Dolar (USD)
32.52
Euro (EUR)
34.74
Gram Altın
2418.02
BIST 100
9674.68
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

23 Ağustos 2021

Türkiye'nin paradigma dönüşümü

Küresel değişim ve dönüşüm yaşanırken Türkiye bu değişime kayıtsız kalmamaya devam ediyor.

“Paradigma dönüşümü” olarak adlandırılan bazı kırılma dönemlerinde teknolojinin yakalanması ve gidişata uygun politikaların belirlenmesi, ülkelerin kalkınma süreçlerini de doğrudan etkileyen cinsten…

Savunma sanayinde yakalanan teknolojik dönüşümü yakalama başarısı, yerli otomobille adeta tescillendi. Paradigma dönüşümünün yakalandığı insansız teknolojiler (S/İHA, İKA, İDA vb.) ve elektrikli otomobil teknolojisi ve batarya teknolojisi üretimi Türkiye’ye ciddi bir özgüven kazandırdı.

İHA teknolojisinde kullanılan yapay zekâ yazılımları yerli otomobilde de kullanılmasıyla Türkiye adeta belirli bir ivme yakaladı.

Bu doğrultuda yine önemli bir adım atılarak Türkiye’nin ilk Ulusal Yapay Zekâ Stratejisi (2021-2025) yayımlandı.

Daha önce açıklanan bir milyon yazılımcı projesiyle de desteklenecek olan yapay zekâ stratejisiyle Türkiye teknoloji tüketen ülke konumundan teknoloji üreten ve ihraç eden ülke konumuna daha hızlı geçecektir.

Üç yılda bir milyon yazılımcı yetiştirilmesi projesi başlatan Türkiye, 2021 Temmuz ayı itibariyle proje kapsamında 600 binden fazla gencin çevrimiçi olarak eğitim aldığı platform haline gelmiş durumda.

Yapay zekâ alanının Gayri Safi Yurtiçi Hasıla’ya katkısının %5’e çıkarılması ve bu alandaki istihdamın en az 50 bin kişiye yükseltilmesi ve lisansüstü mezun sayısının da 10 bin kişiye çıkarılması hedeflerden bazıları.

Yine bu kapsamda TÜBİTAK Yapay Zekâ Enstitüsü kuruldu. Bu enstitü üniversitelerin araştırma merkezleriyle bu sektörde faaliyet gösteren işletmeleri bir araya getirecek ve yapay zekâ alanında teknolojik çözümler üretilmesinde koordinasyonu sağlayarak hızlandırıcı bir görev üstlenecek.

Türkiye’nin teknolojik gelişim alanında attığı bu gibi adımlarla, gelişen ve üretimi artan sanayi sektöründe katma değerin artmasına ve yüksek teknolojili, yüksek katma değeri üretim ve ihracata yönelik başarıları da artacaktır.

Yapay zekâ teknolojisin oluşturduğu ekosistemde her insan, her olay, adeta her şey bir veri haline gelirken veriler arasında ilişki kurarak yeni modeller ve çözümler üretilmesi konusunda ciddi bir avantaj sağlıyor. Bu nedenle veri gizliliği giderek daha önemli hale gelirken veri güvenliği de aynı şekilde giderek daha önemli hale gelmektedir.

Yapay zekânın hayatımızda yaygınlaşmasıyla birlikte uzun zamanda yapılabilecek işlerin süresinde önemli bir kısalma olduğu görülmektedir. Bu da bahsedildiği gibi makinelere yüklenen büyük veri setleriyle gerçekleşmektedir. Bu nedenle üretilen her istatistiki bilgi ve veri giderek daha önemli hale gelmektedir. Yapak zekâ teknolojisinin hayatımızda önemli kolaylıklar sağlayacağı gibi riskleri de barındırmaktadır. Nihayetinde teknolojinin temelinde makine bulunmaktadır. Duygu yoktur. İnsani hatalardan dolayı meydana gelen zararların sorumluluğu yine insanlara yüklenirken yapay zekâ teknolojisi aracılığıyla makinelerin vereceği zararda hatasın sorumlusunun kim olacağı konusunda tartışmalar devam ediyor.

Tüm bu tartışmalar devam ederken yapay zekâ teknolojisi çalışmaları tüm dünya tarafından geliştirilmeye devam ediyor. Hayatımızda önemli bir yeri olacak olan bu teknolojiden uzak kalınması pek mümkün görünmüyor.

Bu teknolojinin ulaştığı noktalardan bazılarına örnek vermek gerekirse; bir müzik profesörü tarafından geliştirilen program farklı tarzlarda beste yapabilirken, bu besteler giderek kullanımı artan müzik uygulamalarında yerini aldı. Çeşitli konularda makale yazabilen, yazdığı makalelere atıf alabilen yapay zekâ teknolojisiyle oluşturulan programların ortaya çıktığını görüyoruz.

Bu gelişen teknoloji sebebiyle insan gücüne ihtiyacın giderek azalacağı tartışmaları devam ederken teknolojinin insanlığın var olduğu günden beri geliştiğini unutmamak gerektiğini vurgulamak isterim. 10-15 yıl önce bugün revaçta olan mesleklerin adı dahi bilinmezken bugün nüfusun önemli bir kısmı bu alanlarda istihdam ediliyor. İnsanoğlunun ihtiyaçları sürekli değişirken insanlar da bu değişime ayak uydurarak yeni ihtiyaçlara göre istihdam alanları oluşturuyor. Nitekim salgının ortaya çıktığı sokağa çıkma kısıtlamalarının olduğu dönemde online ticaretin ve buna bağlı olarak lojistik hizmetlerinin hızla büyümesi örnek gösterilebilir.

Bu nedenle bu teknolojinin geliştirilmesi için hatta doğru geliştirilmesi için bu alanda var olunması gerekiyor. Gençlerimizin bu alana yönelerek şimdiden çalışma yapmalarını tavsiye ederim...