Turxit
Batı ve Doğu medeniyetlerinin bir numaralı çatışma noktası olan Anadolu coğrafyasının tercihi tarih boyunca dünya dengelerini değiştirdi.
ABD’nin Çin ile, NATO’nun Rusya ile çekişme ve
çatışmalarında Türk hükümetinin tavrı da İslam coğrafyasıyla birlikte bölge
halklarının geleceklerine şekil verecek. 2016 FETÖ darbe girişimi sonrasında
Erdoğan yönetiminin ABD ve müttefikleriyle çatışma pahasına çıkarlarını koruma
refleksi bölgede üzerinde kirli hesapları olanları, darbe ile beceremediklerini
demokratik usullerle yani seçim ile bertaraf etme konusunda hareketlendirdi.
Erdoğan’ın karşısına çıkartılan altı artı HDP/PKK ayaklı
masanın son icraatı mutabakat metni açıklaması resmen dağ fare doğurdu
dedirtecek cinsten. Yıllardır erken seçim erken seçim diye koro tutanların,
seçimin bir ay önceye alınmasından nem kapmaları, Erdoğan’ın adaylığı
kamuoyunun gözü önündeyken Erdoğan aday olamaz oyun bozanlığı yetmiyormuş gibi
Avrupalılara ‘aferin’ dedirtecek bir metni kamuoyu önüne sürmeleri, ekonomi ve
mental yorgunuk sebebiyle AK Parti’den uzaklaşma eğiliminde olanları bile
Erdoğan’ın etrafında kenetleyiverdi.
Bir yıldır Şu kadar sayfa, mu kadar madde ile Türkiye’yi kurtaracak
metin hazırlıyoruz propagandası yapanlar, Mecelle müellifi Ahmet Cevdet
Paşa’dan hiç nasiplenmemişler anlaşılan. Sözüm ona aydın takımının Osmanlı’da
yazılı hukuk metinleri yok, o yüzden de Napolyan Medeni kanunu tercüme edilerek
toplumu uygulansın baskısı yaptığı bir ortamda Adalet Bakanı Ahmet Cevdet Paşa,
toplumu çürütmenin alfabesinin hukuk sistemini yok etmekte olduğu gerekçesiyle
16 bölüm 1851 maddelik bir kanun manzumesini ortaya çıkarması, devletin batıya
teslimini 1920’li yıllara kadar ertelemişti.
Adalet muhkemdir, Su-i misal, misal olmaz, Beraet- zimmet
asıldır, Şek ile yakin zail olmaz, Ehven’i şerreyn ihtiyar olunur, Zarar-ı ammı
def için zarar-ı has ihtiyar olunur, Def-i mefasid celb-i menafiden evladır
gibi kulaklara küpe esasların yer aldığı Mecelle ile altılı masanın bir yıldır
üzerinde çalıştığı metni karşılaştırıldığında birinden, bu milletin değerlerine
bağlılık, millilik ve yerlilik akarken
diğerinden batıya kayıtsız şartsız teslimiyetin nasıl kaleme alınacağını
görürüz.
Mesela, ekonominin düzlüğe çıkması için merkez bankasının
özerk olması, topluma çaktırmadan faiz oyunlarıyla batı sermayesini ülkeye
getirmesi gerekiyormuş. Sanki batı sermayesi Trump’ın ekonominizi mahvedeceğim
uyarısından sonra değil de Erdoğan’ın
(faiz sebep enflasyon sonuç)
ifadesi sonrası çıkış yapmış. Cumhurbaşkanı seçilecek kişinin Külliye yerine
Çankaya’ya taşınması bürokratik bütün sorunları çözecekmiş. Şehir
hastanelerini, Akkuyu nükleer santralini yapanlardan hesap sorulursa ekonomimiz
düzlüğe çıkarmış. Kanal İstanbul yapılmazsa, S-400 ülkeden çıkartılırsa, F-35
programına dönülürse Türkiye kurtulurmuş.
Uzatmaya gerek yok, kukla yerine kuklacının Cumhuriyetçi ve
Demokrat partilerine mensup 29 senatörünün bizim hakkımızda neler
düşündüklerine bakalım. Türkiye İsveç ve
Finlandiya’nın NATO’ya katılmasını kabul edene kadar F-16 satışını
desteklemeyeceklerini belirtiyorlar.
Foreign Policy dergisi, İsveç’in NATO’ya katılması için
ABD’nin Suriye’de PYD ve YPG’i finanse etmeyi ve silahlandırmayı bırakması gerektiği
fikrinin Türkiye’yi abartmak anlamına geldiğini yazıyor. Dergi, “Mayıs ayında
yapılacak Türkiye genel seçimlerinden sonra Ankara'nın pozisyonunun
yumuşayacağına bahse girmek güvensiz ve akıllıca olmaz” ifadelerini kullanıyor.
Türkiye’ye karşı Avrupa’da birleşik bir cephe oluşturmayı
salık veren emperyalistlerin arka kapı diplomatları, birileri görmek istemese
de Türkiye’nin NATO’dan dışlanması için Turxit programını 2016 yılından beri
sürekli gündemde tutuyorlar. John Bolton’un gerekirse NATO’yu dağıtalım
Türkiyesiz yeni bir NATO kuralım söyleminden FETÖ ve PKK terör örgütleriyle
mücadeleyi anti demokratik gösteren, Yunanistan’a karşı haklarını korumasının
saldırganlık olduğu, Rusya ile ilişkilerin NATO’yu çatlattığı söylemlerine
karşı Türkiye’de iktidarı demokratik yollarla devralmaya hazırlanan bir ekibin
sessiz kalması sizce de manidar değil mi?
20 yıldır halkın teveccühü ile iktidarda bulunan Erdoğan’ı
diktatör olarak nitelendirebilecek kadar aşağılık arka kapı diplomatları, NATO
için en büyük tehdidin Türkiye’nin diplomatik hamleleri olduğunu
söyleyebiliyorlar.
Irak ve Suriye’de terör devleti kurmak için PKK terör
örgütüne beslemenin yanında, eylemlerde kullanmak üzere 15’in üzerinde maksist,
lenininst terör örgütünün binlerce elemanına PKK şemsiyesi altında askeri
eğitim veren ABD’ye bunun hesabının sorulamazsa , Türkiye’nin NATO’dan
çıkarılması anlamına gelecek Turxit planları masaya yatırılır. Altılı masa
kanalıyla da Türkiye’nin terörle mücadelesine demokrasi karşıtlığı, terörle
sonuna kadar mücadele edenlere diktatör adı verilir.
Vesselam.