Dolar (USD)
35.18
Euro (EUR)
36.53
Gram Altın
2966.40
BIST 100
9724.5
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
29 Kasım 2024

Türkiye'deki dijital tehditlere proaktif stratejiler

Dijital dünyanın hızla gelişmesi, fırsatlarla birlikte ciddi tehditleri de beraberinde getiriyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan, 7. Din Şûrası’nda dijital dünyanın bu tehditlerinin toplumsal inanç ve değerler üzerindeki etkilerine dikkat çekerek, bu değerlerin korunması için güçlü stratejilerin gerekliliğini vurgulamıştı. Bugün TRT World Forum 2024’te ise dijital tehditlere karşı alınması gereken önlemler daha somut bir şekilde ele alındı. Dijital tehditlerle mücadele, yalnızca teknolojik çözümlerle sınırlı kalmamalı; toplumsal bilinçlenme, dayanışma ve değerlerin güçlendirilmesiyle desteklenmelidir.

Dijital dünyadaki risklere karşı etkili bir mücadele için güçlü bir koordinasyon gerekiyor. Bu noktada üç temel kurum öne çıkıyor: Milli Eğitim Bakanlığı, Diyanet İşleri Başkanlığı ve Milli Savunma Bakanlığı. Her biri, kendi uzmanlık alanında dijital tehditlerin bertaraf edilmesine katkı sağlayabilir.

Milli Eğitim Bakanlığı, dijital okuryazarlık ve medya eleştirisi konularını müfredata entegre ederek gençleri dijital dünyanın risklerine karşı bilinçlendirebilir. Böylece gençler, sahte haber, siber zorbalık ve diğer dijital tehditlere karşı daha donanımlı hale gelir.

Diyanet İşleri Başkanlığı, dijital platformlarda toplumsal ve ahlaki değerlerin korunmasını sağlayacak rehberlik çalışmalarını yürütebilir. Bu tür faaliyetler, toplumda etik bir dijital kullanım anlayışının gelişmesine katkıda bulunacaktır.

Milli Savunma Bakanlığı, siber güvenlik altyapısını güçlendirmek ve dijital tehditlere karşı stratejik önlemleri uygulamak için kritik bir rol üstlenebilir. Bu, ulusal güvenlik açısından hayati bir adımdır.

Milli Savunma Üniversitesi ise bu sürecin akademik ayağında önemli bir yer tutmaktadır. Üniversite, siber güvenlik, yapay zeka, büyük veri analizi ve makine öğrenimi gibi alanlarda uzman yetiştirecek programlar oluşturabilir. Açılacak yüksek lisans ve doktora programları , gençlerin dijital tehditlere karşı teknik bilgi ve becerilerini geliştirmelerine olanak tanıyacaktır. Ayrıca, savunma sanayisi ile akademik çevreler arasında kurulacak güçlü bağlar, dijital savunma sisteminin daha dirençli hale gelmesini sağlayacaktır.

İletişim Başkanlığı’nın bu süreçteki rolü de stratejik bir öneme sahiptir. Dijital dünyada etik kullanım anlayışını teşvik etmek, dezenformasyonun önüne geçmek ve toplumun dijital tehditlere karşı bilinçlendirilmesi için aktif çalışmalar yürütmek, Başkanlığın temel sorumlulukları arasında yer almalıdır. Doğru bilgilendirme ve farkındalık kampanyalarıyla toplumun bu mücadeledeki rolü daha etkili hale getirilebilir.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın sözleriyle, “Hakikatin kıvılcımı, fikirlerin çarpışmasından çıkar.” Dijital tehditlerle mücadelede çözüm, farklı kurumların iş birliği ve ortak iradesiyle mümkün olacaktır. Bu mücadele sadece devletin değil, tüm toplumun ortak sorumluluğudur. Bugün forumda paylaşılan fikirler, Türkiye’nin dijital tehditlerle mücadelede güçlü bir vizyon oluşturmasına katkı sağladı. Milli Eğitim Bakanlığı’ndan Milli Savunma Üniversitesi’ne, Diyanet İşleri Başkanlığı’ndan İletişim Başkanlığı’na kadar tüm paydaşların uyumlu bir iş birliği içinde hareket etmesi, Türkiye’yi dijital çağın liderlerinden biri yapabilir.

Dijital güvenlikte öncü bir ülke olma yolunda, Türkiye’nin kararlı duruşu ve dayanışma ruhu, küresel anlamda örnek bir model oluşturacaktır.