Türkiye'de Bir İlk: Mesleki Ortaokullar!
Bir ülkenin kalkınması ve güçlü olması o ülkenin ekonomisine; ekonomisi ise sanayi, endüstri ve teknoloji alanındaki gelişmişliğine bağlıdır. Bu alanlarda çalışanların yetkinliği, ülkenin kalkınması ve güçlü olmasında ki rolünü arttırır. Bugün sanayide, otomobil sektöründe çalışan birçok ustaya baktığımızda işi henüz çok küçük yaşlarda öğrendiğini görürüz. Sadece sanayi değil, teknoloji ve endüstriye dayalı işyerlerinde çalışan birçok usta, henüz çok küçük yaşlarda iken mesleğe girdiğini söyler. Hatta birçoğu MEB’e bağlı okullarda meslekî eğitim aldığını da vurgular.
Piyasaya eleman yetiştiren “meslek eğitimin” önemini hepimiz biliyoruz. Meslekî eğitimi hakkıyla almış ve kendini bu işe gerçek anlamda vermiş biri, lise sonrası piyasada nasıl da kapış kapış kapıldığını anlamak isteyen bulunduğu ilin organize sanayi bölgesine bakabilir. Henüz birkaç yıllık çalışan olup, yolun başında olmasına rağmen, kendisini yetiştirdiği öğretmeninden çok daha fazla ekonomik geliri olan meslek lisesi mezunları var. Burada en önemli mihenk taşı, iyi bir meslekî eğitimden geçmiş ve iyi bir beceriye sahip olmak.
Meslekî eğitimin ne denli önemli olduğunun bilincinde olan MEB yetkilileri, bu eğitimi sadece Teknik Anadolu Liselerindeki öğrenciler ile sınırlandırmak istemiyor. Bu bağlamda geçtiğimiz yaz ayında 18 ilde 271 okulda 129 modüler kurs programı kapsamında ‘zanaat atölyeleri’ düzenlendi. Ortaokul 7. Sınıftan itibaren öğrencilerin ücretsiz katıldığı bu kurslar oldukça ilgi gördü. MEB bu işi bir adım daha öteye taşıyarak Türkiye’de ilk defa “meslekî ortaokulları” açmaya karar verdi. İlk etapta uygulama pilot olarak 4 ilde uygulanacak olup öğrencilerin becerilerinin geliştirilmesi, meslekler hakkında bilgi sahibi olmaları, öğrencilerin yeteneklerinin daha erken yaşta keşfedilmesine rehberlik edilmesi, meslekî eğitime dair farkındalığın arttırılması amaçlanıyor.
Önceki dönem Milli Eğitim Bakanlığı yapmış Sayın İsmet Yılmaz “Lisede meslekî eğitime yönlendiriyoruz. Bazen lisede geç kalmak söz konusu oluyor. Bazı bölümlerde ortaokulda yönlendirebilir miyiz diye uluslararası boyutta çalışıyoruz” demişti Bakanlık yaptığı dönemde. Öyle anlaşılıyor ki uzun soluklu bir çalışmanın ürünü mesleki ortaokullar ve Bakan Yusuf Tekin, henüz o dönemde müsteşar iken bu konuyu gündemine almış görünüyor. Sanırım Yusuf Tekin’in ajandasında gerçekleştirmeyi hedeflediği birçok ilkler yer alıyor. Müsteşarlık döneminden yarım bıraktığı ve gerçekleştirmeyi arzuladığı birçok güzelliklere imza atacak gibi görünüyor. Bu da bir teşekkür ve takdiri fazlasıyla hak ediyor.
Mesleki ortaokullar ilk etapta Bursa, Konya, Burdur ve Sivas’ta eğitim vermeye başlayacak. Doğrusunu söylemek gerekirse pilot uygulamanın 4 il ile sınırlı kalması yerine her bölgeden bir il seçilmesi sureti ile 7 pilot ilde meslekî ortaokul eğitiminin verilmesinin daha isabetli dönütler elde edileceğine inananlardanım. Tabii öncesinde bir saha çalışması yapıldığı ve arka planı bilmediğimiz için yanılıyor da olabiliriz.
Kabul edelim Mesleki Eğitim, AK Parti iktidarı döneminde çok daha fazla önem kazandı. Eskiden ‘öcü gözü’ ile bakılan meslek liselerine algı günden güne değişti. Hatta bazı meslek liselerinin fen liseleri ile yarışabilecek düzeyde olduğunu ve ülkede teknolojik bağlamda ne gibi ilklere imza attığını da biliyoruz. Mesleki ortaokulların açılması ile bu güzellikler daha çok artacağı ümidini taşıyoruz.
Mevzunun önemini kavrayamayıp mesleki eğitimin ortaokul çocukları için henüz erken olduğunu düşünenler de var. Batı ülkelerin eğitim modeline baktığınızda birçoğunda öğrenciler henüz anaokulunda iken rehber öğretmen eşliğinde velinin de onayı alınarak çocuğun yetenek, ilgi ve kabiliyetleri çerçevesinde mesleki kariyerine başlattıkları ve bu yönde eğitim almaya başladıklarını görürsünüz. Çocuğun savunma ve iyi konuşma becerisi var ise hukuka, iyi el becerisi var ise mühendislik veya tıp fakültesine yönlendirmelerinin daha sağlıklı olacağı söylenir veliye, henüz çocuk anaokulunda iken… Anne babalar da çocuğun öne çıkan bu yeteneğini daha çok geliştirmek üzerine odaklanır ve bu yönde kurslar almasını, eğitilmesini sağlar. Bizde nasıl peki? Çocuk üniversite mezunu olmasına rağmen hala hem kişinin hem de anne babaların kafaları karışık! Acaba başka bir fakülte daha mı okusan, alan mı değiştirsen diye telkinde bulunanlar da var. Birkaç fakülte okuyup kendini, özünü bulamayan gençlerimiz söz konusu… Bu sistemi silbaştan değiştirip yeni bir sistem inşa etmek belki bir anda olmayabilir ve oldukça zor görünüyor ama en azından puzzle’in önemli bazı parçalarını değiştirmek (mesleki ortaokullar gibi), Yusuf Tekin sayesinde gerçekleşecek.
Milli Eğitim Bakanlığının mesleki ortaokul eğitimi kararının çocuklarımıza ve ülkemize hayırlar getirmesini diliyorum.