Türkiye'ye Saldırı
Maalesef her koldan saldırıyorlar. Bazen dövizi yükselterek ekonomimiz ile oynuyorlar, kimi zaman bombalar patlatarak insanlarımıza korku salıyorlar, bazen de Türk Lirası ile oynayarak ekonominin kötüye gittiği izlenimi vermek istiyorlar. Veya Türkiye'nin kredi notunu düşürerek yapıyorlar bunuu2026
Her saldırıları da değişik bir yöntemle oluyor. Bakıyorsunuz sınırlarımızda bomba patlatıyor, derken intihar bombacısı çıkıyor düğün töreninde insanlarımızı havaya uçuruyor veya terörist gruplarla askerlerimize saldırıyorlar. Ya da asker üniforması ile bizzat ülkemizi, polisimizi bombalıyor, insanlarımızın üzerine mermiler yağdırıyorlar. Üstelik milletimizin malı olan cephane ile yapıyorlaru2026
Her bir hainlikleri başka başka çetelerle, terör gruplarıyla ortaya çıkıyor. Bazen FETÖ adı ön plana çıkıyor, kimi zaman DEAŞ veya İŞİD, bazen de PYD veya PKK olarak ya da DHKPC adıyla vahşet ve acımasızca eylemler yapıyorlar.
Saldırıları da değişik kimliklerle gerçekleşiyor. Bazen FETÖ adını alıyor, amir veya iş adamı; polis veya komutan; kimi zaman yabancı uyruklu bir hain oluyorlar bazen de kendi vatandaşımız kılığında geliyorlar.
Bir gün stadı koruyan güvenlik görevlilerimize bombalarla saldırıyorlar, bir başka gün izne çıkan askerleri taşıyan araca intihar bombacısı olarak, bir başka gün karakolumuza bomba yüklü kamyonu patlatarak.
Bakıyorsunuz yurt dışında Türkiye aleyhinde yazılar yayınlatıyorlar veya ülkemizin güvenlikli olmadığını yayarak turist gelmesin, zor duruma düşelim istiyorlar.
Kahpelerde oyun bitmiyor, su uyusa düşman uyumuyor. Her zaman dikkatli ve uyanık olmak zorundayız. Adeta yeniden bir Milli Mücadele Savaşı veriyoruz.
Ancak sevindirici olan bir husus da var: Bu saldırılar insanlarımızda yılgınlığa ve teslime sebep olmak yerine aksine birlik ve beraberlik ruhumuzu harekete geçiriyor. Tek bir yürek, tek bir bilek oluyoruz milletçe. Birbirimize daha bir sarılıyor, kenetleniyoruz.
İşte hainler bu defa değişik, hiç akla gelmeyen bir başka yöntemi tatbik ettiler: Yılbaşı eğlencesindeki insanlarımıza ateş yağdırdılar. 39 suçsuz insanı katlettiler, 80 kişi de yaralandı. Ölenlerin yakınlarına baş sağlığı, yaralılara Rabbimden şifa niyaz ediyoruz.
Yazımızı bilge Diyanet İşleri Başkanımız Muhterem Prof. Dr. Mehmet Görmez'in sözleriyle bitirmek istiyorum:
"Bu bir vahşettir, dehşettir, cinayettir ve bir katliamdır. Bu insanlık dışı katliamın bir pazarda ve bir mabette yapılmasıyla eğlence yerinde yapılmasının herhangi bir farkı yoktur. Hedefleri mekan değil, tüm insanlıktır."