Dolar (USD)
34.57
Euro (EUR)
36.00
Gram Altın
3017.21
BIST 100
9549.89
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
07 Eylül 2020

Türkiye'nin Ekonomik Gücü

Dünya, bir yandan COVID-19 virüs salgını ile mücadele ederken diğer taraftan büyük bir güç mücadelesini devam ettiriyor.

Bugün yaşanan güç mücadelesi salgın öncesi dönemde başlasa da, salgın sürecinde hız kazandığı söylenebilir. Özellikle 2008 küresel finans krizi sonrasında yaşanan milliyetçilik akımı, salgın döneminde yaşanan tıbbi ve medikal malzeme krizi ile birlikte hız kazandı. Artan milliyetçilik akımı ile daha önce çözülmeyen sınır meseleleri de yeniden gündeme gelmeye başladı.

Küresel sistem büyük bir değişim ve dönüşüm yaşarken uluslararası ilişkiler esas gündemimiz haline geldi. Diplomatik ilişkiler kurulurken ülkelerin sahip oldukları güçleri, zayıf yönleri, fırsatlar ve tehditler oldukça önem kazanıyor.

Askeri ve teknolojik kapasite giderek önem kazanırken ekonomik güç her zamanki önemini korumaya devam ediyor. Ülkeler birbirlerinin ekonomik ve askeri güçlerine göre manevralar yaparken ekonomi ve finans alanında zayıf yönler ile birbirlerini yıpratma yoluna da gidiyor. Bu yöntemi de özellikle dünya finans sistemini ve yerel para birimi olan doların gücünü kullanarak gerçekleştiriyor.

Türkiye’nin ekonomik gücünün son dönemde artış gösterdiğini söyleyebiliriz. Peki, bu gücün kaynakları neler?

  • Nüfus: 83 milyondan fazla nüfusu ve 15-24 yaş arası 13 milyonu bulan genç nüfusu Türkiye’nin en önemli gücü. Birçok kişi olumsuz eleştirse de Türkiye’nin artan üniversite sayısı ile birlikte genç nüfusun eğitim seviyesi de giderek artmaktadır. Artan kaliteli insan kaynağı ile birlikte işlerdeki verim de artmaktadır. Nüfus, yüksek büyüme potansiyelini birlikte getirirken talep enflasyonuna da neden olmaktadır. Bu da dezavantaj olarak belirtilebilir.
  • Millileşme hamlesi: Otomotiv sektöründen sağlık sektörüne enerji sektöründen savunma sanayine birçok sektörde yerlileşme ve millileşme adımları atıldı. İthal ürün yerine yerli üretimin artması ve desteklenmesi Türkiye’nin önümüzdeki yıllarda daha güçlü bir ekonomik yapıya sahip olmasını sağlayacaktır. Döviz kurundaki yükseliş ile yerli işletmeler desteklense de enerji ithal eden bir ülke olduğumuzdan dolayı maliyet enflasyonuna neden olmaktadır. Millileşme hamlesinin dezavantajı ise küreselleşme ile birlikte tüm dünyayı örümcek ağı gibi saran çok uluslu şirketler ile rekabet etmek zorunda kalmaktır. Çünkü hem onlardan alınan mal azalırken hem de onlara rakip konumuna geliniyor. Bu da yüksek döviz rezervine sahip olan bu şirketlerin Türkiye ekonomisine karşı daha saldırgan olmalarına neden oluyor.
  • Doğalgaz keşfi: Türkiye’nin cari açığını azaltacak olan Karadeniz’deki doğalgaz keşfi, yeni keşiflerle birlikte döviz ihtiyacını da azaltacaktır. Türkiye’nin sadece denizlerde yer altı enerji kaynakları aramadığı ayrıca nükleer santrallerden yenilenebilir enerjiye, hidro elektrik santrallerden jeotermal enerji kaynaklarına kadar uzanan geniş bir yelpazeye yayılan enerji yatırımları da bulunuyor. Enerji maliyetlerinin azalması ve döviz kurunun istikrar kazanması ile birlikte faiz ve enflasyon oranlarında azalma yaşanırken yatırım ve istihdam oranlarında da vesile olacaktır.
  • Coğrafi konum: Türkiye’nin üç kıta arasında yer alması ve 4 saatlik uçuş ile 56 ülkeye ulaşılabiliyor olması, Türkiye’nin ekonomik gücünün kaynaklarından biri olarak söylenebilir. Artan ulaşım alt yapı yatırımları ile birlikte Türkiye’nin en uzak noktaları arasında kara ve demiryolu ulaşımı giderek hız kazanmaktadır. Yurt içinde ve sınır ötesinde gerçekleştirilen başarılı terörle mücadele operasyonları ile birlikte uluslararası ticaretin de güvenliği artmaktadır. Bu gücün dezavantajı ise bölgesel güç mücadelesinin giderek arttığı coğrafyada göç ve çatışmalar arttıkça Türkiye de bu durumdan olumsuz etkilenmektedir.

Türkiye’nin ekonomik gücü giderek artarken günümüzde yaşanan bazı ekonomik problemler birkaç yıl içinde etkisini giderek azaltacaktır. Bu durum Türkiye’nin uluslararası ilişkilerde gücünü giderek artıracak olup hem sahada hem de masada varlık gösteren Türkiye’yi hak ettiği noktaya taşıyacaktır.