Dolar (USD)
35.18
Euro (EUR)
36.53
Gram Altın
2966.40
BIST 100
9724.5
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
09 Ağustos 2022

Türkiye'nin 5. Suriye operasyonu için kurulan büyük tuzak

Türkiye’ye kurulan en büyük tuzak (içeriyi karıştıracak), 300-500 cenazeli (asker kaybı) bir tuzaktır.

PKK, Türkiye’nin operasyon yapacağı bölgelere Türkiye kökenli elemanlarını sevk ediyor.

Bununla yapmak istediği, Türkiye’ye mümkün olduğunca fazla cenaze göndermek.

Fakat bunun 2023 seçimlerini nasıl etkileyeceğini, muhalefet (CHP-İYİ Parti) ile HDP arasındaki iş-birliğini nasıl etkileyeceğini kestiremiyor.

*

PKK’ya verilen ABD silahlarının kullanılacağı zaman henüz gelmedi.

Suriye’nin işi bittikten sonra sıra Türkiye’ye gelecektir.

Türkiye, PKK (YPG/PYD) üzerinden İslam coğrafyasına hançer saplayan ABD, Rusya, Fransa, İngiltere, … gibi güçleri Suriye’den çıkarmak için PKK’ya bir operasyon yapma hazırlığında.

Aslında bu operasyon PKK’ya değil, PKK’nın arkasındaki güçlere yapılan bir operasyondur.

Türkiye’nin bütün operasyonları, İslam dünyasını yerli (PKK, DEAŞ, …) görünen işbirlikçiler kullanılarak yapılan işgalleri engellemeye yöneliktir.

***

CHP’de Sünni-Alevi çatışması

Kemal Kılıçdaroğlu ile Muharrem İnce arasındaki mücadele bir Alevi-Sünni çatışmasına dönüşmedi.

Bunda Muharrem İnce’nin payı çok büyüktür.

Ama Makyavel Ekrem için her yol mübahtır.

Namaz da kılar, oruç da tutar, Türk milliyetçisi de olur, Kürt milliyetçisi de olur, Çerkez, Laz, Rum, ermeni, Boşnak, Arap ... da olur. Sağcı da olur, solcu da.

Alevi de olur, Sünni de…

*

Makyavel Ekrem durup dururken durup dururken (27 Temmuz 2022), “Sünni bir ailenin çocuğuyum” dedi

Aynı zaman diliminde bununla da yetinmedi Makyavel Ekrem ve "Kürt ve Şafii vatandaşlara hizmet etsin diye gassal aldım, diyorsun ki bu terörist.” dedi.

Makyavel Ekrem CHP içinde Alevi-Sünni çatışması çıkarmaya çalışıyor.

Memleketi ateşe bile atsa, kendisine yarayabilecek her şeyi kullanıyor Makyavel Ekrem

***

Irak (ABD, İran, İngiltere Koalisyonu) devlet mi, kanton mu?

Irak’ın bugünkü bölünme (Anayasa) sistemini, ABD kurmuştur.

Irak, İran (Şii) rejimi ile yönetilmektedir.

Irak’ı yönetenler, İngiliz vatandaşlarıdır.

Kısacası Irak’ı ABD, İran ve İngiltere koalisyonu yönetmektedir.

*

Türkiye’yi de kantonlara ayırmak istiyorlar

ABD, Barzani yerine PKK’yı güçlendiriyor.

Barzani Irak içinde bir kanton olmuş durumda.

Sıra Türkiye’ye doğru geliyor.

*

“ABD'nin kanton planı! … Amerika, Suriye'de kanton devletler kurmayı planlıyor. Bunun için de DAEŞ ve PYD-PKK'yı besliyor. Terör Uzmanı Galip İlhaner, "ABD, bu planlarını alt üst eden TSK'ya karşı PYD'ye silah göndermiş olabilir" şeklinde konuştu.

