Dolar (USD)
34.57
Euro (EUR)
36.00
Gram Altın
3017.21
BIST 100
9549.89
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
03 Kasım 2018

Türkiye''de iç göçün değişen dinamikleri

Göç ve mültecilik konusunu başta ekonomik, sosyal ve siyasi olmak üzere her boyutuyla ele alan Kartepe Zirvesi’ne dünkü yazımda yer vermiştim. Bugün ise göç-suç ilişkisi, göçün kadınlar üzerindeki etkisi, toplumun göçmenlere olan bakışı ile ilgili olarak alanında uzman ve yetkili kişilerin verdiği önemli bilgileri paylaşalım.

Yeditepe Üniversitesi’nden Dr. Gökçe Bayındır Goularas: “ Göçün kadın ve kadının sosyo-ekonomik durumuna çok büyük etkisi var. Çoğu kadın eşinden veya babasından dolayı göç etmiş. Yaptığımız araştırmalarda çoğu kadın, kendi kararlarını alabilecek bir durumda olmaları halinde yine İstanbul’a taşınmak istiyor. Kadınlar bunun nedeni olarak yaşadıkları şehirlerdeki hayatın İstanbul’daki hayattan daha zor olduğunu ifade etmekteler. Göç ile beraber büyükşehirlere gelen ve iş hayatına giren kadın evdeki otoritesini arttırıyor." dedi.

Jandarma ve Sahil Güvenlik Akademisi Güvenlik Bilimleri Enstitüsü’nden Bnb. Murat Ertuğrul Pala: “Suç ve göç arasında bir ilişki kurmak oldukça zordur. Her göç grubu farklılık göstermektedir. En çok Suriyeli barındıran şehir İstanbul’dur. Jandarmanın görev sahasındaki 2011-2016 arasındaki 2 milyon olaydan yaklaşık 20 bini Suriyelilere aittir. Göçmen kaçakçılığı, asayiş ve diğer suçlarda Suriyeli faillerin suç işleme oranı çok az” olduğunu ifade etti.

Türkiye’nin 26 ilinde gerçekleştirilen örneklemde hane bazlı çalışma yapıldığını belirten Prof. Dr. M. Murat Erdoğan; “6,5 yılda 4 milyondan fazla sığınmacı alan Türkiye'nin sosyal mesafe oranı çok yüksek olmakla birlikte toplumsal kabul düzeyi de olağanüstü yüksektir. Ancak toplumsal kabul, kırılgandır. Sınır illerde yaşayan vatandaşlar Suriyelilerle birlikte yaşamaya ve geleceklerini Suriyelilerle paylaşmaya hazır görünmemektedir” dedi.

AK Parti Genel Başkan Vekili Prof. Dr. Numan Kurtulmuş “Hukukçular bilir. Roma da şölen yapmak Romalıların hakkıdır , diye bir söz vardır. Roma’ya yabancıların girmesi çukurlarla, setlerle engellenir ve bu şölenlere yabancıların katılma hakkı yoktur. Aslında bugünkü Dünya’nın Roma’dan farkı yok. Konu insanoğlunun zihnindeki yabancı kavramıdır. Araştırmalardan birisinde yabancıları nasıl kabul ediyorsunuz diye sorulduğunda, Almanya’da yabancıları zenginliği istismar eden asalaklar olarak görenlerin sayısı çok fazla. Günümüzde İslamifobia, göçmen karşıtlığı kavramları başta Avrupa ülkeleri olmak üzere ürkütücü nitelikte “diye konuştu.

Düzce Valisi Zülkif Dağlı, “İlimizde 12.000 göçmen ikamet etmektedir. Çok sıkıntılı zamanlar geçirdik ama sahaya çıkıp, aktif rol alarak sorunlarımızı çözmeye başladık. Göçmenlerimize yaptığımız çalışmalarımızla onların uyum sorununu ortadan kaldırdıktan sonra meslek sahibi olmaları için de mesleki eğitimler açtık.”dedi.

Türk Alman Üniversitesi Göç ve Uyum Uygulama ve Araştırma Merkezi’nden Tülin Haji Mohammad, “Türkler ve Suriyeliler arasında tarihi birçok benzerlik vardır. Din, dil, mutfak kültürü, mimari gelenekler ve insan davranışları da birbirine benzerlik göstermektedir” dedi.

Suriyeli göçmenlerle 30 farklı şehirde anket yaptığını belirten Haji Mohammad, 25-30 yaş arası katılımcıların yüzde 52’sinin üniversite, yüzde 5’inin yüksek lisans mezunu olduğu, yüzde 1’inin hiç okumadığı ve 5 aile üyesinden en az birinin Türkçe konuşabildiği sonucuna ulaştıklarını ifade etti.