Türkiye'nin önü açık
Ülkemiz oldukça objektif ve sağlıklı bir şekilde yapılan seçimi geride bıraktı. Daha doğrusu iki seçimi: Başkanlık ve Genel Seçimleri. Üstelik muhaliflerin ve yurt dışı gözlemcilerin de düşüncesi aynı: "Hakkaniyete uygun, şenlik havasında; barış, kardeşlik ve dayanışma içerisinde geçen seçim oldu."
Ayrıca PKK, DEAŞ, FETÖ ve diğer terör örgütlerinin varlığını ve seçimlere gölge düşürmek için her türlü şeytanlığı devreye soktuğunu da hesaba katarsanız devletimizin iyi yolda olduğunu ve büyüklüğünü de görürsünüz.
Hatırlıyorum da Türkiye ne günlerden geçti. Mesela Ecevit zamanında üniversiteye giriş sınavında olay olmadığı için büyük başarı ile gerçekleştirildiğine dair resmi açıklama yapılmıştı. Şimdi her yıl ülke çapında neredeyse sayısız sınavlar oluyor, üstelik ilçelerde bile şaibesiz yapılıyor. Nereden nereye?
Seçimlerin prosedürlere uyan şekilde yapılması bir yana milletimizce olgunlukla karşılanması, Cumhurbaşkanımızın yeniden ancak yeni konumuyla başkanlık koltuğuna oturmaya hak kazanması herkes tarafından kabullenildi. Tabi aykırı sesler var ama onları kimse dinlemiyor ve ciddiye de almıyor. Gezi tipi kalkışmalar için tahrik edenler avucunu yalıyorlar.
Devletimizin işleri tıkır tıkır işliyor, özellikle teröristler devletimizin gücünü ve demir yumruğunu üzerlerinde hissediyorlar.
İşte bu sıkıntılı ortamda devletten yana olan ve barış havası oluşmasına katkıda bulunan MHP de teşekkürü hak etti. Ülkemizin buna çok ihtiyacı vardı ve milletimiz de bu yapıcı tutumundan ötürü MHP'yi ödüllendirdi: Hiç hesapta olmayan tarzda, üstelik miting bile yapmadan % 11'in üzerinde oy vererek.
Şimdi Ak Parti, MHP ve mecliste temsil edilen diğer partilerden beklediğimiz barış ve kardeşlik ortamının sürmesine yardımcı olmaları. Tabi diğer partilerden aynı MHP gibi davranmalarını bekleyemeyiz. Elbette muhalefet görevini yerine getireceklerdir. Ancak yapıcı tutum takınmalarını bekliyoruz. Önceliklerinin Türkiye olmasına özen göstermelerini istiyoruz. Böyle yaparlarsa ülkemiz kazanacağı gibi onlar da ayrıca kazanacaktır.
İnşallah bu şekilde güzel ülkemizin önü açılacaktır. O zaman Türkiye'yi kimse tutamayacak ve düze çıkacak, her yönden örnek ve kalkınmış ülke olarak tarihte yerini alacaktır.