BOP KANTONLARI KURULUYOR

PKK'yı yıllardır besleyen üst aklın Türkiye'ye karşı planladığı Türk-Kürt savaşının temellerini Suriye'de oluşturmaya başladığını belirten Terör Uzmanı Galip İlhaner, "PKK üzerinden Türk-Kürt savaşı tuzağına çekilmek isteniyoruz. Son olarak ABD ve FETÖ darbesi gösterdi ki; Türkiye içerideki işbirlikçilerin de ortak olması ile dışarıdan bir müdahale ile bölünmedi. Üst akıl, Türkiye'nin dış (NATO, BM) müdahale ile bölünebileceğini planladı ama 15 Temmuz çetesinin darbesi ile ortaya çıktı ki, dış müdahale de yeterli değil. Şimdi ise herkesin (Türk, Kürt, Alevi, Sünni gibi kendi savaşını vereceği bir kantonlaşmaya doğru sürükleyip, özellikle de Türk-Kürt savaşına çekmeye çalışıyorlar. Çünkü Türk-Kürt birliği olursa hiç bir planları tutmayacak. PKK'nın sürekli "bağımsız devlet istemiyoruz" yalanının arkasındaki gerçek de kantonlaşma projesidir. ABD kantonlaşma ile Kürt-PKK Kantonu, Arap Kantonu, Ezidi Kantonu vs. gibi kantonlarla bölgeyi ayrıştırmayı had safhaya çıkarmak istiyor. Suriye'de gerçekleştirilmek istenen proje, sonrasında Türkiye'ye de yayılmak isteniyor. Bu projeyi Türk-Kürt birliği bozabilir" dedi.

BARZANİ VE PKK'NIN MÜCADELESİ

ABD'nin bağımsız Kürt Devleti hayalinde şimdilik Barzani'den değil PKK'dan yana durduğuna dikkat çeken İlhaner, "PKK devletinin kurulmasını istiyor. PKK'yı da PYD'den ayrıştırma numarasıyla Suriye'ye gönderdiği silahlar ve kurduğu havalimanıyla PKK-Kürt devletine destek veriyor. PKK'yı DAEŞ bahanesi ile ağır silahlarla donatıyor. Ancak o silahların bir gün İran, Türkiye ve Barzani'ye doğrultmayacağını kimse garanti edemez. PKK devletini, İsviçre gibi model bir ülke haline getirme planları var. Aralarında sınır bağlantısı olmasa da kantonlar birbirlerine bağlı olabilir. Kantonların yönetimi tek merkezden olacak. PKK'yı modern silahlarla ve kanton-el yönetimle büyütüp, ileride gerekirse, konjoktüre göre kantonları birleştirerek, ABD'ye bağlı "bağımsız bir devlet" (PKK Devleti) haline getirme planları var. Barzani ve PKK şu anda yarış halindeler, kim daha önce bağımsızlık ilan edecek yarışı? Barzani'nin bağımsızlık ilan etmesine hem PKK hem ABD şu anda karşı. ABD, bütün Kürtler'i tek çatı altında toplamak istiyor. Demirtaş'ın Irak ziyareti de bununla bağlantılı. ABD, bütün Kürtleri Kürtler'in birliği kamuflajı altında, PKK çatısı altında toplamaya çalışıyor. Türkiye Kürtler'i kantonları, Irak Kürtler'i kantonları, Suriye Kürtler'i kantonları, İran Kürtler'i kantonları. Strateji tam olarak budur" şeklinde konuştu.

ABD İKİSİNİ DE BESLİYOR

Türkiye, Suriye'de tam manası ile bir tuzağa çekilmek isteniyor diyen İlhaner, "Son derece dikkatli olmalıyız. ABD, DAEŞ ve PYD'nın bitmesini istemiyor ve her iki terör örgütünü de besliyor. PKK/PYD ve DAEŞ, Ortadoğu'nun kantonlaştırılması için kullanılıyorlar. Ortadoğu'nun kantonlaştırılma süreci bitmeden DAEŞ bitirilmeyecek. Hatta DAEŞ'e de bir kanton kurularak, DAEŞ de ödüllendirilebilir. Ortadoğu'daki bütün etnik, dini yapılar için kantonlar kurulabilir. Türkiye DAEŞ'e karşı savaşırken ABD'nin köpekleri YPG tarafından da vurulabilir. ABD'nin gönderdiği silahlar bu nedenle kullanılabilir" dedi.

***

27 Eylül 2016 tarihinde ABD’nin Ortadoğu’yu kantonlara bölme planını deşifre ettiğimiz haberden 2 gün sonra, ABD Dışişleri Bakan yardımcısı Anthony Blinken konu hakkında açıklamalarda bulunmuştu.

*

Hain planı Milat bozdu!

