Dolar (USD)
35.24
Euro (EUR)
36.78
Gram Altın
2963.45
BIST 100
9626.56
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
05 May 2016

Türkiye'yi küresel güçlere teslim edemeyiz!

Dünya sistematik bir şekilde her geçen gün felakete, kaosa ve buhrana doğru sürükleniyor. Paraya tapan, sapkın, egomanyak batılı küresel güçler durmadan Müslümanların çocuklarını öldürüyor. Özellikle Müslüman çocukları! Şiddet üst akıl için aynı zamanda bir yaşam tarzıdır! Yeni dünya düzeni adına Filistin'de, Bağdat'ta, Halep'te binlerce çocuk, genç, yaşlı masum insan bu psikopatlar tarafından katledildi. Küresel sermayeyi tekelinde tutan ve istedikleri ülkeleri "haydut ülke" statüsüne sokan bu baronlar/yeni dünya düzeninin mimarları son 200 yıldır ekonomiye, siyasete ve sosyolojiye hükmediyor.

ABD eski dışişleri bakanlarından Hillary Clinton, bir makalesinde; İslam ülkelerini holistik bir yaklaşımla ele alır ve meseleyi bu kavram üzerinden değerlendirir. Ona göre İslam dünyası bir bütün olarak hastadır. İyileşmesi için de demokrasiye(köleliğe) ve maddi yardımlara(bombalara) ihtiyacı vardır! 2005 yılında ulusal güvenlik danışmanlığından dışişleri bakanlığına getirilen Condoleezza Rice de H. Clinton'dan farklı düşünmüyordu. O da Ortadoğu'da İsrail'in güvenliği(!) için 22 İslam ülkesinin sınırlarının değişebileceğini/değiştirileceğini söylemişti. Sınırlar değişmeye başladı bile! Bu öyle bir organizasyon ki bin yıldır emellerinden bir milim olsun sapma göstermeden ilerliyorlar.

Bakın size daha ilginç bir hadise anlatayım.

1871 yılında Albert Pike'nin Mazzini'ye yazdığı mektubu bilir misiniz? Bu adam Amerikan iç savaşında Güneyli bir Tuğgeneral olarak savaşan ve sonra çok ilginçtir Kuzeylilerin parlamentosunun karşısına heykeli dikilen bir adamdır! Mazzini ise Giovine Italia adlı gizli devrimci örgütün kurucusu ve Risorgimento hareketinin önderidir. Albert Pike'in 1871 yılında yazdığı mektubunda üç ana başlık dikkat çekicidir.

Birinci başlık: Pike; 1914 yılında bir Sırp milliyetçisinin Avusturya Macaristan İmparatorluğu veliahtını öldürmesinin ardından çıkacak olan savaşın 1.Dünya Savaşı olacağını söylüyor! Rus Çarlığı yıkılarak burası komünizmin kalesi haline getirilecek. İmparatorluklar parçalanacak. Almanya ve İngiltere ise bu savaşı körükleyecek. Pike, 1871 yılında söylüyor bunu!

İkinci başlık: Faşistler ve Siyonistler arasında 2. Dünya savaşı çıkacak. Bu savaşın sonunda da faşizm yıkılacak ve Siyonizm Filistin'de bağımsız bir İsrail Devleti kuracak ya da kurdurulmalı!

Üçüncü başlık ise Siyonistlerle Müslümanlar arasında çıkacak bir 3. Dünya savaşıyla alakalıdır. Siz bunu çıkarılacak olarak anlayın. Bu öyle bir savaş ki tüm dünyaya kaos hakim olmalı, insanlar buhrana sürüklenmeli, ekonomik yıkımlar boy göstermeli ve tüm dünya insanları giderek dinlerden soğumalı!

Albert Pike, kafası kırık bir büyücü değildi. Bunlar da kehanet değil. Bu, bir organizasyonun, bir planın, inşaanın ve dünyaya nizamat vermenin açık bir örneğidir. Üst akıl paranoyadır, 'üst akıl da neymiş" diyen vurdumduymaz menfaatperest insanlar son 200 yıldır organizeli bir şekilde dünyaya nizam vermeye çalışan, kaosa sürükleyen bu büyük gücü nasıl görmüyor acaba? Düşünün,1982 yılında bölünen Lübnan'ın planlaması 1919 yılında yapılıyor.

Yiğit Bulut'un Sansürsüz adlı programındaydı yanlış hatırlamıyorsam; Aytunç Altındal Hoca 27 Mayıs darbesinde ABD'nin talimatıyla bir gece içinde 250'si general olan tam 7 bin subayın tasfiye edildiğini söylemişti. Düşünebiliyor musunuz? Ordudan milli ve yerli bir duruş sergilemesini istemeyen bu güçler Türkiye'yi yıllardır darbelerle meşgul etmek için daha o günlerde önlemini almış. Şunu demek istiyorum. Bu güçlerin belirlediği standartların dışına çıkarak bağımsızlık iddiasında bulunan ülkelere ve liderlere karşı amansız bir savaş başlatıyorlar. İşte Erdoğan, bu güçlere meydan okuyarak kendi yolunu çizmeye çalıştığı için ardı ardına operasyon geçiriyor.

Bugün "Halep yanıyor, Filistin yanıyor" diyerek feryat etmenin bir faydası yok. Öncelikle düşmanlarımızı iyi tanımamız gerekiyor. 200 yıl önceden planladıkları gibi bugün tüm İslam dünyası tehdit altındadır. Erdoğan, bu büyük gücün belirlediği standardın dışına çıkarak, ülkesini bağımsız ve güçlü bir ülke kılmak için mücadele ediyor. Halep için, İslam dünyası için bir şey yapmamız gerekiyorsa öncelikle güçlü ve bağımsız bir ülke olmak zorundayız. Buna rağmen siz Türkiye'yi bu büyük gücün himayesi altına sokmak için gayret gösterirseniz, Türkiye'nin aklını küresel güçlere teslim etmek isterseniz bu masum çocuklar yarın ahirette sizin yakanıza yapışır.

@ufukcoskunn