Türkiye'nin Selam Doktrini: Eşit Yakınlık-Uzaklık, Taraf ve Denge Stratejisi
Türkiye dünyanın ADALET dengesidir.
Türkiye dünyanın insanlık adasıdır.
Türkiye dünyanın umududur.
*
Türkiye son birkaç yıldır uluslararası ilişkiler
alanında oldukça aktif bir dış politika izliyor.
Selam (Pax-Anadolu) Doktrini olarak adlandırdığım
aktif denge/dengeli aktif stratejisi, Türkiye’yi uluslararası alanda saygın bir
konuma getirmiş durumda.
Türkiye adil, dürüst, güvenilir, … bir ülke olduğu
için, Türkiye’nin SELAM verdiği her ülke, selamına karşılık veriyor.
Türkiye önemli krizlerde stratejik hamleler yaptı.
Yakın olması gerektiğinde yakın,
Uzak olması gerektiğinde uzak,
Dost olması gerektiğinde dost,
Düşman olması gerektiğinde düşman,
Aktif olması gerektiğinde aktif,
Tarafsız olması gerektiğinde tarafsız,
Taraf olması gerektiğinde taraf oldu.
Ama dengeleyici (Selam/Barış) politikasını hep
sürdürdü.
*
Türkiye’nin önemli krizlerde son yıllarda izlediği dış
politikayı özetlersek;
Arap baharı sürecinde dengeleyici bir politika izledik.
AB ülkeleri arasında genel olarak tarafsız bir
politika izliyoruz.
Suriye krizinde (bazı hatalar yapmakla birlikte) kendi
çıkarlarımızı gözeterek, dengeleyici bir politika izledik.
Mısır krizinde darbecilere karşı çıkarak taraf olduk.
Venezuela krizinde Maduro’nun yanında yer alarak taraf
olduk.
Sudan krizinde (darbecilere karşı çıkmakla birlikte)
dengeleyici olduk.
Libya krizinde, Hafter’e karşı çıkarak, Libya
hükümetinin yanında durarak taraf olduk.
Ermenistan-Azerbaycan savaşında, Azerbaycan’ın yanında
yer alarak taraf olduk.
Afganistan krizinde dengeleyici olarak, ABD’nin
çekilmesini olumlu bulup çekilmeyi destekledik.
Kıbrıs’ta, Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin tarafındayız.
Irak’ta taraflar (Şiiler, Kürtler, Araplar, …) arasında
eşit yakınlık stratejisi izliyoruz.
ABD, ÇİN, Rusya, Hindistan, AB, … gibi güçler arasında
eşit uzaklık stratejisi izliyoruz.
Balkanlar’da (Bosna, Arnavutluk, Kosova, …) taraf
stratejisi ile hareket ediyoruz.
Kafkaslar’da (Çeçenistan, …) taraf stratejisi ile
hareket ediyoruz.
Moro İslami Kurtuluş Cephesi (MILF) ile Filipinler
hükümeti arasında dengeleyici stratejisi izliyoruz.
Türk Cumhuriyetleri arasında dengeleyici ve tarafsız
bir strateji izliyoruz.
Filistin-İsrail arasında açık ve net bir şekilde Filistin
tarafındayız.
Myanmar (Arakan- Rohingyalar) krizinde, Rohingya Müslümanlarının
yanında yer alarak taraf olduk.
ÇİN-Uygur sorununda Uygurlar’dan yana taraf konumda
olmakla birlikte, uluslararası dengeleri gözeterek, dengeleyici bir politika
izliyoruz.
Kazakistan krizinde Kazak meşru hükümetinin tarafında
durduk.
Pakistan-Hindistan arasındaki krizlerde dengeleyici
bir politika izlemekle birlikte, Pakistan tarafındayız.
Japonya, Güney Kore, Çekoslovakya, … gibi ülkelerle
dost ülkeler stratejisi izliyoruz.
ABD-Kuzey Kore krizlerinde eşit uzaklık stratejisi
izliyoruz.
AB ülkeleriyle eşit uzaklık stratejisi izliyoruz.
İslam ülkeleriyle eşit yakınlık stratejisi izliyoruz.
Afrika ülkeleriyle eşit yakınlık stratejisi izliyoruz.
Ukrayna-Rusya savaşında eşit yakınlık stratejisi ile
hareket ediyoruz.
İnsanlık için, adalet için, barış için, dünya barışı
için, … mazlumun yanında, zalimin karşısında duruyoruz.
*
Sonuç olarak:
Taraf tutmamız gerekiyorsa, taraf tutuyoruz.
Tarafsız olmamız gerekiyorsa, tarafsız oluyoruz.
Yakın olmamız gerekiyorsa, yakın duruyoruz.
Düşman olmamız gerekiyorsa, düşman oluyoruz.
Dost olmamız gerekiyorsa, dost oluyoruz.
Çıkarlarımız neyi gerektiriyorsa, onu yapıyoruz.
Türkiye’nin çıkarları, insanlığın çıkarlarıdır.
İzlediğimiz SELAM Stratejisi, Türkiye’yi kriz çözen
arabulucu güvenilir ülke yapıyor.
Türkiye artık dünyadaki krizleri çözme merkezidir.
Dünya liderliğine doğru adım adım gidiyoruz.
Türkiye’yi engellemek için;
içeriden Kürt, Suriyeliler, Alevi, Laik-Anti Laik, …
kartları
dışarıdan da
Yunanistan kartını kullanmak için bekleyenler var.
Dikkat edeceğimiz en önemli tehditler bunlardır.
*
Ukrayna-Rusya Savaşı, dünyayı nereye sürükleyebilir?
1. Nükleer silahların kullanılacağı 3. Dünya savaşı
2. ÇİN (Rusya)-ABD (Rusya) Savaşını tetikleyerek, ÇİN
nüfusunun (tarihin en büyük nüfus/mülteci göçü) dünyaya dağılması.
3. ÇİN-ABD/AB-Rusya gibi güçlerin zayıflamasıyla,
Türkiye liderliğinde yeni bir dünya düzeninin, Anadolu Barışı
(Selam/Pax-Anadolu) düzeninin kurulması.