ve DEM’in aldıkları inisiyatifi örgütün tanımadığı anlamına geliyor.

Ayrıca bu saldırı aracılığıyla,

PKK hem Öcalan’ı dinlemeyeceğini hem de Kürtler için zerre kadar hayır istemediğini ilan etmiş olur. Bu ilandan sonra Kürtler’in PKK’ya bakışlarında bir değişiklik olup olmayacağını göreceğiz.

Evet,

Zerre-i miskal kadar akıl taşıyanlar bilirler ki bu saldırı adı henüz konulmamış süreci istemeyen, Türkiye’nin birlik ve beraberliğinden rahatsız olan güçler tarafından organize edilmiştir. Bu kesin ama kesin olan bir şey daha var:

Devlet aklı muazzam çalışıyor.

Bakınız,

Saldırıdan hemen sonra açıklama yapan MHP lideri Sayın Devlet Bahçeli öyle bir kardeşlik vurgusu yaptı ki fitne-fesat peşinde koşanlara müthiş bir kapak-cevap oldu. Sayın Bahçeli, “…Hiçbir hain ve hasmane hesap tutmayacak, hiçbir kanlı ve kalleş proje milli birlik ve kardeşliğimizin karşısında tutunamayacaktır. Kiralık katilleri sahaya sürenler, terörizmi karanlık bir aparat olarak kullananlar sonuç alamayacakları gibi mücadele azmimizi de asla kıramayacaklardır."

Benim altını çizdiğim ve Sayın Bahçeli’ye ait olan cümle tarihe altın harflerle geçmelidir. Feraset ve basiret bu olsa gerek.

DEM Parti'den de TUSAŞ saldırısına dair yapılan açıklamada barış vurgusu dikkate değerdi. Dem Parti, “Barış sinyallerinin verildiği günlerde böyle bir saldırıyı manidar buluyoruz” dedi ve, "Ankara'nın Kahramankazan İlçesi'nde meydana gelen saldırıyı kınıyoruz. Türkiye toplumunun çözümü konuştuğu ve diyalog ihtimalinin belirdiği bu günlerde böylesi bir saldırının olmasını manidar buluyoruz. Bu saldırıdan büyük üzüntü duyuyor, yaşanan acıyı paylaşıyoruz.

Bu acı verici olayların bir daha yaşanmaması için barışa her zamankinden daha fazla sahip çıkmalıyız. Saldırıda hayatını kaybedenlere Allah'tan rahmet, ailelerine başsağlığı ve yaralılara acil şifalar diliyoruz." açıklaması çok olumluydu.

Elbette bu saldırı sonrası ağızlarından kin ve nefretten gayrı bir kelam çıkmayan kana susayanların kin ve nefret dolu açıklamaları oldu lakin sayfamızı o alçak laflarla kirletmeyi düşünmüyorum.

 
Masrafsız Bankacılık
Görüntülü Görüşme