Dolar (USD)
32.50
Euro (EUR)
34.74
Gram Altın
2485.02
BIST 100
0
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

26 Aralık 2022

Türkiye'nin Enerjisi

Enerji, üretimin en önemli girdisi olması sebebiyle en çok ihtiyaç duyulan ve uluslararası politik ekonomiye yön veren konulardan biridir.

Türkiye’nin cari açığının en büyük kısmını enerji ithalatı oluşturması sebebiyle ekonomik güvenliğin de en önemli unsuru durumunda. Enerji ithalatı arttıkça ülkemizden çıkan döviz miktarı arttığı için döviz kurunda ciddi oynaklıklara sebep oluyordu. Günümüzde uygulanan makro ihtiyati tedbirlerle döviz kurundaki aşırı oynaklık engellenmiş olsa da KKM’nin nihai hedefi cari fazla verene kadar devam etmesidir. Döviz kurundaki dengelenmenin sağlanmasıyla KKM ödemesi yapılmadığı da göz önüne alındığında diğer makro ihtiyati tedbirlerle beraber politikanın hedefline ulaştığı yorumu da yapılabilir.

KKM ve diğer makro ihtiyati tedbirlerin nihai hedefinin cari fazla verene kadar olduğunu belirtmemin sebebi yine enerji konusuyla ilgili… Bu nedenle ülkemizde bulduğumuz ve bulacağımız enerji kaynakları oldukça önem arz ediyor.

Hatırlanacağı üzere Türkiye Karadeniz’de 540 milyar metreküp doğalgaz rezervi keşfetti. Bunun üzerine eklenecek her rezerv Türkiye’nin enerji ithalatını ve buna bağlı olarak döviz ihtiyacını da azaltacaktır.

Türkiye, her ne kadar Karadeniz’de doğalgaz kaynağı bulduğunu açıklasa da Doğu Akdeniz’de yapılan aramalar hakkında henüz herhangi bir bilgi verilmedi. Doğu Akdeniz’deki enerji konusu da Türkiye’nin uluslararası politik ekonomi konuları arasında önemli bir yer tutuyor. İsrail ve Mısır Doğu Akdeniz’de buldukları enerji kaynaklarını Avrupa pazarına ulaştırmak, Avrupa da Rus ve ABD gazına olan bağımlılığını azaltmak istiyorsa en uygun güzergâh Türkiye... Diğer taraftan Libya gazının da Türkiye üzerinden Avrupa’ya ulaştırılması da eklenirse Avrupa için Türkiye en önemli enerji merkezi hâline gelecektir.

Bunların yanında Azerbaycan gazının Avrupa’ya ulaştırılmasının yanında bir de Türkmenistan gazının eklenmesi yönünde görüşmeler başlatıldı. Avrupa eğer enerji arz güvenliğini artırmak istiyorsa bu konuda tedarikçi çeşitlendirmesi yapmak zorunda olduğunu biliyor. Bu bakımdan Türkiye ile arasını iyi tutmak zorunda olduğunu da... Ancak Avrupa’nın en büyük sorunu hâlâ eski gücünde olduğunu zannetmesi... AB, 2008 küresel finans krizi ve sonrasında yaşadığı 2011 Avrupa Borç krizi ile büyük hasar almış ve BREXIT ile bu hasar iyice büyümüştü. Rusya-Ukrayna savaşı sebebiyle uyguladığı ve maruz kaldığı yaptırımlar sebebiyle enerji krizi yaşamaya başlamış ve buna bağlı olarak ABD’den ithalatını artırmış ve bu defa ABD’ye bağımlılığı artmış durumda.

Tüm bu hususlar bağlamında düşünüldüğünde Türkiye’nin sadece enerji geçiş güzergâhı olmayıp aynı zamanda enerji fiyatlarının belirlendiği bir HUB olması Türkiye’nin bölgesel gücünü artıracak, enerji ithalatının azalmasıyla birlikte cari açık azalacak hatta cari fazla verme sürecine bile geçileceği söylenebilir.

Türkiye’nin enerji yatırımları sadece doğalgaz olmayıp petrol arama ve çıkarma faaliyetlerinin yanında güneş enerjisi, rüzgâr enerjisi, nükleer enerji, hidro elektrik enerjisi gibi enerji üretimi çeşitlendirmesiyle enerji arz güvenliğini artırırken enerji ithalatını azaltma yönünde stratejik adımlar attığı da söylenebilir.

Diğer taraftan Tuz Gölü ve Silivri Doğalgaz Depolama Tesisleri ile enerji arz güvenliğini artırma konusunda da önemli adımlar atan Türkiye’nin enerji konusunda son yirmi yılda 100 milyar dolarda fazla enerji alanında yatırım yaptığı görülmektedir.

Türkiye, yaptığı enerji yatırımlarıyla ithalatı azalttığı gibi aynı zamanda pazarlık gücünü de artırmaktadır. Bu durum enerji ithalatı sebebiyle döviz çıkışını azaltırken cari açığın cari denge ve cari fazla verme sürecine geçmesine önemli katkı sağlayacağı da söylenebilir.

Enerji, Türkiye için üretim, ısınma, ekonomik güvenlik gibi konular için hayati önem taşırken yapılan yatırımlar ve jeopolitik, jeostratejik, jeoekonomik ve jeokültürel pozisyonu sebebiyle de önemli bir yumuşak güç unsuru dış politikada olarak kullanılmaktadır. Rusya Devlet Başkanı Putin’in de gündeme getirdiği doğalgaz fiyatlarının Türkiye’de belirlenecek olması Türkiye’nin yumuşak gücünü daha fazla artıracaktır.

Türkiye’nin bölgesel güç ve küresel oyuncu olmasında savunma sanayinde yakaladığı ve terörle mücadelesindeki başarılar, enerji transfer merkezi ve fiyatların belirlendiği borsa hâline gelmesi ve üretim üssü olması oldukça etkili olacaktır. Türkiye yüzyılının başladığı söylenebilir. Yeter ki bu gidişat bozulmasın…