TÜRKİYE'NİN HİNTERLANDI
2019 yılının yaz aylarında bir vesile ile bulunduğum Bengal Körfezi’nin uçsuz sahillerine bakan kumsalında Asyalı bir Müslümana sadece bir isim sormuştum: Recep Tayyip Erdoğan. İsmi duyan adamın yüzüne yayılan gülümsemeyi, elleriyle ateşli bir şekilde bir şeyler anlatıyor bizimle de tokalaşıyordu. Dünyanın öbür ucundaydım. Cumhurbaşkanımızın ismi bile yetiyordu. Aynı kişiye küçük bir test amaçlı başka bir isim sormuştum: Kemal Kılıçdaroğlu. Boş boş bakmıştı yüzüme. En ufak bir fikri yoktu. Elbette olmayacaktı.
Filistin’e, Suriye’ye, Balkanlar’a bir şekilde yolu düşen herkesin böyle bir anısı muhakkak vardır. Osmanlı’nın son kudretli hükümdarı Abdülhamid Han’dan sonra Recep Tayyip Erdoğan’a kadar İslam dünyasının neredeyse tamamıyla kesilen ilişkiler, atılan köprüler, görmezden gelişler, umursamayışlar son 21 yılda ciddi bir değişiklik gösterdi. Afrika, Balkanlar, Türkî cumhuriyetler, Asya yeniden hatırlandı. TİKA gibi bir kurumun dokunmadığı, iz bırakmadığı bir coğrafya kalmadı. İktidar tarafından önleri açılan yardım kuruluşları dünyanın sayısız noktasına insanî yardım ile birlikte gönül köprüleri de taşıdı. Başörtüsü yasaklarının kalkışı, Ayasofya’nın açılışı, askerî darbelerin püskürtülüşü ezilen halklara umut verdi.
Seçim sonuçlarını evde seyrederken Kudüs’te, Gazze’de, Beyrut’ta insanların sevinçlerinden evlerine sığamadıklarını gördük. Masrafa girip tepsi tepsi tatlı yaptıran Müslümanların yollardan geçenlere tatlılar ikram ettiklerinin haberleri ulaştı bizlere. Üsküp’te neredeyse evinde kimse kalmamış herkes Murat Paşa Camii önünde ve civarında toplanarak bayrak dalgalandırmaya başlamışlardı bile. Pakistan’da araç konvoyları oluşturulmuş, Cezayir’de tekbirler göğü inletmiş, Karadağ’da top atışlarıyla seçim sonuçları kutlanıyordu. 28 Mayıs 2023 Pazar gecesi bambaşka şehirlerde, ülkelerde yaşayan milyonlarca kişi Türkiye’deki seçimlerin sonuçlarını kutlamak için sokaklara çıktı, kortejler oluşturdu. Yurt dışı coğrafyalarda Erdoğan’ın kazanmasından rahatsızlık duyduğunu söyleyen tek bir Müslüman çıkmadı. İlginç bir şey değil mi bu. Türkiye’de her iki ittifakta da İslami duyarlılığa sahip insanlar bulunurken yurt dışında seçimlere yaklaşım tek sesli olarak, Erdoğan lehine gerçekleşti. Dışardan ülkemize bakışta herhangi bir pusu yok; her şey oldukça net.
Almanca bir kelime olan Hinterlant, geri alan, arka bahçe anlamlarına geliyor. Bir limanı veya metropolü çevreleyen ve besleyen kırsal bölge olarak tanımlanıyor. Bu kelime limanlar, şehirler için kullanılabileceği gibi ülkeler için de mefkûreler için de değerlendirilebilir. Türkiye, Osmanlı İmparatorluğu’nun yüzlerce yıl içinde oluşturduğu ve Cumhuriyet’in ilanıyla dondurucuya kaldırdığı ilişkilerin buzunu çözeli çok oldu. Rahmetli Necmettin Erbakan Hoca’nın politik olarak başlattığı ama devlet erkinin tümüne hükmedemediği için belli sınırlarda kalan ilişkiler, Recep Tayyip Erdoğan ile birlikte en güçlü sınırlarına ulaşmış durumda. Karabağ’ın kurtarılması, Libya başarısı ve Suriye’nin kuzeyindeki kazanımlar moralleri yükseltti. Kovit salgınının en sert zamanlarında, ülkeler kabuklarına çekilmiş bencilce başının çaresine bakarken Türkiye, 160 ülkeye tıbbî ekipman desteği göndermişti. Yapılan hiçbir iyilik unutulmaz ama yükselen beklenti çıtaları karşılanmaya devam etmeli. Mavi Marmara davasının düşürülmesi, Cemal Kaşıkçı dosyasının uluslararası ilişkilere kurban edilmesi, idam mahkûmu Ahmed Hüseyin’in öldürüleceği bilindiği halde Mısır’a iade edilmesi yanlış kararlardı. Yanlışların tekrar edilmemesi ve doğruların çoğaltılması çok önemli. Bir yere kadar İslam dünyası için bu kararlar tolere edilebilir şeylerdi. Çok ses çıkarılmaması ve hayal kırıklığı noktasına taşınmaması da kıymetli tepkilerdir.
İslam dünyasının ağabeyi pozisyonuna tekrar gelmiş olan Türkiye’den beklentiler oldukça büyük. Seçim gecesi onlarca ülkede sokağa çıkan milyonları hayal kırıklığına uğratmadan siyaset üretilmesi gerekiyor. Taşınan yükün ağırlığı artarken yeni kabine üyelerinin sorumlulukları da çoğalıyor. Mevla’mızdan iktidar sahiplerine basiret, irade, insaf, adalet ve şura ile harmanlanmış bir beş yıl diliyoruz. Seçim sonuçlarının sadece ülkemize değil tüm insanlığa hayır, bereket ve umut getirmesini diliyoruz. Mecliste yemin töreninin olduğu gün (2 Haziran 2023) İbrahim Kalın’ın yaptığı paylaşım bu bağlamda çok kıymetli: “Mevla hepimize musibet karşısında metanet, husumet karşısında mağfiret, cehalet karşısında marifet, fitne-fesat karşısında uhuvvet, belalar karşısında sabır ve hikmet versin.”