Dolar (USD)
34.57
Euro (EUR)
36.00
Gram Altın
3017.21
BIST 100
9549.89
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
17 Aralık 2023

​Türkiye'nin de Lahey'i olacak mı?

İki aydır İsrail’in Filistin şehirlerinde uyguladığı soykırım, özellikle Gazze’de uyguladığı soykırım sadece Müslüman ülkelerinde değil bütün dünyada protesto ediliyor. İsrail’e en çok yardım eden hatta onlarla birlikte savaşa girip Gazze şeridinde Filistinlilere bomba yağdıran ABD ve İngiltere’de de protestolar üst seviyede devam ediyor.

İspanya’da, Belçika’da, Brezilya’da protestolar artık halk arasında değil devlet yöneticileri tarafından da yapılıyor. Polonya'da aşırı sağcı milletvekili Braun, Polonya parlamentosunun alt kanadında Yahudi bayramı olan Hanuka için yakılan mumları yangın tüpüyle söndürmüştü.

İspanya Başbakanı Pedro Sanchez, İsrail'in sistematik bir şekilde Filistin topraklarını işgal ettiğini üzerine basa basa söylüyor. İsrail’in Gazze’ye uyguladığı bu şiddet sarmalından çıkmasını istiyor. İspanya’da Filistin meselesine duyarlı bir diğer devlet yöneticisi İspanya Sosyal Haklar Bakanı Ione Belarra, İsrail'in Gazze'de planlı bir soykırım yürüttüğünü, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun "savaş suçu" işlediğini, bu nedenle Netenyahu başta olmak üzere diğer İsrailli yöneticilerinin Uluslararası Ceza Mahkemesinde (UCM) yargılanmasını yüksek sesle vurguluyordu.

Kısacası Bu ülkeler, Avrupa Birliği ve Birleşmiş Milletleri ciddi bir şekilde harekete geçirmeye çalışıyor. Dünya’daki protestolar özellikle ABD’de yapılan protestolar ABD başkanı Biden’i bile zora sokmuş olmalı ki bizim dünyada itibarımız kalmadı, demiş.

Peki, Avrupa ya da Latin Amerika’daki bu ülkeler; savaş suçu işlemiş olan İsrailli yöneticileri Uluslararası Ceza Mahkemesinde yargılama gücü var mı? Bizim cevabımız hayır. Çünkü Lahey’deki mahkemede ve diğer Avrupa ülkeleri Siyonistlerin baskısı altında İsrail aleyhine bir karar çıkartamaz.

O zaman dünya Müslümanları daha doğrusu dünyadaki insanlar, bu Siyonist zulmünden kurtulmak için ne yapmaları lazım.

Tek çare Türkiye…

Niçin tek çare Türkiye?

Yakın zamanda görüştüğüm Türkiye Hukukçular Derneği başkanı Av. Mustafa Kuran, belki müjde niteliğinde bana şu bilgileri aktarmıştı.

“Sevgili Eyyüp Azlal Kardeşim,

Türkiye'nin elini güçlendirme adına üç yıldır Karabağ Savaş Suçlarını Araştırma Komisyonu olarak çalışmalar yapmaktayız.

Gazze kasabı ve insan kasabı gibi canileri cezalandırmak için;

Yaptığımız bu çalışmalar neticesinde Uluslararası Savaş Suçlarını Araştırma Mahkemeleri'nin Türkiye'de kurulması için Komisyon olarak Başkanımız Salih Kurt Bey ile ciddi çabalar sarf ettik.

Türkiye'de USSAM Mahkemeleri'nin tescilini aldık. Tarifnamesini hazırladık. Kurullarını oluşturduk. Avrupa makamlarına entegrasyon kaydını yaptık. (USSAM) Uluslararası Savaş Suçları Araştırma Mahkemeleri'nin Türkiye'de kurulması elzem ve zarurîdir.”

Kıymetli hukuk duayeni Av. Mustafa Kuran’ın hukuk danışmanlığını yaptığı USSAM, Karabağ savaşı sırasında kurulmuştu. Belki 1992’de Karabağ’da soykırım yapan Ermeniler, Lehey’de değil de USSAM öncülüğünde İstanbul’da yargılamanın önünü açılacak. Bu durum, ufukta Siyonistleri de İstanbul’da yargılamanın önünü açacak. USSAM, Mahkemeleri 2022 yılında kuruldu. Bu mahkemelerin kurulları de tıpkı Lahey Uluslararası Ceza Mahkemesinin kurulları gibi oluşturulmuş. Yönetim kurulu, Hukuk kurulu, Dil kurulu, Tarih kurulu, Araştırma kurulu, İnceleme kurulu, Değerlendirme kurulu, Gözlem kurulu, Arşiv kurulu, Güvenlik kurulu, Basın/Medya kurulu olmak üzere temel kurullar oluşturulmuştur.

USSAM Mahkemelerinin tarifnamesinde şu bilgiye ulaştık. Türkiye’de birçok ülkenin içerisinde hukuk temsilcisinin barınacağı “Türkiye Uluslararası Savaş Suçları Araştırma Mahkemesini” oluşturmak.

Mahkeme başkanı Salih Kurt, bu mahkemenin gerekliliğini 2022 yılında “Adalet Bakanlığı Yüksek katına” yazmış olduğu dilekçesinde belirtmişti. Sayın Kurt’un dilekçesini olduğu gibi buraya neşrediyoruz;

“Adalet Bakanlığı Yüksek Katına… İçinde şahsımın da bulunduğu bir grup aydın, bürokrat, gazeteci ve işadamı Karabağ’daki haksızlıkları ve savaş suçlarını dünya kamuoyunda duyurmak ve Azeri kardeşlerimizin mağduriyetinin giderilmesini sağlamak için bazı oluşumlar etrafında toplanmış bulunuyoruz. Karabağ Komisyonu ve Karabağ Savaş Suçlarını Araştırma Komisyonu gibi adlarla çalışan bu teşekkülleri daha kapsamlı ve beynelmilel çalışan bir teşkilata dönüştürmek için ortaya atılan görüşlerden biri de Türkiye’nin öncülüğünde bir Uluslararası Savaş Suçları Mahkemesi kurulmasıdır. Bilindiği üzere son yüzyılda -son dönemde Ukrayna savaşı Kırım dahil- her yerde Müslümanların başına bombalar yağmakta, uluslararası ihtilafta hep Müslümanlar (Türkler, Filistinliler, bazı Arap toplumları, Afrikalı Müslümanlar, Boşnaklar, Çeçenler, Keşmirliler, Uygurlar vs) mağdur ve mazlum durumundadırlar. Bu sebepten dolayı uluslararası savaş suçlarını ve suçlularını yargılamak için bir mahkemenin kurulması sadece Türkler ve Müslümanlar için değil, bütün mazlum milletler için hayati ehemmiyeti haizdir. Bu cümleden olarak Türkiye’de bir Uluslararası Savaş Suçları Mahkemesinin kurulması için gereğini yüksek tensiplerinize arz ederim.” Reisül Rüesa Salih Kurt