Dolar (USD)
35.18
Euro (EUR)
36.53
Gram Altın
2966.40
BIST 100
9724.5
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
27 Temmuz 2024

Türkiye'de deprem ve çözüm yolları

Değerli okurlarım; Türkiye dünyanın önemli deprem kuşaklarından biri olan Alp-Himalaya kuşağı üzerinde yer almaktadır. Ülkemizin, karmaşık jeolojik yapısı nedeniyle çok sayıda aktif fay bulunmaktadır. Bu fayların harekete geçmesiyle birlikte depremler olmaktadır. Bu nedenle, Türkiye'de yaşayanların depreme hazırlıklı olması, yapıların depreme dayanıklı bir şekilde inşa edilmesi ve halkın bilinçlendirilmesi büyük önem arzetmektedir.

Ülke olarak 6 Şubat 2023 tarihinde 11 ilimizi etkileyen Kahramanmaraş depremini yaşadık. Bir daha aynı acıları yaşamak istemiyorsak, deprem afetine karşı devlet olarak çözüm odaklı politikalar geliştirmeliyiz.

1999 depremi sonrası “Bu bir milat, Türkiye bundan sonra asla depreme hazırlıksız yakalanmayacak” klişeli cümleleri depremden sonraki birkaç yıl boyunca duyduk.

Bizim kültürümüzde ‘Damdan düşenin hâlinden, damdan düşen anlar.’ Anlayışı hakimdir. Bu sözler yalnızca kişiler için değil toplumlar içinde geçerli olmalıdır.

Bir sorun yaşayan o sorunu en iyi bilenlerden biri olur ve bir daha aynı sorunu yaşamamak için çözüm yolları arar, bulur ve uygular. İşte insan da kültürler de böyle gelişir, ilerler. Anlaşılan, Türkiye’de afet kültürlü bir yaşamın gelişmesi için daha çok mesafe kat etmemiz gerekli.

Bundan sonra ülkemizde yine depremler olacak yine can kayıpları yaşayacağız, Artık kaybedecek zaman kalmamıştır. Biliyoruz ki afet, bir doğal olayın kendisi değil doğurmuş olduğu sonuçlardır. Dolayısıyla doğanın kendi kuralları her zaman işleyecektir. Önemli olan yaşanacak doğal olayların afete dönüştürmeyecek yapıların üretilmesi ve sağlıklı bir çevrenin yapılmasıdır.

Sonuç olarak; Depreme hazırlıklı olmanın yolu güvenli yapı stoğu olduğunu aslında hepimiz biliyoruz. Deprem afetine karşı hazırlıklı olmak güvenli yapı stoğu ile başlar. Şehirlerimizin yapı stoğunun envanterinin çıkarılması, mevcut durum tespit edilerek acilen güçlendirilmesi veya yenilenmesi gereken binalar tespit edilerek, bir plan doğrultusunda, yapı stoğunun deprem afetine karşı dirençli hale getirilmesi sağlanmalıdır.

Depreme karşı somut adımların atılması için, Devletimizin bir karar vererek, Toki Başkanlığını harekete geçirip riskli yapı stoğu belli olmuş illerden başlamak üzere bir plan dahilinde, kentsel dönüşüm sürecini başlatması bu işin olmazsa olmazıdır. Böylelikle güvenli yerleşim alanlarını tespit etmek ve afetlerin etkilerine, karşı dirençli bir şehir oluşturmak istiyorsak! ki istiyoruz, tüm kurum ve kuruluşların şehrin muhtemel afet risklerinin en aza indirilmesi için, zaman kaybedilmeden çalışmaların biran önce yapılması gereklidir.

Unutulmamalıdır ki şehirlerimizin afetlere hazır olmasını istiyorsak yapılan İl Risk Azaltma Planlarının soyut değil, plan dahilinde sorumluluk makamındaki belediyelerimizin, kurum ve kuruluşlarımızın bir takım çalışması sergileyerek, somut adımların atılması gereklidir. Afetsiz günler dileğiyle, bir sonraki yazıda buluşmak üzere hoşçakalın.