Türkiye'nin paradigma dönüşümü
Küresel değişim ve dönüşüm yaşanırken Türkiye bu değişime
kayıtsız kalmamaya devam ediyor.
“Paradigma dönüşümü” olarak adlandırılan bazı kırılma
dönemlerinde teknolojinin yakalanması ve gidişata uygun politikaların belirlenmesi,
ülkelerin kalkınma süreçlerini de doğrudan etkileyen cinsten…
Savunma sanayinde yakalanan teknolojik dönüşümü yakalama
başarısı, yerli otomobille adeta tescillendi. Paradigma dönüşümünün yakalandığı
insansız teknolojiler (S/İHA, İKA, İDA vb.) ve elektrikli otomobil teknolojisi
ve batarya teknolojisi üretimi Türkiye’ye ciddi bir özgüven kazandırdı.
İHA teknolojisinde kullanılan yapay zekâ yazılımları yerli
otomobilde de kullanılmasıyla Türkiye adeta belirli bir ivme yakaladı.
Bu doğrultuda yine önemli bir adım atılarak Türkiye’nin ilk
Ulusal Yapay Zekâ Stratejisi (2021-2025) yayımlandı.
Daha önce açıklanan bir milyon yazılımcı projesiyle de
desteklenecek olan yapay zekâ stratejisiyle Türkiye teknoloji tüketen ülke
konumundan teknoloji üreten ve ihraç eden ülke konumuna daha hızlı geçecektir.
Üç yılda bir milyon yazılımcı yetiştirilmesi projesi
başlatan Türkiye, 2021 Temmuz ayı itibariyle proje kapsamında 600 binden fazla
gencin çevrimiçi olarak eğitim aldığı platform haline gelmiş durumda.
Yapay zekâ alanının Gayri Safi Yurtiçi Hasıla’ya katkısının
%5’e çıkarılması ve bu alandaki istihdamın en az 50 bin kişiye yükseltilmesi ve
lisansüstü mezun sayısının da 10 bin kişiye çıkarılması hedeflerden bazıları.
Yine bu kapsamda TÜBİTAK Yapay Zekâ Enstitüsü kuruldu. Bu
enstitü üniversitelerin araştırma merkezleriyle bu sektörde faaliyet gösteren
işletmeleri bir araya getirecek ve yapay zekâ alanında teknolojik çözümler
üretilmesinde koordinasyonu sağlayarak hızlandırıcı bir görev üstlenecek.
Türkiye’nin teknolojik gelişim alanında attığı bu gibi
adımlarla, gelişen ve üretimi artan sanayi sektöründe katma değerin artmasına
ve yüksek teknolojili, yüksek katma değeri üretim ve ihracata yönelik
başarıları da artacaktır.
Yapay zekâ teknolojisin oluşturduğu ekosistemde her insan,
her olay, adeta her şey bir veri haline gelirken veriler arasında ilişki
kurarak yeni modeller ve çözümler üretilmesi konusunda ciddi bir avantaj
sağlıyor. Bu nedenle veri gizliliği giderek daha önemli hale gelirken veri
güvenliği de aynı şekilde giderek daha önemli hale gelmektedir.
Yapay zekânın hayatımızda
yaygınlaşmasıyla birlikte uzun zamanda yapılabilecek işlerin süresinde önemli
bir kısalma olduğu görülmektedir. Bu da bahsedildiği gibi makinelere yüklenen
büyük veri setleriyle gerçekleşmektedir. Bu nedenle üretilen her istatistiki
bilgi ve veri giderek daha önemli hale gelmektedir. Yapak zekâ teknolojisinin
hayatımızda önemli kolaylıklar sağlayacağı gibi riskleri de barındırmaktadır.
Nihayetinde teknolojinin temelinde makine bulunmaktadır. Duygu yoktur. İnsani
hatalardan dolayı meydana gelen zararların sorumluluğu yine insanlara
yüklenirken yapay zekâ teknolojisi aracılığıyla makinelerin vereceği zararda
hatasın sorumlusunun kim olacağı konusunda tartışmalar devam ediyor.
Tüm bu tartışmalar devam ederken
yapay zekâ teknolojisi çalışmaları tüm dünya tarafından geliştirilmeye devam
ediyor. Hayatımızda önemli bir yeri olacak olan bu teknolojiden uzak kalınması
pek mümkün görünmüyor.
Bu teknolojinin ulaştığı
noktalardan bazılarına örnek vermek gerekirse; bir müzik profesörü tarafından
geliştirilen program farklı tarzlarda beste yapabilirken, bu besteler giderek
kullanımı artan müzik uygulamalarında yerini aldı. Çeşitli konularda makale
yazabilen, yazdığı makalelere atıf alabilen yapay zekâ teknolojisiyle
oluşturulan programların ortaya çıktığını görüyoruz.
Bu gelişen teknoloji sebebiyle
insan gücüne ihtiyacın giderek azalacağı tartışmaları devam ederken
teknolojinin insanlığın var olduğu günden beri geliştiğini unutmamak
gerektiğini vurgulamak isterim. 10-15 yıl önce bugün revaçta olan mesleklerin
adı dahi bilinmezken bugün nüfusun önemli bir kısmı bu alanlarda istihdam
ediliyor. İnsanoğlunun ihtiyaçları sürekli değişirken insanlar da bu değişime
ayak uydurarak yeni ihtiyaçlara göre istihdam alanları oluşturuyor. Nitekim
salgının ortaya çıktığı sokağa çıkma kısıtlamalarının olduğu dönemde online
ticaretin ve buna bağlı olarak lojistik hizmetlerinin hızla büyümesi örnek
gösterilebilir.
Bu nedenle bu teknolojinin geliştirilmesi için hatta doğru geliştirilmesi için bu alanda var olunması gerekiyor. Gençlerimizin bu alana yönelerek şimdiden çalışma yapmalarını tavsiye ederim...