Türkiye'nin yeni enerji kaynağı: Toryum
Çok fazla insan bilmese de Türkiye’nin ilk nükleer reaktörü İstanbul Küçükçekmece’dedir. Küçük bir reaktördür. Bu alanda çalışan bilim insanlarının nükleer alanda bilgi ve deneyim kazanması için “Nükleer Araştırma ve Eğitim Merkezi” ismiyle 1962 yılında kuruldu. Halen çalışıyor ve burada tıbbi ilaçlar üretiliyor. Gazeteci olarak yıllar önce izin alarak buraya girmiş, reaktörün kalbini fotoğraflamıştım.
Çin’de bu ay önemli bir gelişme yaşandı. 7 Haziran günü test amacıyla kurulan Çin’in ilk toryum reaktörüne 10 yıl süreyle işletme izni verildi. Test ve araştırma amaçlı kurulan bir çöl kıyısındaki bu toryum reaktörü bölgedeki yüz bin kişilik bir şehrin enerjisini karşılayacak kapasitede.
Türkiye gibi Çin de toryum açısından oldukça zengin bir ülke. Çin’deki Toryum yatakları ülkenin 20 bin yıl boyunca enerji ihtiyacını karşılayacak boyutta. Toryum uranyuma göre daha avantajlı. Radyasyon yaymıyor, yakıt verimliliği yüksek, santrali soğutmak için suya ihtiyaç duyulmuyor. Yani santralin deniz kıyısında olması şart değil. Dünya genelinde yaklaşık 7 milyon ton toryum rezervi var, bunun yaklaşık onda biri Türkiye’de.
***
Toryumu saflaştırınca alüminyum – çelik benzeri bir görüntü veriyor. Enerji üretiminde uranyum yerine toryum kullanılması nükleer enerjide devrim anlamına geliyor. Avrupa Nükleer Araştırma Merkezi’nin tespitlerine göre, sıvı toryumla çalışacak reaktörler oldukça “çevre dostu.”
Türkiye, aslında toryum konusunda çalışmalara erken başlamıştı. 30 Kasım 2007’de Isparta yakınlarında düşen uçakta toryum konusunda çalışmaları ile bilinen dünyaca ünlü fizik profesörü Engin Arık ve beraberindeki beş fizikçi hayatını kaybetti. Bu bir CIA/FETÖ suikastıydı.
CERN’de çalışan Rahmetli Bayan Arık, toryum madeninin Türkiye ve dünyanın enerji problemine temiz ve ekonomik bir çözüm olduğunu savunuyordu. Prof. Arık, Türkiye’nin 50 ton toryumla ülkenin bir yıllık enerji ihtiyacının karşılanabileceğini söylüyordu. Çünkü bir ton toryum enerjiye dönüştürüldüğünde bir milyon ton petrole eşdeğer enerji ortaya çıkarıyor.
***
Batılı ülkeler Türkiye’yi nükleer enerji sahibi yapmamak için yıllar yılı uğraştı. Nükleer santral sahibi olursak nükleer silah teknolojisini elde etmemizden korktular. Çevre örgütlerini Türkiye’nin üzerine saldılar. Kullandığı enerjinin yüzde 80’ini nükleer santrallerden sağlayan Fransa’da bile Türkiye’deki kadar nükleer karşıtı gösteri yapılmadı.
Defalarca ihale açtık. Hiçbir batılı ülke Türkiye’de nükleer santral yapmaya yanaşmadı. Recep Tayyip Erdoğan’ın kararlılığı sayesinde nükleer teknolojiyi Rusya’dan aldık. İlk nükleer santralimiz Mersin Akkuyu’da yapıldı ve devreye girdi. Aynı yerde üç santral daha yapılıyor. Sinop’ta yeni bir santral kompleksi yapılması için Rusya ile görüşmeler devam ediyor.
Çin’in batılı ülkeler gibi korkusu yok; toryum konusundaki gelişmeleri isteyen ülkelerle paylaşacağını ilan etti. O halde sıra Türkiye’de…Son yıllarda başta rüzgâr ve güneş enerjisi, temiz enerji kaynaklarında bir hayli ilerleme kaydettik. Şimdi dalga enerjisi ve toryum santrallerini de geliştirme zamanı. Toryum, sadece bizim için değil tüm dünya için temiz ve tehlikesiz bir enerji kaynağı. Dileğimiz bu konuda Çin kadar hızlı olabilmek.