Türkiye'nin de Lahey'i olacak mı?
İki aydır
İsrail’in Filistin şehirlerinde uyguladığı soykırım, özellikle Gazze’de uyguladığı
soykırım sadece Müslüman ülkelerinde değil bütün dünyada protesto ediliyor.
İsrail’e en çok yardım eden hatta onlarla birlikte savaşa girip Gazze şeridinde
Filistinlilere bomba yağdıran ABD ve İngiltere’de de protestolar üst seviyede
devam ediyor.
İspanya’da,
Belçika’da, Brezilya’da protestolar artık halk arasında değil devlet
yöneticileri tarafından da yapılıyor. Polonya'da aşırı sağcı milletvekili
Braun, Polonya parlamentosunun alt kanadında Yahudi bayramı olan Hanuka için
yakılan mumları yangın tüpüyle söndürmüştü.
İspanya Başbakanı
Pedro Sanchez, İsrail'in sistematik bir şekilde Filistin topraklarını işgal
ettiğini üzerine basa basa söylüyor. İsrail’in Gazze’ye uyguladığı bu şiddet
sarmalından çıkmasını istiyor. İspanya’da Filistin meselesine duyarlı bir diğer
devlet yöneticisi İspanya Sosyal Haklar Bakanı Ione Belarra, İsrail'in Gazze'de
planlı bir soykırım yürüttüğünü, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun
"savaş suçu" işlediğini, bu nedenle Netenyahu başta olmak üzere diğer
İsrailli yöneticilerinin Uluslararası Ceza Mahkemesinde (UCM) yargılanmasını
yüksek sesle vurguluyordu.
Kısacası Bu
ülkeler, Avrupa Birliği ve Birleşmiş Milletleri ciddi bir şekilde harekete
geçirmeye çalışıyor. Dünya’daki protestolar özellikle ABD’de yapılan
protestolar ABD başkanı Biden’i bile zora sokmuş olmalı ki bizim dünyada
itibarımız kalmadı, demiş.
Peki, Avrupa ya
da Latin Amerika’daki bu ülkeler; savaş
suçu işlemiş olan İsrailli yöneticileri Uluslararası Ceza Mahkemesinde
yargılama gücü var mı? Bizim cevabımız hayır. Çünkü Lahey’deki mahkemede ve
diğer Avrupa ülkeleri Siyonistlerin baskısı altında İsrail aleyhine bir karar
çıkartamaz.
O zaman dünya
Müslümanları daha doğrusu dünyadaki insanlar, bu Siyonist zulmünden kurtulmak
için ne yapmaları lazım.
Tek çare Türkiye…
Niçin tek çare
Türkiye?
Yakın zamanda
görüştüğüm Türkiye Hukukçular Derneği başkanı Av. Mustafa Kuran, belki müjde
niteliğinde bana şu bilgileri aktarmıştı.
“Sevgili Eyyüp
Azlal Kardeşim,
Türkiye'nin elini
güçlendirme adına üç yıldır Karabağ Savaş Suçlarını Araştırma Komisyonu olarak
çalışmalar yapmaktayız.
Gazze kasabı ve
insan kasabı gibi canileri cezalandırmak için;
Yaptığımız bu
çalışmalar neticesinde Uluslararası Savaş Suçlarını Araştırma Mahkemeleri'nin
Türkiye'de kurulması için Komisyon olarak Başkanımız Salih Kurt Bey ile ciddi
çabalar sarf ettik.
Türkiye'de USSAM
Mahkemeleri'nin tescilini aldık. Tarifnamesini hazırladık. Kurullarını
oluşturduk. Avrupa makamlarına entegrasyon kaydını yaptık. (USSAM) Uluslararası
Savaş Suçları Araştırma Mahkemeleri'nin Türkiye'de kurulması elzem ve zarurîdir.”
Kıymetli hukuk
duayeni Av. Mustafa Kuran’ın hukuk danışmanlığını yaptığı USSAM, Karabağ savaşı sırasında kurulmuştu. Belki
1992’de Karabağ’da soykırım yapan Ermeniler, Lehey’de değil de USSAM öncülüğünde
İstanbul’da yargılamanın önünü açılacak. Bu durum, ufukta Siyonistleri de
İstanbul’da yargılamanın önünü açacak. USSAM, Mahkemeleri 2022 yılında kuruldu.
Bu mahkemelerin kurulları de tıpkı Lahey Uluslararası Ceza Mahkemesinin
kurulları gibi oluşturulmuş. Yönetim kurulu, Hukuk kurulu, Dil kurulu, Tarih
kurulu, Araştırma kurulu, İnceleme kurulu, Değerlendirme kurulu, Gözlem kurulu,
Arşiv kurulu, Güvenlik kurulu, Basın/Medya kurulu olmak üzere temel kurullar
oluşturulmuştur.
USSAM
Mahkemelerinin tarifnamesinde şu bilgiye ulaştık. Türkiye’de birçok ülkenin içerisinde hukuk
temsilcisinin barınacağı “Türkiye Uluslararası Savaş Suçları Araştırma
Mahkemesini” oluşturmak.
Mahkeme başkanı
Salih Kurt, bu mahkemenin gerekliliğini 2022 yılında “Adalet Bakanlığı Yüksek
katına” yazmış olduğu dilekçesinde belirtmişti. Sayın Kurt’un dilekçesini olduğu
gibi buraya neşrediyoruz;
“Adalet Bakanlığı
Yüksek Katına… İçinde şahsımın da bulunduğu bir grup aydın, bürokrat, gazeteci
ve işadamı Karabağ’daki haksızlıkları ve savaş suçlarını dünya kamuoyunda
duyurmak ve Azeri kardeşlerimizin mağduriyetinin giderilmesini sağlamak için
bazı oluşumlar etrafında toplanmış bulunuyoruz. Karabağ Komisyonu ve Karabağ
Savaş Suçlarını Araştırma Komisyonu gibi adlarla çalışan bu teşekkülleri daha
kapsamlı ve beynelmilel çalışan bir teşkilata dönüştürmek için ortaya atılan
görüşlerden biri de Türkiye’nin öncülüğünde bir Uluslararası Savaş Suçları
Mahkemesi kurulmasıdır. Bilindiği üzere son yüzyılda -son dönemde Ukrayna
savaşı Kırım dahil- her yerde Müslümanların başına bombalar yağmakta,
uluslararası ihtilafta hep Müslümanlar (Türkler, Filistinliler, bazı Arap
toplumları, Afrikalı Müslümanlar, Boşnaklar, Çeçenler, Keşmirliler, Uygurlar
vs) mağdur ve mazlum durumundadırlar. Bu sebepten dolayı uluslararası savaş
suçlarını ve suçlularını yargılamak için bir mahkemenin kurulması sadece
Türkler ve Müslümanlar için değil, bütün mazlum milletler için hayati
ehemmiyeti haizdir. Bu cümleden olarak Türkiye’de bir Uluslararası Savaş
Suçları Mahkemesinin kurulması için gereğini yüksek tensiplerinize arz ederim.”
Reisül Rüesa Salih Kurt