Dolar (USD)
35.35
Euro (EUR)
36.55
Gram Altın
3030.21
BIST 100
9921.67
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
03 Nisan 2016

Türkiye'nin Fabrika Ayarları

Kılıçdaroğlu, "Türkiye'yi fabrika ayarlarına döndüreceklerini" söyledi. Sisi'ye bu amaçla üç kişilik bir heyet gönderdi.

"Fabrika Ayarları" na dönmek, II. lige dönmek demek, Türkçesi bu...

Osmanlı, hep I. ligde idi. Yıkılırken bile muhatapları düvel-i muazzama, süper güçler, idi.

Türkiye Lozan'la II. lige indirildi.

Yalçın Küçük; "Latin karakterle okuma ve yazmanın daha kolay olduğunu ileri sürmek, artık başlı başına bir cehalet sayılmalıdır. "Latin Karakterler" in kabulü, minimalist bir adım idi; bölgede bir tampon ve/veya karakol olmayı seçiyorduk." diyor.

Minimalizm; Anadolu'dan başını çıkarmamaktır.

Lozan'da, Batı'ya tampon ve karakol olmaya imza atılırken, küresel hedeflerden vazgeçiliyor, maksimalizm terkediliyordu. İslam Aleminden kopuluyor, liderlik bırakılıyordu. Kiril alfabesine geçirilerek, Rusya'ya kuyruk edilen Balkan Ülkelerinin ligine iniliyordu.

"Minimalizm" ve "Fabrika ayarları" buydu.

23 Ekim 1956 da Macaristan'da iç savaş çıktı. İsyanı bastırmak için Macar hükümeti ülkeye Kızıl Ordu'yu çağırdı, Kızıl Ordu Macaristan'ı işgal etti.

24 Ekim 1956 da İsrail, Mısır'a ani bir saldırı başlattı.

Türk basını, Sovyetleri kınarken, İsrail'i görmezden geldi.

Milliyet, kahraman Macar halkına yardım kampanyası açtı. Mısır'a gık çıkarılmadı.

"Fabrika ayarları" budur.

Suriye'deki katliamlara ses çıkarmamaktır.

"Fabrika ayarlı Türkiye" nin muhatabı Yunanistan idi. Özal'dan önce, ABD, Türkiye ve Yunanistan'a 7/4 oranında yardım eder, büyük(!) gazete Hürriyet yılda 150 kere bu oran için manşetler atar, ABD'ye yalvarılırdı.

"Fabrika Ayarları" buydu.

Özal bu utanca son verdi. ABD'ye "yardım istemiyorum, ticaret yapalım!" dedi.

O zaman Hürriyet, Özal'a "Sivil Diktatör" "Tek Adam Olma Heveslisi" manşetleriyle saldırdı.

"Fabrika Ayarları" nın bozulması, Hürriyet'in ayarını bozmuştu.

"Fabrika Ayarlı" Türkiye 70 cente muhtaç olmuş, "Fabrika Ayarlı bir Arap Ülkesi"tarafından tankerimiz 70 centlik eksik doldurularak gönderilmişti.

"Fabrika Ayarlı Türkiye" Ecevit liderliğinde 2001 yılında eksi 11,8 le dünyada gerileme rekoru kırmış, CHP nin 1945 teki eksi 15,3 lük rekoruna yaklaşılmıştı.

"Fabrika Ayarlı Türkiye" nin eksi 11,8 lik rekor çöküşü üzerine, Başbakan Ecevit,Clinton'a o hazin "el-pençe" duruşunu yapmıştı.

"Fabrika Ayarlı Türkiye" nin suları akmazdı. Musluğu ikide bir yoklardınız. Birinde musluğu açık unutur, gece yarısı gelen suyla, sırtınıza değinceye kadar daireniz suyla dolar, alt kattakilerin feryadı ile uyanırdınız.

"Fabrika Ayarlı Türkiye" nin koyu hayranı Levent Kırca bile, parodilerinde, İSKİ' ye, "İskiciiim" küfürleri ederdi.

"Fabrika Ayarlı Türkiye" de açlık, yokluk, verem, sıtma kol gezerken, statlarda gençlere onuncu yıl marşı haykırtılırdı.

"Fabrika Ayarlı Türkiye" nin radyolarında Türkçe müzik yasaktı, Anadolu insanları"görüntü kirliliği yapıyorlar" diye Kızılay'a sokulmazlardı.

Adana kadar, Kahraman Maraş kadar, bizim olan Cezayir, Fransızlar tarafından, 1830'da, bileğimizi bükülerek elimizden alındı. Türk Bayrağı indirilerek yerine Fransız bayrağı çekildi. Cezayir bir milyon kayıp vererek bağımsızlık savaşı verdi. 14.12.1957 tarihinde BM deki oylamada, "Fabrika Ayarlı" Türkiye, "Cezayir Bağımsız Olmasın", "Fransız İşgalinde Kalsın" utanç oyunu kullandı.

Özal, 1985'de Cezayir'e gidip, Türkiye adına özür diledi.

Kılıçdaroğlu, "Suriye Bağımsız Olmasın" oyu istiyor.

O'nun "Ayar"ı bu...