'Türkiye, Suriye'de tam manası ile bir tuzağa çekilmek isteniyor. Terör uzmanı Galip İlhaner'in, 'Son derece dikkatli çalışmalıyız. ABD, Suriye'de DAEŞ ve PYD'nin bitmesini istemiyor. ABD'nin YPG'ye gönderdiği silahlar bu nedenle TSK'ya karşı kullanılabilir' açıklamalarından sonra ABD'den cevap gecikmedi.

Milat Gazetesi'nin ABD'nin Suriye'de kanton bölge kurma planını ifşa etmesinin ardından ABD'den cevap gecikmedi. ABD Dışişleri Bakan yardımcısı Anthony Blinken konu hakkında açıklamalarda bulundu. NTV Dış Haberler Koordinatörü Ahmet Yeşiltepe'ye konuşan Blinken, Musul ve Rakka'nın DAİŞ'ten geri alınması için yapılan askeri planlamalarda ilerleme sağlandığını söyledi. Blinken, Suriye'de Kürt kantonların birleşmesine destek vermediklerini de açıkladı. İşte o haberimiz ve Blinken'in açıklamasından satır başları:

"Öncelikle NATO müteffikimiz Türkiye ile olağanüstü derecede yakın bir işbirliği içerisinde olduğumuzu belirtmeliyim. Son 6 ayda buraya üçüncü gelişim bunun bence en önemli kanıtı. Üst düzeyde bir çok yetkili son dönemde sık sık Türkiye-Amerika arasında adeta mekik dokudular. Bu da iki ülkenin çok yakın bir koordinasyon içerisinde çalıştığının bir diğer göstergesi. Birlikte DAİŞ'e karşı mücadele konusunda çok önemli ilerlemeler kaydettik. Şu anda öyle bir noktaya geldik ki, hem Irak hem Suriye'de kendisine "halifelik" adını veren bu bölgesel yapıyı artık ortadan kaldırma imkanı yakalamış durumdayız. DAİŞ'in sözde halifeliğinden geriye bir tek Musul, Rakka ve Dabık kaldı. O nedenle şu anda bu bölgeleri geri almak için çeşitli planlar üzerinde çalışıyoruz.

Suriye'deki ortak çabalarımızı da konuştuk. Öncelikle, Türkiye'nin sınır bölgesindeki olağanüstü faaliyetleri sayesinde artık DAİŞ'in sınıra erişimi yok. Bu "Fırat Kalkanı Operasyonu"nun sağladığı en önemli avantajdır. Biz bu çabayı kuvvetli bir şekilde destekledik. Şimdi ise, Türkiye ile Ilımlı Suriye Muhalefeti'nin çabalarının sağladığı kazanımların güçlü bir şekilde kullanılacağı bir ortam oluştuğunu görüyoruz, bu konuda da konuştuk. Ayrıca artık Rakka'yı almamız gerektiği hususunu da konuştuk; belirttiğim gibi bu bölge Suriye'de Dabık ile birlikte geriye kalan en büyük parça. Bu kapsamda en etkili plan hangisi olur, kimler bu planın bir parçası olacak, bunu nasıl gerçekleştireceğiz, gibi konuları konuşuyoruz.

Suriye'de ortak düşmanımız olan DAİŞ'e karşı mücadelemizde etkili ortaklarla çalışmaya gayret ettik. Bu ortaklardan birisi, Arap ve Kürt bileşenlerden oluşan "Suriye Demokratik Güçleri" olarak bilinen grup. Bu ve başka gruplarla bugüne kadar DAİŞ'e karşı mücadele ettik. Ama Türkiye bizim NATO müttefikimizdir ve uzun yıllardır, ta 1952'den bu yana ortağımızdır. Bu sebeple de Suriye'de DAİŞ'e karşı giriştiğimiz mücadelenin Türkiye ile tam bir danışma ve şeffaflık içinde gerçekleştirildiğinden ve hiçbir hareketimizin Türkiye'nin güvenliğine zarar vermeyeceğinden emin olmak istiyoruz. Tam aksine bunların Türkiye'nin güvenliğini arttıracak operasyonlar olması önemlidir. Tabii ki DAİŞ'in yenilmesi hem Türkiye'nin hem de bizim güvenliğimizi arttıracak bir durumdur.

