Dolar (USD)
35.18
Euro (EUR)
36.53
Gram Altın
2966.40
BIST 100
9724.5
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
29 Aralık 2023

​Türkiye'yi çökertmek istiyorlar

Kırk yıla aşkındır Türkiye’nin terörle mücadelesi yoğun bir şekilde devam ediyor. Nerdeyse ülkemizde şehit vermemiş tek hane ve tek aile yok gibi desek hiç abartmış olmayız.

Burada şu soruyu soralım.

Türkiye’yi vuran terörün, kumpas ve tuzakların, kalkışma ve darbe girişimlerinin arkasında hangi üst akıl var. Bu akıl bize yıllarca ne söylemek istiyor ve neyi dayatmaya çalışıyor?

Cevap gayet net. Türkiye’yi düşürmek, yeniden uluslarası sömürgeci güçlerin oyuncağı ve bağımlısı haline getirmek…

Bir soru daha. Türkiye’ye karşı kullanılan terörü hangi üst akıl himaye ediyor? Aslında bu aklın kimliği gizli değil, biliniyor. Biz bu failleri Irak’tan, Libya’dan, Afganistan, Suriye ve Gazze’de yaptıkları katliamlardan tanıyoruz. Amaç, Türkiye’nin çökertilmesidir.

Müslüman coğrafyayı yerle bir eden bu katillerin bir özelliği var, kalleşçe ve kahpece davranıyorlar. Ahlak ve insanlık gibi bir erdemleri yok. Son terör saldırısı dolayısıyla yayınladıkları taziye mesajında demokrasi ve insan haklarına vurgu yaparak adeta bizimle alay ettiler.

Bugün, ABD ve İsrail gibi malum ülkeler dünyada Firavun rolündeler. Biz iman edenler inanıyoruz ki, her Firavun’un bir Musası var. Er ya da geç zulmedenlerin sonu Firavun’un sonu gibi olacaktır.

Şehitlerimizin geldiği son terör olayında bir kez daha şahit olduk ki, Türkiye ne zaman başarılı bir operasyon yapacak olsa ardından bir baskın haberi geliyor. Sizce bu bir tesadüf olabilir mi? Hayır. Ülkemizin kendi ayakları üstünde durması ve kalıcı bir istikrara kavuşması istenmiyor.

Türkiye’ye terör saldırılarıyla ne denmek isteniyor?

Bıdın’ın İsrail için söylediği tabiri hatırlayın. Bu coğrafyada bir PKK terör devleti icat edilmek isteniyor. Biz de biliyoruz ki, Türkiye buna asla ve kata izin vermeyecektir.

Kuzey Irak üs bölgesindeki hain pusunun hemen sonrasında, PKK partisi DEM’in Diyarbakır’da düzenlediği toplantıdaki düğün bayram havası görüntüleri ekranlara düşüyor. Bu görüntülerin dağdaki teröristin yaptıklarından hiçbir farkı yok. İçerde de teröre lojistik destek sağlayanlarla mücadele etmek terörün kurutulması için elzemdir.

Evet, Türkiye’nin dağdaki teröriste karşı verdiği mücadele, içerdeki siyasi dokunulmazlık zırhına sığınanlara, sosyal medyada terör propagandası yapanlara karşı da verilmesi gerektiğine inanıyoruz.

Ana muhalefet partisi CHP’nin yaptığına ya ne dersiniz? TBMM’de terörü lanetleyen bildiriye imza atmayarak DEM’le el ele, omuz omuza olduğunu bir kez daha göstermiş oldu. Yazık! CHP ile PKK destekçisi siyasi partinin üslup ve söylemi ne kadar da birbirine benziyor değil mi?

Birçok yazımda ifade etmiştim. Yine ifade edelim; Kılıçdaroğlu CHP’si, PKK terör örgütünün siyasi uzantısı partiye kol kanat gererek ona gelecek öfkeyi hafifletme rölünü üstlenmişti. Bugünkü CHP’de bu rolü sürdürmeye devam ediyor.

Ana muhalefet partisinin diğer bir rolü de şu; terör partisine karşı biriken öfkeyi Ak Parti’ye yönlendirmek. CHP’nin, ‘Ak Parti teröre karşı acziyet içinde’ suçlamasının arkasında bu gerçek var. Onlara göre Erdoğan suçludur. Nerdeyse, Öcalan’ı, Osman Kavala ve Demirtaş’ı barış güvercini ilan edecekler!

Bir kez daha ifade edelim. Ben Türkiye’nin en zor mücadelesinin bu tür zihniyetle, Meclis'teki terör destekçilerine karşı olduğunu inanıyorum. Artık bu mücadelenin zamanının gelipte geçmekte olduğuna düşünüyorum.

Batı’ya göre, Türkiye kontrolden çıkmıştır ve yüzünü yeniden Batı ve ABD’ye dönmeli ve Batı değerlerinin emrine girmelidir. Bunun olması mümkün değil. Türkiye tercihini kendi milli ve dini değerlerine dönme yönünde kullanmıştır. Bir başka ifade ile Yusuf kuyudan çıkmıştır.

Allah, bir daha milletimizi kendi değerlerinden ayrı kaldığı kuyuya düşmekten korusun.