Dolar (USD)
35.18
Euro (EUR)
36.53
Gram Altın
2966.40
BIST 100
9724.5
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
06 Şubat 2023

​Turxit

Batı ve Doğu medeniyetlerinin bir numaralı çatışma noktası olan Anadolu coğrafyasının tercihi tarih boyunca dünya dengelerini değiştirdi.

ABD’nin Çin ile, NATO’nun Rusya ile çekişme ve çatışmalarında Türk hükümetinin tavrı da İslam coğrafyasıyla birlikte bölge halklarının geleceklerine şekil verecek. 2016 FETÖ darbe girişimi sonrasında Erdoğan yönetiminin ABD ve müttefikleriyle çatışma pahasına çıkarlarını koruma refleksi bölgede üzerinde kirli hesapları olanları, darbe ile beceremediklerini demokratik usullerle yani seçim ile bertaraf etme konusunda hareketlendirdi.

Erdoğan’ın karşısına çıkartılan altı artı HDP/PKK ayaklı masanın son icraatı mutabakat metni açıklaması resmen dağ fare doğurdu dedirtecek cinsten. Yıllardır erken seçim erken seçim diye koro tutanların, seçimin bir ay önceye alınmasından nem kapmaları, Erdoğan’ın adaylığı kamuoyunun gözü önündeyken Erdoğan aday olamaz oyun bozanlığı yetmiyormuş gibi Avrupalılara ‘aferin’ dedirtecek bir metni kamuoyu önüne sürmeleri, ekonomi ve mental yorgunuk sebebiyle AK Parti’den uzaklaşma eğiliminde olanları bile Erdoğan’ın etrafında kenetleyiverdi.

Bir yıldır Şu kadar sayfa, mu kadar madde ile Türkiye’yi kurtaracak metin hazırlıyoruz propagandası yapanlar, Mecelle müellifi Ahmet Cevdet Paşa’dan hiç nasiplenmemişler anlaşılan. Sözüm ona aydın takımının Osmanlı’da yazılı hukuk metinleri yok, o yüzden de Napolyan Medeni kanunu tercüme edilerek toplumu uygulansın baskısı yaptığı bir ortamda Adalet Bakanı Ahmet Cevdet Paşa, toplumu çürütmenin alfabesinin hukuk sistemini yok etmekte olduğu gerekçesiyle 16 bölüm 1851 maddelik bir kanun manzumesini ortaya çıkarması, devletin batıya teslimini 1920’li yıllara kadar ertelemişti.

Adalet muhkemdir, Su-i misal, misal olmaz, Beraet- zimmet asıldır, Şek ile yakin zail olmaz, Ehven’i şerreyn ihtiyar olunur, Zarar-ı ammı def için zarar-ı has ihtiyar olunur, Def-i mefasid celb-i menafiden evladır gibi kulaklara küpe esasların yer aldığı Mecelle ile altılı masanın bir yıldır üzerinde çalıştığı metni karşılaştırıldığında birinden, bu milletin değerlerine bağlılık, millilik ve yerlilik akarken diğerinden batıya kayıtsız şartsız teslimiyetin nasıl kaleme alınacağını görürüz.

Mesela, ekonominin düzlüğe çıkması için merkez bankasının özerk olması, topluma çaktırmadan faiz oyunlarıyla batı sermayesini ülkeye getirmesi gerekiyormuş. Sanki batı sermayesi Trump’ın ekonominizi mahvedeceğim uyarısından sonra değil de Erdoğan’ın (faiz sebep enflasyon sonuç) ifadesi sonrası çıkış yapmış. Cumhurbaşkanı seçilecek kişinin Külliye yerine Çankaya’ya taşınması bürokratik bütün sorunları çözecekmiş. Şehir hastanelerini, Akkuyu nükleer santralini yapanlardan hesap sorulursa ekonomimiz düzlüğe çıkarmış. Kanal İstanbul yapılmazsa, S-400 ülkeden çıkartılırsa, F-35 programına dönülürse Türkiye kurtulurmuş.

Uzatmaya gerek yok, kukla yerine kuklacının Cumhuriyetçi ve Demokrat partilerine mensup 29 senatörünün bizim hakkımızda neler düşündüklerine bakalım. Türkiye İsveç ve Finlandiya’nın NATO’ya katılmasını kabul edene kadar F-16 satışını desteklemeyeceklerini belirtiyorlar.

Foreign Policy dergisi, İsveç’in NATO’ya katılması için ABD’nin Suriye’de PYD ve YPG’i finanse etmeyi ve silahlandırmayı bırakması gerektiği fikrinin Türkiye’yi abartmak anlamına geldiğini yazıyor. Dergi, “Mayıs ayında yapılacak Türkiye genel seçimlerinden sonra Ankara'nın pozisyonunun yumuşayacağına bahse girmek güvensiz ve akıllıca olmaz” ifadelerini kullanıyor.

Türkiye’ye karşı Avrupa’da birleşik bir cephe oluşturmayı salık veren emperyalistlerin arka kapı diplomatları, birileri görmek istemese de Türkiye’nin NATO’dan dışlanması için Turxit programını 2016 yılından beri sürekli gündemde tutuyorlar. John Bolton’un gerekirse NATO’yu dağıtalım Türkiyesiz yeni bir NATO kuralım söyleminden FETÖ ve PKK terör örgütleriyle mücadeleyi anti demokratik gösteren, Yunanistan’a karşı haklarını korumasının saldırganlık olduğu, Rusya ile ilişkilerin NATO’yu çatlattığı söylemlerine karşı Türkiye’de iktidarı demokratik yollarla devralmaya hazırlanan bir ekibin sessiz kalması sizce de manidar değil mi?

20 yıldır halkın teveccühü ile iktidarda bulunan Erdoğan’ı diktatör olarak nitelendirebilecek kadar aşağılık arka kapı diplomatları, NATO için en büyük tehdidin Türkiye’nin diplomatik hamleleri olduğunu söyleyebiliyorlar.

Irak ve Suriye’de terör devleti kurmak için PKK terör örgütüne beslemenin yanında, eylemlerde kullanmak üzere 15’in üzerinde maksist, lenininst terör örgütünün binlerce elemanına PKK şemsiyesi altında askeri eğitim veren ABD’ye bunun hesabının sorulamazsa , Türkiye’nin NATO’dan çıkarılması anlamına gelecek Turxit planları masaya yatırılır. Altılı masa kanalıyla da Türkiye’nin terörle mücadelesine demokrasi karşıtlığı, terörle sonuna kadar mücadele edenlere diktatör adı verilir.

Vesselam.