Evet, bu konuda tüm taraflara, bahsettiğiniz gruplar da dahil olmak üzere, çok açık ve net şekilde Suriye'nin toprak bütünlüğünü kuvvetli bir şekilde desteklediğimizi ve Suriye'de Kürt kantonları olarak bahsedilen bölgelerin birleştirilmesine karşı olduğumuzu ifade ettik. Bu konuda şimdiye kadar net bir tavır aldık ve tutumumuz bu şekilde devam edecektir.

Bu konuda şunu çok net ifade etmek istiyorum bizim verdiğimiz her destek Suriye'deki Arap Koalisyonu'na yani "Suriye Demokratik Güçleri"nin Arap bileşenine verilmiştir; YPG'ye değil. Bu kuvvetlere geçmişte cephane ve teçhizat sağladık; bugünkü desteğimiz de bu kapsamdadır.''

https://www.milatgazetesi.com/haber/hain-plani-milat-bozdu-95146/ , 29 Eylül 2016

*

Irak’ta; Kürt-Türkmen, Arap-Kürt, Şİİ-Sünni kardeşliği arasına ciddi duvarlar ördüler. Bununla da yetinmediler. Şimdi Şiiler arasında bile fitne çıkarıyorlar.

Irak’ta yaşananlardan önemli dersler çıkarmalı ve buna göre etkili tedbirler almalıyız.

Türkiye’yi de kantonlaşma süreci bekliyor.

PKK’nın hendeklerle, özerklik ilanlarıyla başaramadığını, 15 Temmuz gecesi yapmaya çalıştılar.

15 Temmuz işgaliyle başaramadıklarını, 2023 seçimlerinden sonra tekrar deneyecekler.

Son vuruş 2024 yerel seçimleridir.

2024 yerel seçimleri, kantonlaşmaya adım atılacak seçimler olacak.

2023 seçimlerindeki hata, Türkiye’nin kantonlaşmasıyla sonuçlanabilir.

İktidar da muhalefet de buna göre hareket etmelidir.

Hatta HDP bile bu oyuna gelmemelidir.

Bu oyunun kazananı; Batı (EGE)’da Yunanistan (ABD), Doğu’da Ermenistan, Kuzey’de Rusya, Güney’de ABD-İsrail olur.

Batıda Yunanistan (ABD-İngiltere-Fransa)’ın hedefi; EGE Adaları, İstanbul, Kıbrıs, …

Doğuda Ermenistan’ın hedefi; VAN, Ağrı, Erzurum, Azerbaycan, …

Kuzeyde Rusya’nın hedefi; Boğazlar, Azerbaycan, …

Güneyde ABD-İsrail’in hedefi; Arz-ı Mevud (Büyük İsrail), …

Oyuna gelirsek, sadece biz kaybederiz.

Bizim dışımızdaki herkes kazanır.

İran, Irak, Suriye, Suudi Arabistan, … onların hedefi mi?

Onlara küçücük bir hedef bile bırakmazlar.

***

Hala 15 Temmuz işgal girişimi için kontrollü darbe diyenlere, bizzat FETÖ cevap verdi.

Firari FETÖ'cü Kamil Maman, katıldığı bir canlı yayında, Sevgi Akarçeşme isimli gazetecinin "15 Temmuz kimin planıydı?" sorusuna aynen böyle bir cevap verdi: "Tabii Cemaat'in planıydı. Bunu herkes biliyordu. Burada problem Cemaat'in organize olamamasıyla ilgili. Herkes darbe bekliyordu! … " Cemaat (FETÖ) kendi kendini patlattı. Hep matematiksel hareket etti. Çetelesi iyi olan herkese güvendi. Öyle bir zorlukla (yargılanma) karşı karşıya kalınca (itirafçılar) bülbül gibi öttüler."

*

Adamlar darbe girişimini biz yaptık diyor. Bazıları hala darbe tiyatrosu, kontrollü darbe demeye devam ediyor.

Böyle adamlarla birlikte suçla, suçluyla, terörle (PKK/PYD, FETÖ, DEAŞ/IŞİD, DHKP-C, …) mücadele edilebilir mi?

Terör örgütleri ile seçim ittifakı yapanlarla birlikte, terörle mücadele edilebilir mi?

Darbeye kontrollü, darbe tiyatrosu diyenlerle birlikte hareket edilebilir mi?

Kontrollü darbe, darbe tiyatrosu diyenlere gereken cevabı yine, darbe girişiminde bulunanlar veriyor.

***