Türkiye'nin 5. Suriye operasyonu için kurulan büyük tuzak
Türkiye’ye kurulan en büyük tuzak (içeriyi karıştıracak), 300-500 cenazeli (asker kaybı) bir tuzaktır.
PKK, Türkiye’nin operasyon yapacağı bölgelere
Türkiye kökenli elemanlarını sevk ediyor.
Bununla yapmak istediği, Türkiye’ye mümkün
olduğunca fazla cenaze göndermek.
Fakat bunun 2023 seçimlerini nasıl etkileyeceğini,
muhalefet (CHP-İYİ Parti) ile HDP arasındaki iş-birliğini nasıl etkileyeceğini
kestiremiyor.
*
PKK’ya verilen ABD silahlarının kullanılacağı
zaman henüz gelmedi.
Suriye’nin işi bittikten sonra sıra
Türkiye’ye gelecektir.
Türkiye, PKK (YPG/PYD) üzerinden İslam
coğrafyasına hançer saplayan ABD, Rusya, Fransa, İngiltere, … gibi güçleri
Suriye’den çıkarmak için PKK’ya bir operasyon yapma hazırlığında.
Aslında bu operasyon PKK’ya değil, PKK’nın
arkasındaki güçlere yapılan bir operasyondur.
Türkiye’nin bütün operasyonları, İslam
dünyasını yerli (PKK, DEAŞ, …) görünen işbirlikçiler kullanılarak yapılan
işgalleri engellemeye yöneliktir.
***
CHP’de
Sünni-Alevi çatışması
Kemal
Kılıçdaroğlu ile Muharrem İnce arasındaki mücadele bir Alevi-Sünni çatışmasına
dönüşmedi.
Bunda
Muharrem İnce’nin payı çok büyüktür.
Ama
Makyavel Ekrem için her yol mübahtır.
Namaz
da kılar, oruç da tutar, Türk milliyetçisi de olur, Kürt milliyetçisi de olur,
Çerkez, Laz, Rum, ermeni, Boşnak, Arap ... da olur. Sağcı da olur, solcu da.
Alevi
de olur, Sünni de…
*
Makyavel
Ekrem durup dururken durup dururken (27 Temmuz 2022), “Sünni bir ailenin
çocuğuyum” dedi
Aynı
zaman diliminde bununla da yetinmedi Makyavel Ekrem ve "Kürt ve Şafii
vatandaşlara hizmet etsin diye gassal aldım, diyorsun ki bu terörist.”
dedi.
Makyavel
Ekrem CHP içinde Alevi-Sünni çatışması çıkarmaya çalışıyor.
Memleketi
ateşe bile atsa, kendisine yarayabilecek her şeyi kullanıyor Makyavel Ekrem
***
Irak (ABD, İran, İngiltere Koalisyonu) devlet
mi, kanton mu?
Irak’ın bugünkü bölünme (Anayasa) sistemini,
ABD kurmuştur.
Irak, İran (Şii) rejimi ile yönetilmektedir.
Irak’ı yönetenler, İngiliz vatandaşlarıdır.
Kısacası Irak’ı ABD, İran ve İngiltere
koalisyonu yönetmektedir.
*
Türkiye’yi de kantonlara ayırmak istiyorlar
ABD, Barzani yerine PKK’yı güçlendiriyor.
Barzani Irak içinde bir kanton olmuş durumda.
Sıra Türkiye’ye doğru geliyor.
*
“ABD'nin kanton planı! … Amerika, Suriye'de
kanton devletler kurmayı planlıyor. Bunun için de DAEŞ ve PYD-PKK'yı besliyor.
Terör Uzmanı Galip İlhaner, "ABD, bu planlarını alt üst eden TSK'ya karşı
PYD'ye silah göndermiş olabilir" şeklinde konuştu.
BOP KANTONLARI KURULUYOR
PKK'yı yıllardır besleyen üst aklın
Türkiye'ye karşı planladığı Türk-Kürt savaşının temellerini Suriye'de
oluşturmaya başladığını belirten Terör Uzmanı Galip İlhaner, "PKK
üzerinden Türk-Kürt savaşı tuzağına çekilmek isteniyoruz. Son olarak ABD ve
FETÖ darbesi gösterdi ki; Türkiye içerideki işbirlikçilerin de ortak olması ile
dışarıdan bir müdahale ile bölünmedi. Üst akıl, Türkiye'nin dış (NATO, BM)
müdahale ile bölünebileceğini planladı ama 15 Temmuz çetesinin darbesi ile
ortaya çıktı ki, dış müdahale de yeterli değil. Şimdi ise herkesin (Türk, Kürt,
Alevi, Sünni gibi kendi savaşını vereceği bir kantonlaşmaya doğru sürükleyip,
özellikle de Türk-Kürt savaşına çekmeye çalışıyorlar. Çünkü Türk-Kürt birliği
olursa hiç bir planları tutmayacak. PKK'nın sürekli "bağımsız devlet
istemiyoruz" yalanının arkasındaki gerçek de kantonlaşma projesidir. ABD
kantonlaşma ile Kürt-PKK Kantonu, Arap Kantonu, Ezidi Kantonu vs. gibi
kantonlarla bölgeyi ayrıştırmayı had safhaya çıkarmak istiyor. Suriye'de
gerçekleştirilmek istenen proje, sonrasında Türkiye'ye de yayılmak isteniyor.
Bu projeyi Türk-Kürt birliği bozabilir" dedi.
BARZANİ VE PKK'NIN MÜCADELESİ
ABD'nin bağımsız Kürt Devleti hayalinde
şimdilik Barzani'den değil PKK'dan yana durduğuna dikkat çeken İlhaner,
"PKK devletinin kurulmasını istiyor. PKK'yı da PYD'den ayrıştırma
numarasıyla Suriye'ye gönderdiği silahlar ve kurduğu havalimanıyla PKK-Kürt
devletine destek veriyor. PKK'yı DAEŞ bahanesi ile ağır silahlarla donatıyor.
Ancak o silahların bir gün İran, Türkiye ve Barzani'ye doğrultmayacağını kimse
garanti edemez. PKK devletini, İsviçre gibi model bir ülke haline getirme
planları var. Aralarında sınır bağlantısı olmasa da kantonlar birbirlerine
bağlı olabilir. Kantonların yönetimi tek merkezden olacak. PKK'yı modern
silahlarla ve kanton-el yönetimle büyütüp, ileride gerekirse, konjoktüre göre
kantonları birleştirerek, ABD'ye bağlı
"bağımsız bir devlet" (PKK Devleti)
haline getirme planları var.
Barzani ve PKK şu anda yarış halindeler, kim daha önce bağımsızlık ilan
edecek yarışı? Barzani'nin bağımsızlık ilan etmesine hem PKK hem ABD şu anda
karşı. ABD, bütün Kürtler'i tek çatı altında toplamak istiyor. Demirtaş'ın Irak
ziyareti de bununla bağlantılı. ABD, bütün Kürtleri Kürtler'in birliği
kamuflajı altında, PKK çatısı altında toplamaya çalışıyor. Türkiye Kürtler'i
kantonları, Irak Kürtler'i kantonları, Suriye Kürtler'i kantonları, İran
Kürtler'i kantonları. Strateji tam olarak budur" şeklinde konuştu.
ABD İKİSİNİ DE BESLİYOR
Türkiye, Suriye'de tam manası ile bir tuzağa çekilmek isteniyor diyen İlhaner, "Son derece dikkatli olmalıyız. ABD, DAEŞ ve PYD'nın bitmesini istemiyor ve her iki terör örgütünü de besliyor. PKK/PYD ve DAEŞ, Ortadoğu'nun kantonlaştırılması için kullanılıyorlar. Ortadoğu'nun kantonlaştırılma süreci bitmeden DAEŞ bitirilmeyecek. Hatta DAEŞ'e de bir kanton kurularak, DAEŞ de ödüllendirilebilir. Ortadoğu'daki bütün etnik, dini yapılar için kantonlar kurulabilir. Türkiye DAEŞ'e karşı savaşırken ABD'nin köpekleri YPG tarafından da vurulabilir. ABD'nin gönderdiği silahlar bu nedenle kullanılabilir" dedi.
***
27 Eylül 2016 tarihinde ABD’nin Ortadoğu’yu
kantonlara bölme planını deşifre ettiğimiz haberden 2 gün sonra, ABD Dışişleri
Bakan yardımcısı Anthony Blinken konu hakkında açıklamalarda bulunmuştu.
*
Hain planı Milat bozdu!
'Türkiye, Suriye'de tam manası ile bir tuzağa
çekilmek isteniyor. Terör uzmanı Galip İlhaner'in, 'Son derece dikkatli
çalışmalıyız. ABD, Suriye'de DAEŞ ve PYD'nin bitmesini istemiyor. ABD'nin
YPG'ye gönderdiği silahlar bu nedenle TSK'ya karşı kullanılabilir'
açıklamalarından sonra ABD'den cevap gecikmedi.
Milat Gazetesi'nin ABD'nin Suriye'de kanton
bölge kurma planını ifşa etmesinin ardından ABD'den cevap gecikmedi. ABD
Dışişleri Bakan yardımcısı Anthony Blinken konu hakkında açıklamalarda bulundu.
NTV Dış Haberler Koordinatörü Ahmet Yeşiltepe'ye konuşan Blinken, Musul ve
Rakka'nın DAİŞ'ten geri alınması için yapılan askeri planlamalarda ilerleme
sağlandığını söyledi. Blinken, Suriye'de Kürt kantonların birleşmesine destek
vermediklerini de açıkladı. İşte o haberimiz ve Blinken'in açıklamasından satır
başları:
"Öncelikle NATO müteffikimiz Türkiye ile
olağanüstü derecede yakın bir işbirliği içerisinde olduğumuzu belirtmeliyim.
Son 6 ayda buraya üçüncü gelişim bunun bence en önemli kanıtı. Üst düzeyde bir
çok yetkili son dönemde sık sık Türkiye-Amerika arasında adeta mekik dokudular.
Bu da iki ülkenin çok yakın bir koordinasyon içerisinde çalıştığının bir diğer
göstergesi. Birlikte DAİŞ'e karşı mücadele konusunda çok önemli ilerlemeler
kaydettik. Şu anda öyle bir noktaya geldik ki, hem Irak hem Suriye'de kendisine
"halifelik" adını veren bu bölgesel yapıyı artık ortadan kaldırma
imkanı yakalamış durumdayız. DAİŞ'in sözde halifeliğinden geriye bir tek Musul,
Rakka ve Dabık kaldı. O nedenle şu anda bu bölgeleri geri almak için çeşitli
planlar üzerinde çalışıyoruz.
Suriye'deki ortak çabalarımızı da konuştuk.
Öncelikle, Türkiye'nin sınır bölgesindeki olağanüstü faaliyetleri sayesinde
artık DAİŞ'in sınıra erişimi yok. Bu "Fırat Kalkanı Operasyonu"nun
sağladığı en önemli avantajdır. Biz bu çabayı kuvvetli bir şekilde destekledik.
Şimdi ise, Türkiye ile Ilımlı Suriye Muhalefeti'nin çabalarının sağladığı
kazanımların güçlü bir şekilde kullanılacağı bir ortam oluştuğunu görüyoruz, bu
konuda da konuştuk. Ayrıca artık Rakka'yı almamız gerektiği hususunu da
konuştuk; belirttiğim gibi bu bölge Suriye'de Dabık ile birlikte geriye kalan
en büyük parça. Bu kapsamda en etkili plan hangisi olur, kimler bu planın bir
parçası olacak, bunu nasıl gerçekleştireceğiz, gibi konuları konuşuyoruz.
Suriye'de ortak düşmanımız olan DAİŞ'e karşı
mücadelemizde etkili ortaklarla çalışmaya gayret ettik. Bu ortaklardan birisi,
Arap ve Kürt bileşenlerden oluşan "Suriye Demokratik Güçleri" olarak
bilinen grup. Bu ve başka gruplarla bugüne kadar DAİŞ'e karşı mücadele ettik. Ama
Türkiye bizim NATO müttefikimizdir ve uzun yıllardır, ta 1952'den bu yana
ortağımızdır. Bu sebeple de Suriye'de DAİŞ'e karşı giriştiğimiz mücadelenin
Türkiye ile tam bir danışma ve şeffaflık içinde gerçekleştirildiğinden ve
hiçbir hareketimizin Türkiye'nin güvenliğine zarar vermeyeceğinden emin olmak
istiyoruz. Tam aksine bunların Türkiye'nin güvenliğini arttıracak operasyonlar
olması önemlidir. Tabii ki DAİŞ'in yenilmesi hem Türkiye'nin hem de bizim
güvenliğimizi arttıracak bir durumdur.
Evet, bu konuda tüm taraflara, bahsettiğiniz
gruplar da dahil olmak üzere, çok açık ve net şekilde Suriye'nin toprak
bütünlüğünü kuvvetli bir şekilde desteklediğimizi ve Suriye'de Kürt kantonları
olarak bahsedilen bölgelerin birleştirilmesine karşı olduğumuzu ifade ettik. Bu
konuda şimdiye kadar net bir tavır aldık ve tutumumuz bu şekilde devam
edecektir.
Bu konuda şunu çok net ifade etmek istiyorum
bizim verdiğimiz her destek Suriye'deki Arap Koalisyonu'na yani "Suriye
Demokratik Güçleri"nin Arap bileşenine verilmiştir; YPG'ye değil. Bu
kuvvetlere geçmişte cephane ve teçhizat sağladık; bugünkü desteğimiz de bu
kapsamdadır.''
https://www.milatgazetesi.com/haber/hain-plani-milat-bozdu-95146/ , 29 Eylül 2016
*
Irak’ta; Kürt-Türkmen, Arap-Kürt, Şİİ-Sünni
kardeşliği arasına ciddi duvarlar ördüler. Bununla da yetinmediler. Şimdi
Şiiler arasında bile fitne çıkarıyorlar.
Irak’ta yaşananlardan önemli dersler
çıkarmalı ve buna göre etkili tedbirler almalıyız.
Türkiye’yi de kantonlaşma süreci bekliyor.
PKK’nın hendeklerle, özerklik ilanlarıyla
başaramadığını, 15 Temmuz gecesi yapmaya çalıştılar.
15 Temmuz işgaliyle başaramadıklarını, 2023
seçimlerinden sonra tekrar deneyecekler.
Son vuruş 2024 yerel seçimleridir.
2024 yerel seçimleri, kantonlaşmaya adım
atılacak seçimler olacak.
2023 seçimlerindeki hata, Türkiye’nin
kantonlaşmasıyla sonuçlanabilir.
İktidar da muhalefet de buna göre hareket
etmelidir.
Hatta HDP bile bu oyuna gelmemelidir.
Bu oyunun kazananı; Batı (EGE)’da Yunanistan
(ABD), Doğu’da Ermenistan, Kuzey’de Rusya, Güney’de ABD-İsrail olur.
Batıda Yunanistan (ABD-İngiltere-Fransa)’ın
hedefi; EGE Adaları, İstanbul, Kıbrıs, …
Doğuda Ermenistan’ın hedefi; VAN, Ağrı,
Erzurum, Azerbaycan, …
Kuzeyde Rusya’nın hedefi; Boğazlar, Azerbaycan,
…
Güneyde ABD-İsrail’in hedefi; Arz-ı Mevud
(Büyük İsrail), …
Oyuna gelirsek, sadece biz kaybederiz.
Bizim dışımızdaki herkes kazanır.
İran, Irak, Suriye, Suudi Arabistan, …
onların hedefi mi?
Onlara küçücük bir hedef bile bırakmazlar.
***
Hala
15 Temmuz işgal girişimi için kontrollü darbe diyenlere, bizzat FETÖ cevap verdi.
Firari
FETÖ'cü Kamil Maman,
katıldığı bir canlı yayında, Sevgi Akarçeşme isimli gazetecinin "15
Temmuz kimin planıydı?" sorusuna aynen böyle bir cevap verdi: "Tabii
Cemaat'in planıydı. Bunu herkes biliyordu. Burada problem Cemaat'in organize
olamamasıyla ilgili. Herkes darbe bekliyordu! … " Cemaat (FETÖ) kendi
kendini patlattı. Hep matematiksel hareket etti. Çetelesi iyi olan herkese
güvendi. Öyle bir zorlukla (yargılanma) karşı karşıya kalınca (itirafçılar)
bülbül gibi öttüler."
*
Adamlar
darbe girişimini biz yaptık diyor. Bazıları hala darbe tiyatrosu, kontrollü
darbe demeye devam ediyor.
Böyle
adamlarla birlikte suçla, suçluyla, terörle (PKK/PYD, FETÖ, DEAŞ/IŞİD, DHKP-C,
…) mücadele edilebilir mi?
Terör
örgütleri ile seçim ittifakı yapanlarla birlikte, terörle mücadele edilebilir
mi?
Darbeye
kontrollü, darbe tiyatrosu diyenlerle birlikte hareket edilebilir mi?
Kontrollü
darbe, darbe tiyatrosu diyenlere gereken cevabı yine, darbe girişiminde bulunanlar
veriyor.
***